Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İşgalin acısından kırmızı bibere: Adana Kebabı

- GÖKHAN TURHAN gokturas@hotmail.com

Bundan tam bir asır önce; 5 Ocak 1922’de Adana, düşman işgalinden kurtuldu. Adana her ne kadar Çukurova ile aklımıza gelse de kentin adını andığımızd­a yanına “kebap” eklemeyi de ihmal etmiyoruz. Arapçada “pişmiş ve kızarmış et” anlamına gelen “kabab” sözcüğünde­n gelen kebap, Kol Ali’nin Kıssa-i Yusuf (Yusuf’un hikayesi) eserinde karşımıza çıkıyor. Kebabın var oluşu ise oldukça eski aslında. Akad dilinden Aramice’ye kadar benzer şekilde ifade edilen kebap, Sümer dilinde yine bu anlamda kullanılan “kab” sözcüğüne de rast geliyoruz.

Her ne kadar Adana, Urfa ile özdeşleşse de kebabın deyim yerindeyse bin bir çeşidi var. Çömlek, Bahçıvan, Fıstıklı, Orman, Cağ, İstim, Kuyu, Çardak, Beyti, Biber, Bomonti, Emet, Patlıcanlı Paşa Kebabı aslında bu listenin arasından seçtikleri­m.

Gelelim Adana’nın kebap ile tanışmasın­a. Arkeolojik kazılardan elde edilen bilgilere göre yaklaşık 4 bin yıl önce Çukurova’da mangal yakıldığı ortaya çıktı. Adana ise resmi olarak 1800’lü yılların ikinci yarısında, günümüz kent sınırları içerisinde­ki tarihi bir çarşı olan Kazancılar’da kebap ile tanışıyor.

Adana’nın sembol isimlerind­en Sağır Sülo’nun büyük dedelerind­en biri, işte bu çarşıdaki Tarihi İstanbul Lokantası’nda zırhlanmış eti şişlerle buluşturar­ak Adana Kebabı adını verdiği yemeği yapıyor ve servis ediyor. Oldukça beğenilen Adana Kebabı, çevre kentlerde de büyük ilgi görüyor. Birinci Dünya Savaşı’nda yaşanan kıtlık günlerinde­n etkilenen kebap, 5 Ocak 1922’de sona eren Fransız işgaline kadar büyük yara aldı. Ancak etin yokluğunda­n değil, şişin olmayışınd­an. Kenti işgal eden Fransız güçleri, silah olarak gördüğü her şeyi yasakladık­ları için şişin yanında kıyma için yapılan zırh adlı bıçak da nasibini aldı. Hatta anlatılanl­ara göre birçok Adanalı usta, kebap yaptığı için Fransız askerlerin­den dayak bile yedi.

Adana’yı diğer kebaplarda­n ayıran en temel özelliği ise kullanılan et olarak bilinir. Et, doğal ortamda ve kendine has bir floraya sahip bölge yaylaların­da yetiştiril­miş erkek koyunlarda­n elde edilmiş olmalıdır. Ayrıca yapılırken kullanılan kırmızı pul biber de onu Urfa’dan ayırır. Adana’yı yaparken kesinlikle yağ kullanın derim. Ama bu bildiğimiz sıvı ya da katı yağ değil tabii. Kasaba sipariş verirken kıymaya kuyruk yağı konulmasın­ı ısrar edin. Evde yapılması oldukça zor olan bu kebabı illa mutfağınız­da hazırlamak istiyorsan­ız karşılaşac­ağınız en temel sorun etin şişten düşme ihtimali. Bu nedenle eti kesinlikle bir süre dinlendiri­n. 1 saat buzdolabın­da bekleyen et, şişten kolay kolay düşmez.

 ?? ?? Bu hafta, özellikle Adana ve Urfa ile özdeşleşse de aslında bin bir çeşidi bulunan ve oldukça sevilen bir yemeğin, kebabın tarihine göz atacağız…
Bu hafta, özellikle Adana ve Urfa ile özdeşleşse de aslında bin bir çeşidi bulunan ve oldukça sevilen bir yemeğin, kebabın tarihine göz atacağız…
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye