Güvenlik harcamalarının 150 milyar doları aşması bekleniyor
Siber güvenlik pazarı her geçen yıl önemini daha fazla hissettiren ve bu konuda büyüme gösteren bir alan. Gartner verilerine göre güvenlik ve risk yönetimi harcamaları 2020 yılında yüzde 6,4 arttı. Bu veriler ışığında 2021 yılında ise yüzde 12,4 artarak 150 milyar doları aşması bekleniyor. Bu veriler de gösteriyor ki her geçen gün siber güvenlik alanına daha fazla yatırım yapılıyor. Yıllarca oluşturulan veriler günümüzde artık çok kıymetli. Bu veriler üzerinden yapılan analizler, bu alanda bir sonraki yol haritasını oluşturmakta büyük rol oynuyor. Ayrıca bunun dışında yıllarca elde edilen bu verilerin başkasının eline geçme riski tahmin edilemez derecede maddi, manevi ve cezai koşullar barındıran zararlara sebebiyet verebilir. Hiç kimse bu kadar riskli bir süreci oluruna bırakma lüksüne sahip değil. Bu ve buna benzer sebepler dolayısıyla siber güvenlik alanındaki yatırımlar her geçen gün artıyor. Siber saldırılar o gün olan koşullara göre şekilleniyor maalesef. Bugün için COVID-19 salgını kaynaklı öne çıkan açıklardan faydalanılırken, başka bir dönemde IoT kaynaklı gereksinimlere yönelik açıklardan faydalanılıyor. Ancak uzun zamandır en çok öne çıkan saldırı türlerine baktığımızda; gelir elde etmek için kullanılan oltalama vakaları, cryptolocker ataklar, kullanıcı erişim bilgilerine yönelik ataklar, veri hırsızlığı ve web servislerini durdurmaya yönelik yapılan DDoS ataklar büyük tehdit oluşturan ataklar olarak öne çıkıyor.
Türkiye yatırımlarda geride
Siber güvenlik yatırımları konusunda ABD, Rusya, İsrail ve İngiltere en yüksek yatırımı yapan ülkeler sıralamasında başı çekiyor. Bu 4 ülkenin toplam siber güvenlik yatırımı geçmiş yıllara bakıldığında 37 milyar doları geçiyor. Ne yazık ki Türkiye henüz siber güvenlik alanında ciddi yatırım yapan bu ülkelerin çok gerisinde.
Milli seferberlik ilan edip teknolojiye ciddi yatırım yapmamız lazım. Bu saatten sonra yakalayabileceğimiz tek gerçek büyüme ancak teknolojiyle olabilir diye düşünüyorum. Yetişen genç nüfusu bilgi teknolojileri alanında donatmak, üst seviye eğitimler ve Ar-Ge çalışmaları noktasında destekleyerek ciddi yol kat edebiliriz. Türkiye’deki yatırımlara baktığımızda banka, telekom, e-ticaret ve sigorta firmalarının teknolojiye ciddi yatırım yaptığını görmekteyiz. Diğer yandan kamu kurumlarının da yerli üretimi desteklemeye başladığını çıkan ihalelerdeki tercihlerinden anlayabiliyoruz.