İbadet etmek de ahlaklı olmak da inancın meyvesidir
• İbadetin anlamı nedir? Bir Müslüman neden ibadet eder? İbadetin ona ne katması beklenir?
İslâm dininin merkezinde Yüce Yaratıcı’yı tanıma ve sevme demek olan iman yer alır. İkinci halkada Yüce Yaratan’ın istediği belli simgesel davranışları yaparak O’na bağlılığımızı gösterdiğimiz ibadetler vardır. İnanç esasları da ibadetler de dinî bildirimle belirlendiği için bunlar ana çizgisi itibariyle değişime ve yenileşmeye açık olmazlar; aksine korunduğu ve devam ettirildiği sürece anlam ve etkisini sürdürürler. Bu, her din için geçerli bir durumdur. Dinin merkezdeki üçüncü halkasını ise, Allah’a inancımızı ve bağlılığımızı insanlarla ilişkilerimize yansıtmamızı gösteren ahlak teşkil eder.
Bir kimsenin ibadetleri yerine getirmesi de, ahlaklı olması da inancın meyvesi sayılır; inancın davranışa yansıtılması anlamını taşır. Ama ibadetler de ahlak da inancın birer parçası değildir. Namaz bireye daima Allah’ın huzurunda olduğu bilincini aşılar; oruç sadece midenin aç kalmasını değil bütün davranışları kuşatan ahlaki olgunluğu, zekat sosyal dayanışma ve paylaşmayı, hac ümmet olma şuur ve sorumluluğunu besler. Kurban, kavurma bayramı değil neşe ve hüznü, varlık ve yokluğu paylaşabilme duyarlılığıdır. İbadetler makul davranış biçimleri olsa da akıl yürütme ile inşa edilemez. Bu bakımdan Allah bizim ibadet olarak ne yapmamız gerektiğini belirlemiş ve kendisine bu şekilde ibadet etmemizi emretmiştir. İbadet, bir yükümlülük ve borç ifası değil, Allah’la bağı canlı tutma aracı ve imkanı olarak düşünülmelidir.