"Paris İklim Anlaşması ile güçlendirilmeli"

Ticaret Bakanlığı, Türkiye’nin uluslararası ticarette iklim değişikliğiyle mücadele politikalarına uyumunu sağlamak ve ihracatta rekabet gücünü artırmak amacıyla Yeşil Mutabakat Eylem Planı yayımladı. Eylem Planı 9 ana başlık altında toplam 32 hedef ve 81 eylemi içeriyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yayımlanan genelge ile de eylem planının uygulamasını takip etmek üzere

“Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu” oluşturuldu. Çalışma Grubunda Ticaret Bakanlığı’nın ilgili bakan yardımcısının başkanlığında, Strateji ve Bütçe Başkan Yardımcısı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Çevre ve Şehircilik, Dışişleri, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Hazine ve Maliye, Milli Eğitim, Sanayi ve Teknoloji, Tarım ve Orman, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlıkları’nın bakan yardımcıları yer alacak.

Paris İklim Anlaşması ile güçlendirilmeli

Oluşturulan çalışma grubuna muhalefetten de destek gelirken bu adımın Paris İklim Anlaşması ile de güçlendirilmesi istendi. Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu’nu önemli bir adım olarak değerlendiren CHP Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu “Ancak Paris İklim Anlaşması’nı henüz onaylamamış olmamız bu çalışma grubunu kadük hale getirecektir” değerlendirmesi yaptı.

AB’nin küresel emisyon içindeki payını düşürme konusunda önemli hedefler koyarak bu yolda kararlı adımlar attığına dikkat çeken Bakırlıoğlu, sınırda karbon düzenlemesinin hayata geçmesi durumunda ihracatının neredeyse yarısını AB ülkelerine yapan Türkiye’nin yıllık 2 milyar Euro gibi bir vergi ile karşı karşıya kalacağını hatırlattı.

“Bu sebeple 9 bakanlığın katılımı ile oluşturulacak “Yeşil Mutabakat Çalışma Grubu” önemli bir adımdır ancak Paris İklim Anlaşmasını henüz onaylamamış olmamız bu çalışma grubunu kadük hale getirecektir” diyen Bakırlıoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Paris İklim Anlaşması’na imza atan ülkemiz anlaşmayı henüz onaylamamıştır ve ne yazık ki anlaşmayı onaylamayan 6 ülkeden birisi durumundadır. Oysa Avrupa Yeşil Mutabakat Belgesi incelendiğinde Avrupa Komisyonu’nun önümüzdeki dönemdeki bütün kapsamlı ticaret anlaşmaları için Paris Anlaşması’nı asıl unsur olarak kabul ettiğini görmekteyiz. Benzer durum finansal kuruluşlarda da görülmekte. Artık bir kriz haline gelmiş olan iklim değişikliği ve bu kriz halinden en az hasarla çıkmak için atılan adımlar yeni bir ekonomik modeli zorunlu hale getiriyor. Paris İklim Anlaşması bu amaçla atılmış önemli bir adımdır. İktidarın Paris iklim Anlaşmasını henüz onaylamamış olması ülkemizi bu devrim niteliğindeki değişime ayak uyduramamasına neden olacaktır.”