Din ile bilimin ilişkisi birbirinden bağımsızlıktır
• Din, insanın bireysel dünyası ve toplumdaki yeri için ne anlam ifade eder? Din, nasıl bir insan ve toplum profili öngörür? Din-dünya ilişkisini, hatta din-bilim ilişkisini nasıl anlatırsınız?
Dinin özü, yani dinin insana vermek istediği ana mesaj, insanın bu dünyada Allah’ın egemenliği ve inayeti altında olduğunu fark ederek yaşamasıdır. Buna, yaratma ve bütün her şeyi çekip çevirmenin (halk ve emr) Allah’a ait olduğu bilinci de denebilir. Dinin ana mesajının ikisi inançla, ikisi davranışlarla ilgili ve birbiriyle irtibatlı dört ayağından söz edilebilir:
Allah’ı tanıma (marifet),
O’na minnet duyma (hamd ve şükür), Bu duygusunu sembollerle ifade ederek huzur bulma ve bilinç kazanma (ibadet),
Bu bilinci insanlarla ilişkisine yansıtma (ahlak ve ihsan).
İlk ikisi iman, diğer ikisi salih amel (yararlı, doğru davranış) kapsamına girer.
Kur’an’da anlatılan peygamber kıssalarında, Hz. Adem’den
Hz. Muhammed’e kadar bütün peygamberlere vahyedilen mesajların ortak paydasında bu yer alır.
Din nihayette insanoğluna Yüce Yaratan tarafından yapılan bir hatırlatmadır. Bu hatırlatma insanoğluna kendine yaraşır şekilde, kendisiyle, doğayla ve Yaratanla barışık, akli ve ahlaki duyarlılıkları koruyarak hareket etmesini tavsiye eder. Din, insana dünyadaki süreli hayatının ve maddi varlığının ötesinde çok daha kalıcı bir misyon/ anlam yükler ve onu özündeki temel insani ve ahlaki değerleri keşfetmeye, onları korumaya çağırır. Bu özün dini literatürdeki adı fıtrat, yani insan tabiatıdır. Birçok İslam düşünürünün aklı/fıtratı birinci elçi (resul), peygamberleri de (onu desteklemek için gönderilen) ikinci elçi sayması bundandır.
Din ile bilimin ilişkisi: karşıtlık veya birbirini tamamlama değil, birbirinden bağımsızlıktır. Dünyada olup biteni kavrarken din-bilim dengesini veya bağımsızlığını, her birinin kendine ait bir alan ve işlevinin olduğunu, birini önemsemek için diğerinden vazgeçmemizin gerekmediğini söylemeliyiz. Elbette dinin ve bilimin karşılaşma noktaları olabilir. Ne bilim dinin, ne de din bilimin alternatifidir. Din ve bilim insanoğluna farklı kulvarlarda yarar sağlamak için vardır. Dinin kendini bilim yerine koyan işlevlere soyunması, bilimin de dinin görevlerini üstlenmeye kalkması her ikisini de doğalarının dışına çıkarır ve her ikisine de zarar verir. Din ile bilimin birbirinden bağımsız olması dini zayıflatmadığı gibi bilimi de değersizleştirmez.
İslam dünyası olarak yıllardır din ile bilimi evlendirmeye çabaladık ve bu çabanın bize kazandırdığını zannettik. Ama bilim artık öyle bir evreye girdi ki, bundan sonra dini bilime ne kadar yamamaya çalışırsak, bilime karşı dinden ne kadar argüman üreterek direnç gösterirsek din o kadar zarar görür ve kaybeder. Din kendisine bilimin yamağı olma vazifesini değil, bilimin gidişatına ahlaki normlar kazandırma rolünü vermelidir.
Din ekonomi, siyaset, uluslararası ilişkiler, gündelik hayat, aile, kamusal hayat gibi alanlarda bilgi vermekle ilgilenmez ve bunu hedeflemez.