Uzaktan çalışmaya geçen hemen hemen her şirket, saldırıların hedefi haline geldi
İçinde bulunduğumuz döneme baktığımızda sıklıkla veriden ve verinin işlenmesinden bahsediyoruz. Bahsettiğiniz teknolojiler ise verinin kullanımı, depolanması ve iletimi için oldukça önemli. Verinin korunması ve doğru kişiler tarafından kullanılması oldukça önemli. Bu noktada da siber güvenlik doğal olarak en önemli aktörlerden biri oluyor. Sahip olduğunuz veriyi nasıl kullandığınız oldukça önemli fakat unutmayın ki yaptığınız tüm çalışmalar, yatırımlar ve harcanan zamanınız günün birinde bir siber saldırı neticesinde yerle bir olabilir. Bu sebepten ötürü siber güvenlik, günden güne öne çıkan sektörlerden biri haline geliyor.Daha önceleri özellikle finans kurumlarına karşı hedefli saldırıları ve KOBİ’lere yönelik otomatikleştirilmiş fidye saldırılarını görmekteydik. Pandemiyle birlikte özellikle sağlık sektörü ve devlet kurumlarının hedeflendiğini gördük. Bunun dışında uzaktan çalışma modeline geçen hemen hemen her şirket, siber saldırılarının hedefi haline geldi.
Kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi en büyük tehdit
Mevcuttaki en büyük tehdit, kimlik bilgilerinin ele geçirilmesi ile yapılan saldırılar. Bunun sebebini ise elde edilen bu bilgiler ile birçok şirketin ve bağlı bulundukları kurumların kolaylıkla hedef haline gelebilmesi oluşturuyor. Kimlik bilgileri ele geçirildikten sonra hem bireysel hem de kurumsal saldırılara oldukça açık hale gelinebiliyor.
Kimlik avı saldırılarından sonra ise oltalama mailleri yoluyla otomatikleştirilmiş fidye yazılım saldırıları, geçmiş yıllarda olduğu gibi hala popülerliğini ve tehdit büyüklüğünü koruyor. Bu saldırılar karşısında birçok kurum ve kuruluş, gerekli tedbirleri almadığı takdirde iş yapamaz hale gelebiliyor veya istenilen fidyeyi ödemek durumunda kalabiliyor.
Kamuda ikili ilişkiler üzerine işleyen düzen var
Türkiye’de özellikle üst düzey şirketler yaptıkları yatırımlarla, siber güvenlik yatırımları konusunda diğer ülkelerin gerisinde kalmasa da kamu ve KOBİ’lere baktığımızda hem personel eksikliği hem de maddi olarak maalesef çok da yarışabilir seviyede değiliz. Kamu sektöründe ihtiyaca yönelik yatırımlar yerine, genellikle tavsiye ve ikili ilişkiler üzerine işleyen bir düzen söz konusu. Bu da ister istemez güvenlik yeterliliği konusunda maalesef ülkemizi geride bırakabiliyor. Özel sektöre baktığımızda ise özellikle KOBİ’lerin bütçe problemleri, gerekli önlemleri almasına engel olabiliyor.