Nimet mi illet mi: TERLEME
Yapış yapış bir mevsim yaz… Özellikle kıyı bölgelerde aşırı sıcaklara eşlik ederek yaşam kalitesini etkileyen nem; daha fazla terlemeye, vücudun sıvı kaybetmesine neden oluyor. Uzmanlar bugünlerde terleme yoluyla kaybedilen sıvının, mutlaka bol su içerek yerine konulması gerektiğini belirtiyorlar.
Pek de hoşlanmadığımız terleme aslında tıpkı bağışıklık sistemi gibi, vücudun kendini koruma sisteminin bir parçası. Neyden korumak için devreye giriyor? Elbette aşırı ısınmadan. Vücut, aşırı ısındığında sıcaklık dengesini sağlamak için terlemeye gidiyor. Buraya kadar her şey doğal, her şey olması gerektiği gibi. Peki aşırı terleme hangi durumlarda oluyor? Bu bir hastalık mı?
Bu hafta terlemeyi 360 derece masaya yatırdık. Terleme hakkında bilinmesi gerekenleri bize Liv Hospital Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Ahmet Günay anlattı. İşte terleme hakkında bilmeniz gereken 5 şey…
1 TER BEZLERİ NE İŞE YARAR?
Vücutta iki tür ter bezi var. Ekrin ter bezleri ve apokrin ter bezleri. Ekrin ter bezleri vücudun her yerinde bulunuyor ve onlardan milyonlarca var. Vücudun ısı dengesini ayarlıyorlar. Genellikle kokusuz, berrak sıvı salgılıyorlar. Diğer yandan apokrin ter bezleri ise daha az sayıda ama daha büyük yapıdalar. Koltuk altında, genital bölgede bulunanlar bu tür ter bezleri. Bu bezler, yağ ve kolesterin içeren sıvı salgılar, daha süt kıvamında ter bırakırlar. Genellikle kokusuzdur bu sıvı. Her iki tür ter bezlerinin de işi vücudu serin tutmaktır. Çünkü vücut sadece sıcakta terlemez; korkunca, strese girince, yorulunca da terler. Bu nedenle sürekli olarak çalışırlar.
2 AŞIRI TERLEME BİR HASTALIK MI?
Ekrin ve apokrin ter bezlerinin sıcaklık, korku, stres gibi durumlarda çalışması normaldir. Ancak bazı insanlarda apokrin ter bezleri aşırı çalışır. Bunun nedeni henüz bilimsel olarak net bir şekilde belirtilmemiştir. Ancak hekimlerin gözlemleri var. Örneğin bazı hastalıklarda ter bezleri aşırı çalışır. Örneğin vücutta enfeksiyon olması böyle bir durumdur. Özellikle eller ve ayaklardan musluk gibi su akar. Koltuk altlarında bezler aşırı çalışır. Hayatı olumsuz etkiler. Sosyal yaşam kalitesini düşürür. Aşırı terleme sorunu olanlarda tedavi için öncelikle testler yapılır. Başta hormonlara bakılır. Tiroid burada önemli rol oynar. Eğer sorun tespit edilirse terlemenin tedavisi endokrinolog ile yürütülür.
3 DEODORANTLAR ZARAR VERİYOR MU?
Aşırı terlemenin tedavisi hem zahmetli hem de pahalı bulunuyor. Hastalara öncelikle yanlarına yedek giysiler almalarını tavsiye ediliyor. Genellikle pamuklu, hafif kumaşlardan giysiler tercih edilmeli. Aşırı terleme varsa iki kat giyinmek de görüntü olarak kurtarıcı olabilir. İlk kattaki pamuklu giysi terin ikinci kattaki kıyafetten görünmesini engelleyecektir. Piyasada bitkisel içerikli antiperspirant özellikli deodorantları kullanmak da gün içinde rahat edilmesine neden olur. Ancak bunların içerikleri kesinlikle okunmalı ve alüminyum içeren, kimyasal ürünlerden uzak durulmalı. Pudralı ürünler de ter bezlerini tıkadığı için tercih edilmemeli. Stick deodorantlar öneriliyor.
4 BOTOKS YENİ NESİL ÇÖZÜM
Aşırı terlemenin henüz ilaçlı bir tedavisi yok. Ancak bugünkü teknolojide birkaç yöntemi var. Bunlardan biri iyontoforez tedavisi; bir tür elektrikli cihazla ter bezlerinin bozulmasını sağlıyor. 8-10 seans süren bu tedavi herkeste başarılı sonuç vermeyebiliyor. Öte yandan birçok hastalığın tedavisinde kullanılan botoks, son dönemde aşırı terlemeyi önlemede de etkili bir yöntem olarak öne çıkıyor. Koltuk altına yapılan botoks, burada ter bezlerini bloke ediyor. El ve ayak terlemesinde tedavi çok kolay uygulanmıyor. Çünkü buralarda sinirler çok fazla. Ne kadar botoks sulandırılarak uygulansa da ele yapıldığında hasta birkaç saat elini kullanamıyor. Bir başka tedavi de ter bezlerine cerrahi müdahale. Koltuk altından girip terlemeye neden olan ana sinir bloke ediliyor. Bu yöntemlerde müdahale edilen ter bezleri apokrin türündekiler. Vücut terleme işlevini milyonlarca ekrin ter beziyle yerine getirdiği için sağlık açısından bir sorun bulunmadığı belirtiliyor.
5 YEDİKLERİMİZ ETKİLİYOR
Ter sıvısı normalde kokusuz olur. Ancak derideki bazı bakteriler, terin kokmasını sağlar. Gerek aşırı terleme gerekse koku durumu kişilerin nasıl beslendiğiyle yakından ilgili. Terleme sorununun genetik bağlantısı var. Genellikle aynı aileden birkaç kişi tedavi için başvurabiliyor. Öte yandan kahve, çikolata, çay gibi ürünleri aşırı tüketmek de terlemeyi tetikliyor. Aynı şekilde alkol alımı, acılı ve baharatlı yemek tüketmek de terlemeyi artıran unsurlar. Koku da yediklerinizle çok ilgili. Örneğin köri, kimyon, soğan, sarımsak gibi ürünlerin daha çok kullanıldığı mutfak kültürlerinde ter kokusunun daha yoğun olduğu bilinmekte.
Bir yandan sıcak bir yandan nem… Yaz günlerinin en büyük sorunlarından biri olan terleme, vücudun kendini savunma biçimlerinden biri. Normal terlemenin ötesinde bize sorun çıkaran apokrin ter bezleri neden fazla çalışır? Hangi besinler terlemeyi tetikler? Aşırı terleme hastalığının tedavisi var mıdır? İşte terleme hakkında merak ettikleriniz…