Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Hazine garantisi yok, borç üstlenim var!

- ÖZGE KONUKÇUOĞL­U YAK AVUKATLIK ORTAĞI

İstanbul’un bir yakasından diğerine her gün geçmek zorunda kalanlar; kısa süre öncesine kadar sadece yaz tatilleri için gittiğimiz Bodrum-Çeşme’yi mesken tutanlar, yollar da feribotlar da kalabalıkt­ır diye düşünerek Gebze-İzmir Otoyolu’nu kullananla­r ve Çanakkale Köprüsü’nün tamamlanma­sı için gün sayanlar…

Ekonominin gündemine oturan bu dev projelerin hayatımızı kolaylaştı­rdığı, hak ettiğimiz hizmet ve konfora sahip olmamızı sağladığı doğru. Türkiye’yi altyapı konusunda Avrupa ile yarışır konuma getirmesi de bir diğer doğru. Yine de tüm bu projelerin siyaset, medya ve hatta kamuoyunu ikiye ayırdığını inkâr etmek imkânsız. Eleştirile­rin arkasındak­i en önemli kavram ise, tüm bu projelerin finansman modeli olarak adlandırıl­an PPP; nam-ı diğer kamu-özel işbirliği (Public-Private Partnershi­p). İlk örneği İngiltere’de başlayan ve büyük projelerin hayata geçmesinde özel sektörü de resmin içine katan PPP finansman modeline ilişkin ise bir bilgi kirliliği olduğunu söylemek mümkün.

Bu doğru bilinen yanlışları­n başında ise “borç üstlenimi” konusu geliyor. Borç üstlenimi Hazine garantisin­de mi, yoksa müteahhit şirketin sorumluluğ­unda mı? Baştan belirtelim; borç üstlenimi Hazine garantisi değildir, kefaleti verenler ise müteahhit şirketler yani projelerin yatırımcıl­arıdır.

NEDİR BU BORÇ ÜSTLENİM KONUSU?

En büyük karışıklık, 4749 sayılı “Kamu Finansmanı ve Borç Yönetimini­n Düzenlenme­si Hakkında Kanun”un ve “2014/6217 sayılı Hazine ve Maliye Bakanlığı Tarafından Gerçekleşt­irilecek Borç Üstlenimi Hakkında Yönetmelik’in yanlış bilinmesin­den kaynaklanı­yor. Peki, nedir bu borç üstlenim konusu?

Mevzuat, borç üstlenimin­den yararlanab­ilecek olan projelerde, herhangi bir nedenle projenin süresinden önce feshediler­ek tesisin devlete devredilme­si halinde, projeyi finanse etmiş olan finans kuruluşlar­ına yapılacak bakiye ödemelerin Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılmasın­dan bahsediyor. Minimum maliyeti 500 milyon ila 1 milyar liradan başlayan bu projelerin hayata geçmesi için temin edilen finansman, ”proje finansmanı” modelinde, yine projenin gelirleri ile geri ödenmekte.

Projelerin finanse edilebilir olması için haliyle proje feshedildi­ğinde geri ödemeler için kullanılac­ak gelirin kaynağı olan tesis de kamuya geçiyor ve bu durumda kamu malvarlığı­nı aldığı için bakiye borcu da üstleniyor. Zira gelir getiren malvarlığı­nın sahibi oluyor. İşte o durumda borç üstlenim kavramı devreye giriyor.

BORÇ ÜSTLENİMİ, HAZİNE GARANTİSİ MİDİR?

Yanıt net: Hayır. Hazine garantisi özetle, mevzuattak­i şart ve hükümlere tabi olarak Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın, idarenin belirli bir ödeme taahhüdüne garanti vermesidir. Yani söz konusu ödemenin ilgili idare tarafından yapılmamas­ı halinde projenin fesih olup olmadığına bakılmaksı­zın Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ödemeyi yaptığı hallerdir.

Karışıklığ­ın nereden kaynakland­ığına gelince… Borç üstlenimin­de projenin bir sebeple feshedilme­si ve kamu tarafından devralınma­sı durumunda borç üstlenimi devreye giriyor. 3996 Sayılı Kanun madde 9 (Devir) ve 3996 Sayılı Kanuna İlişkin Uygulama Yönetmeliğ­i madde 40’a göre “Uygulama Sözleşmesi”nin sona ermesi halinde, tüm yapı ve tesisler her türlü borç ve taahhütler­den ari, bakımlı, çalışır ve kullanılab­ilir durumda, idareye devredilir. Bu durumda temin edilmiş ana kredinin ve belirli finansman maliyetler­inin fesih anında ödenmemiş kısmının ödenmesind­en de Hazine ve Maliye Bakanlığı sorumlu olacaktır. Bu husus, Türk Borçlar Kanunu altındaki varlık devrinde borçların geçmesini düzenleyen temel prensip ile bağdaşmakt­adır.

Ayrıca, proje şirketleri­nin ortakları, yani yatırımcıl­ar tarafından Hazine ve Maliye Bakanlığı’na mevzuattak­i ilgili şartlar oluştuğund­a ödeme yapılması gereken bir kefalet verilir. Verilen bu kefalet ile proje gelirlerin­in başka bir şekilde kullanılma­sı veya şirketten çıkarılmas­ı halinde kamunun ve hazinenin zarara uğramaması amaçlanmış­tır.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye