50. sanat yılım için projeler üretiyorum
1 Üretken bir sanatçısınız. Resim sergilerinizi hep merakla bekledim. Yıllarca sanatınızı akademisyen kimliğinizi birlikte yürüttünüz. Pandemiyle neler değişti, yeni projeleriniz var mı?
2019’da emekli olunca uzun süredir gitmediğim Londra’ya gittim, biraz geçmişi yâd ettim. Döner dönmez pandemi başladı, üç ay Kalamış’ta evde kapalı kaldım; izin verilir verilmez de Şile’ye geldim, o zamandan beri buradayım. Çalıştım, resim yaptım, şiir yazdım, söyleşilere katıldım, yazılar kaleme aldım. 2022-2023 sezonu 50. sanat yılım. O nedenle epey bir zamandır buna çalışıyorum. Ortaokul son sınıftan beri şiir yazar, severek okurum. Çok yayınlamadım onları, resim öne geçti, ama şiir benim ikinci sevgilimdir diyebilirim; sürdürdüm hep. 50. yılımda istiyorum ki şiirlerimden ya üç bölümlü ya da üç kitaplı bir yayın çıksın. Adı, tek kitap olursa Ressamın Şiir Güncesi olacak. Gecikmesinin nedeni, ressamın şiir kitabı resimli olur düşüncesiydi, ama sonuçta resimlerimden araya serpiştirmeyi daha uygun buldum. Artı, söyleşilerden oluşan bir kitap çıkarmayı düşünüyorum ve de tabii ki sergiler olacak; beş altı senedir Eller ve Yüzler diye bir dizi çalışıyorum.
2 Neredeyse 40 yıla yakın bir zamandır sizi tanıyor, izliyor, sanatı yaşam biçimi olarak seçtiğinizi görüyorum. Sanatçı olabilmek, sanatı yaşamak konusunda bize neler söylemek istersiniz?
Sanatçı olabilmek birçok kişinin istediği bir şeydir, başta güzel gibi görünür, ama işin içine girdikten sonra ne kadar zor olduğu ortaya çıkar. Ben hiç pişman olmadım, çok severek çalıştım. Ama bu, deformasyonu da yanında getiriyor. Örneğin hocalar, deformasyona uğrar çok konuşurlar. Çünkü bütün günleri bir şeyleri iletmekle geçer ve bu, zamanla alışkanlık haline dönüşür. Ben, hocalığımı tutkuyla yapmaya çalıştım, bu yaklaşım, bazı deformasyonları da getirdi. Bir örnek vereyim, Bedri Rahmi hocamdı ve şunu demişti, “Reis, 16 saat çalışacaksınız, düşlerinizde bile resim göreceksiniz.” Bu, aslında bir deformasyon, yaşamınızı tümüyle sanata ayırıyorsunuz, başka şeylerden kopuyorsunuz. Benim için de o halde. Okuyor, yazıyor ne kadar öğrenirsem o kadar cahil olduğumun farkına varıyorum. Resmimi hiç sıkılmadan 10-12 saat durmadan çalışabilir, geri kalan zamanda okur, yazar farklı şeyler yaparak kendimi dinlendiririm. Bunu bir formül olarak senelerdir uyguluyorum.