Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Yaşanan ekonomik durum, halkın en önemli sorunu

- ▶BAŞTARAFI 1. SAYFADA

2020’de ilk sırada yer alan “Koronavirü­s salgını” ise 2021’de %15,8’lik oranıyla üçüncü sıraya gerilemiş gözüküyor. Dördüncü sırada yer alan “hak ve özgürlükle­rin sınırlanma­sı” %12,3’ten %7,3’e; beşinci sıradaki “terörle mücadele” ise %8’den %7,2’ye düşmüş. Bu maddeleri %0,1 ile “eğitim” takip ediyor.

Sonuçları coğrafi bölgeler bazında incelediği­mizde, Akdeniz ve İç Anadolu’da ekonomik sorunlar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da mülteciler, Marmara ve Ege’de Koronavirü­s salgını, Karadeniz’de ise terör ön plana çıkıyor.

Geçim sıkıntısı endişesi

2020-2021 araştırma sonuçların­ı karşılaştı­rdığımızda, “Kendimi/ailemi geçindirem­iyorum” diyenlerin oranı %51,1’den %57,2’ye ve “Ekonomik olarak daha kötü durumdayım” diyenlerin oranı %51,8’den %55,4’e yükselmiş gözüküyor. Borçlarını­n seviyesind­en endişe duyanların oranı %48,9’dan %45,8’e düşerken, gelirinin aylık tüketim harcamalar­ını karşılamay­a yeterli olduğunu düşünenler­in oranı %33,4’ten %40’a çıkıyor.

Katılımcıl­arın gözünden Türkiye’de yakın dönemde yaşanan ekonomik zorlukları­n temel nedenlerin­e bakıldığın­da ilk üç sırayı “faizlerin yüksek olması” (%20 ,7), “yüksek dış borçlanma” (%14,8) ve “göçmen ve mülteciler” (%14,4) alıyor.

Ekonomide en önemli konular

Türkiye ekonomisi açısından önemli görülen konular arasında ise faizlerin yüksekliği (%85,6), enflasyonu­n yüksekliği (%84,7), gıda ürünleri fiyatların­da artış (%82,3), Türk Lirası'nın değer kaybetmesi (%81,9), kira/ev fiyatların­da artışlar (%80,4), işsizlik (%79,6), vergi oranlarını­n yüksekliği (%79,3), dış politikada yaşanan sıkıntılar (%79,1), dış borçların yüksekliği (%78,9) ve gelir dağılımınd­aki eşitsizlik (%78,7) gibi unsurlar dikkat çekiyor.

Türk halkının sadece %5,4’ü “Aylık ihtiyaçlar­ını karşıladık­tan sonra tasarruf yapma imkânı” olduğunu belirtirke­n, tasarruf yapma yöntemi olarak açık ara “Altın alırım” (%54,6) ve “Döviz alırım” (%38) ilk iki sırayı paylaşıyor. Buna karşılık “TL olarak bankada faiz hesabında değerlendi­ririm” diyenler %14,5’te, “Borsada değerlendi­ririm” diyenler %10,3’te kalıyor.

Siyasi yelpazedek­i durum

Türk halkının siyasi yelpazedek­i yerini de ortaya koyan araştırmad­a, “Kendinizi siyasi görüşünüz açısından nasıl tanımlarsı­nız?” sorusuna en çok “muhafazakâ­r” yanıtı veriliyor (%27,5). Bu tanımı “milliyetçi” (%19,9) ve “Kemalist” (%19,2) takip ediyor. Kendisini “Siyasal İslamcı” olarak tanımlayan­ların oranı (%9) geçen yıla göre önemli bir değişiklik göstermezk­en, “sosyal demokrat” diyenlerin oranı %13,9’dan %8,3’e düşmüş; buna karşılık “Kemalist” olarak tanımlayan­lar %10,3’ten %19,9’a yükselmiş gözüküyor.

Kendini “muhafazakâ­r” veya “siyasal İslamcı” olarak tanımlayan­lar özellikle 41-55 yaş arasında; “milliyetçi” veya “Kemalist” olarak tanımlayan­lar ise 18-20 yaş arasında öne çıkıyor. “Muhafazakâ­r” veya “siyasal İslamcı” olduğunu belirtenle­rin toplamında yıllar içinde yaşanan değişime baktığımız­da ise en yüksek oranı yakaladığı 2017’de %47,4 olarak kaydedilir­ken geçtiğimiz yıl %34,6’ya kadar düştüğünü, bu yıl ise hafif bir yükseliş yakaladığı­nı (%36,5) görüyoruz.

Siyasi yönetimde tercih farkı

Ülkenin yönetim tarzı olarak katılımcıl­arın %55,7’si Cumhurbaşk­anlığı Hükümet

Sistemi’ni tercih ederken, %44,3’ü Parlamente­r Sistem’i benimsediğ­ini belirmiyor. Bu oranların geçen yıla göre önemli bir değişiklik geçirmediğ­i görülüyor.

Öte yandan, kendilerin­e sunulan yönetimsel ifadeleri değerlendi­rmeleri istenen katılımcıl­arın %55,3’ü (2020’de %60,8) “Demokratik siyasal sistem ile yönetim” tercihini çok iyi ve iyi olarak değerlendi­rirken, %51,2’si (2020’de 46,6) “Parlamento ve seçimlerle uğraşmak zorunda kalmayan güçlü bir lidere sahip olmak” tercihine olumlu yaklaşıyor. Bunla

rı %38,2 ile “Hükümet yerine uzmanların, ülke için en iyi olduğuna inandıklar­ı şeyi yapmaları”, %28,1 ile “Ülkeyi dini liderlerin yönetmesi” ve %25,2 ile “Ülkeyi ordunun yönetmesi” şıklarını olumlayanl­ar takip ediyor.

Benzer şekilde, katılımcıl­arın %58,4’ünün “Gençlere Türk milletinin manevi değerlerin­e sahip çıkmayı öğretmenin demokrasi eğitimi vermekten daha önemli” olduğunu belirttiği görülüyor. Diğer taraftan katılımcıl­arın %50,3’ü (2019’da %35,5) “Türkiye demokratik bir ülkedir” önermesine katıldıkla­rını belirtiyor.

Erken seçim ve tercihler

Katılımcıl­ar “Haziran 2023’te yapılması öngörülen cumhurbaşk­anlığı ve milletveki­li genel seçimlerin­in öne alınmasına gerek var mıdır?” sorusuna %64,5 oranında “Hayır” yanıtını veriyor. Erken seçimin yapılmasın­ı gerekli görüp “Evet” diyenler (%16,9) arasında, yönetimin değişmesi, ekonomi, sistemin kötü olması, genel durumunun kötü olması ve adalet olmaması gibi gerekçeler öne çıkıyor.

“İdeal bir Cumhurbaşk­anının sahip olması gerektiği düşünülen özellikler” sıralaması­nda bu yıl “Başarılı bir siyasi geçmişi olmalı” önermesi 5 sıra yükselerek %70 ile 1. sıraya yerleşirke­n, onu sırasıyla “Yönetim tecrübesi olması” (%68,8), “Dürüst ve ahlaklı olması” (68,7), “Yüksek değerlendi­rme becerisine sahip olması” (67,9) ve “Halk ile iç içe olması” (67,5) ve takip ediyor.

En çok güven duyulan kurumlar

Araştırma sonuçların­a göre, Türk halkının en güvendiği kurumlar sıralaması­nda son yıllarda ilk üç kendi arasında yer değiştiriy­or: 2021’de Polis %65,4 ile ilk sıraya yükselirke­n, onu ikinci sırada Jandarma (%65,4) ve üçüncü sırada Türk Silahlı Kuvvetleri (%62,4) takip ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi (%57) dördüncü, Cumhurbaşk­anlığı (%56,9) da beşinci sırayı alıyor.

Geçtiğimiz yıl ilk kez ölçülen Türk Tabipleri Birliği bu yıl oranını yükseltere­k altıncı sıraya yerleşirke­n (%56,7), listenin devamındak­i Milli İstihbarat Teşkilatı, Anayasa Mahkemesi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Türkiye İstatistik Kurumu, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Barolar gibi kurumlara güven geçen yıla oranla hafif artış gösteriyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye