Ekonominin yeniden formüle edilmesi lazım
▶Geçenlerde bir araştırmada vardı, Türk gençlerin yüzde 88’i yurtdışına gitmek istiyor. Belki yüzde 80’i maalesef hiç gidemeyecek. Dünyayı bilen, takip eden gencin yaratacağı değer her alanda kendini hissettirir. Türkiye’de ekonomik veya demokratik koşulları bir kenara bırakırsak, olabildiğince çok gencin yurtdışına gitmesine imkan yaratmamız gerekmez mi?
Yüzde 100 katılıyorum. Bazı insanların yurtdışına gitmek isteme nedeni ekonomik gerekçelere dayanıyor. 2005-2010 yılları arasında Türkiye’nin böyle bir sorunu yoktu, büyüyen bir ekonomisi vardı. Şu an neden böyle bir sorunu var? Sosyal adaletsizlik daha derinleşti. Eskiden insanlar yaşamlarını sürdürebilecek kadar para kazanıyorlardı. Bu ekonominin kesinlikle tekrar formüle edilmesi lazım. Ülkede yüksek teknoloji firmasının olması lazım ki mühendislik bitirmiş çocuk iş bulsun. Sektörler büyümeli, büyürken de kar etmeli. Üniversitemdeki temel politikalarımdan biri her öğrenci en az bir kere yurtdışına gitmeli. Başka bir yere gitmek çok önemli. Dünya vatandaşı olmak o insanı bambaşka biri yapıyor. Hippi gibi düşünün. Hareketliliğin bu kadar olduğu bir zamanda neden kendinizi tek ülkeye mahkum ediyorsunuz.
‘ÖĞRENCİLERİN UÇAK BİLETLERİNİ BEN ALIYORUM’ Biz 2024 yılına kadar mezun grubumuzun bir ya da iki dönem yurtdışına gitmiş olduğunu görmek istiyoruz. Eğer Erasmus harici bir yere gitmek isterlerse kültürel şok yaşamak adına, örneğin Uzakdoğu’ya, o zaman teşvik ediyorum onları, uçak biletlerini ben alıyorum.
‘Yüzde 20-25 oranında yabancı öğrencimiz olmalı’ diyorum. Dünya çapında bir üniversite olmak istiyorsan farklı kültürlere alışık insan yetiştirmek gerekiyor. Bu da ekosistemini değiştirmekle mümkün. İstanbul’a her yıl on bin öğrenci geliyor. Ben ilk binden istiyorum. Mesele para getirmeleri değil, öğrenci burada da kalabilir, ülkesine de dönebilir. Amaç uluslararasılaşmayı tesis edecek ortamı oluşturmak.
ASGARİ ÜCRET ÇİN’İN ALTINDAYKEN
KİMSE GENÇLİĞİ SUÇLAYAMAZ
Bizden en büyük beyin göçünün olduğu ülke Almanya, refah düzeyinin yüksekliği sebebiyle bilim, teknoloji ve mühendislik bölümlerinde okumak isteyenlerin sayısı çok az. Eskiden Almanya bizden işçi alıyordu, şimdi beyin alıyor. Türkiye’nin en güzide okullarından mezun oluyorsun, başlangıç maaşlarına bakın Allah aşkına. Çocuk ailesinin yanından ayrılamıyor. Üniversitenin ana harcama kaynağı insan kaynağıdır. Şirketlerde de bu böyledir. Tasarruf denince akıllarına ilk çalışan çıkarma ve maaşı düşürme geliyor, bu denklem değişmediği sürece işimiz zor. 30 yıl önce Çin asgari ücreti en düşük olan ülkeydi, bugün biz onun da altında kaldık. Böyle gerekçeler varken kimse gençliği suçlayamaz. Bizim çocuklar yaşamak için gidiyor başka yere.