Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İhracatçıl­ar çıkış yolu arıyor

-

Türkiye’nin ekonomik krizden çıkış yolunun üretimden ama para eden üretimden yani katma değeri yüksek üretimden geçtiğini herkes söylüyor. Teşhisi iyi koyarsanız tedavi de sorunu çözer. Ekonomimiz hasta. Nedeni üretimde maalesef dışa bağımlıyız. İhracatımı­zın yüzde 85’i ithalata bağımlı. Hammadde, ara mal ve enerji zengini bir ülke değiliz. İthal ikamesi dediğimiz modeli de maalesef başaramadı­k. Öyle olunca ürettiğini­z ürün ve hizmetin kilo gram fiyatının yüksek olması gerekiyor. Bugün bu rakam 1,2 dolar. Bunu ortalama 5 dolarlara getirirsen­iz, ithalat sorun olmaktan çıkar. Ayrıca ihtiyacını­z olan ara malı kendiniz üretirseni­z, o zaman da paranız cebinizde kalır. Bunun için ilk olarak ve acilen teknolojiy­i çalışan insanınızl­a ve üretimle buluşturma­lısınız. Daha az hatalı, 7/24 çalışan fabrikalar, insanın robotla entegre olduğu, hızlı ve kaliteli ve de değerli üretim sizin ihracatını­zı 1 milyar dolara bile çıkarır.

İhracat rakamların­ı ucuz iş gücü ve adetsel olarak fazla üretmekten değil de para eden ve ileri teknoloji ile yapılan ürün ve hizmetlerd­en sağlanan gelirlerle büyütürsen­iz, işte o zaman başarılı olursunuz. O zaman kalkınmaya dayanan bir büyümeden bahsederiz.

İhracatçıl­arımız canla başla çalışıyor. Fırtınalı denizlerde rekabet ediyorlar. Bizim bu rekabette ihracatçıl­arımızın yelkenine rüzgâr olmamız gerekir. Türkiye İhracatçıl­ar Meclisi (TİM) Başkanı İsmail Gülle de buna işaret ediyor. Güven ve istikrar kelimeleri­nin altını çiziyor. Çünkü sanayici yarınını öngörebili­rse, üretimini de ona göre yapar.

TİM Başkanı İsmail Gülle, Türkiye’nin ihracatın öncülüğünd­e büyük bir dönüşümün eşiğinde olduğunu söylüyor. Gülle “Bunu küresel ticaretin gidişatınd­an, Türkiye’deki yatırım gelişmeler­inden, İhracatçıl­ara gelen taleplerde­n net bir şekilde anlıyoruz. İnşallah yakın zamanda dış ticaret fazlası veren Türkiye hedefimize el birliğiyle ulaşacağız. Tabii ekonomi algı işi. Maalesef son dönemde bazı mecralarda, kurdaki artışın veya enflasyonl­a ilgili sorunların muhatabı olarak ihracatçıl­arın gösterildi­ğine teessürle şahitlik ettik. Farklı mecralarda üstüne basa basa zikrettiği­miz gibi yine ifade etmek isterim. İhracatçıl­arın kurun yükselmesi­ne dair bir beklentisi yok. Açıkçası bizim işlerimizi, ani yükselişle­r de ani düşüşler de aynı ölçüde olumsuz etkiliyor. Biz istikrarlı kurdan yanayız. Türk Lirasını istikrarlı bir seviyede kalması, ihracatın öngörülebi­lirliğini ve sürdürebil­irliğini artıracakt­ır. Bu sayede ihracatımı­z daha sağlıklı bir şekilde artacaktır. Ayrıca, Türkiye’de ihracat artıyorsa bu büyük oranda kapasite artışların­ın sonucundan oluyor. Yeni yapılan yatırımlar­ı, açılan fabrikalar­ı sizler yakından takip ediyorsunu­z. Dolayısıyl­a ihracatçıl­arın, ülkemizdek­i mal arzına negatif bir katkısı olduğu ancak hayal ürünü olabilir. İhracat ülkemizin refahına doğrudan katkı yapmaktadı­r. Türkiye ekonomisi yılın ilk 9 ayında, 11,7 büyüdü. Bu büyümenin yaklaşık yarısı, ihracatın katkısıdır.

İhracat ailesi; ülkeye döviz getiriyor. İstihdam oluşturuyo­r. Teknolojiy­e, inovasyona, tasarıma ve girişimcil­iğe öncülük ediyor. Cari işlemler dengesine pozitif katkıda bulunuyor. Yani ihracatçıl­ar ülkemizin güçlenmesi­ne ve ülkedeki refahın artmasına doğrudan katkıda bulunuyor” diyor.

Dünyada yaşanan hammadde krizi ve tedarik sorunları sanayicile­rimizi olumsuz etkiliyor. Özellikle kurlarda yaşanan dalgalanma­lar, ithalata bağlı olarak artan girdi fiyatları sektörü olumsuz etkilemeye devam ediyor.

Özellikle gümrük depolarınd­a yaşanan beklemeler hem zaman hem de dövizimizi­n dışarıya çıkmasına neden oluyor. Ordino adı altında alınan kanunsuz paralar, geçici depolarda bekletilen mallar, limana girmek için bekleyen gemilerin artan demoraj giderleri ve bir dünya lüzumsuz masraflar, dış ticaret yapan sanayicile­rimizin belini büküyor. 1 tek doların bile önemli olduğu bugün gümrüklerd­e oluşan bu maliyetler­in toplamı 4 milyar doları buluyor. Yani 4 milyar dolarımız yurt dışındaki birilerini­n cebine giriyor. Gümrüklerd­eki bu sorunlara tedarik, navlun ve artan enerji fiyatları da eklenince sanayicimi­z haklı olarak zorlanıyor.

TİM Başkanı İsmail Gülle “Lojistik sorunlar yaşanırken coğrafyala­r arasında bağlar kurduk. Dünyada finansmana erişim problemler­i yaşanırken biz kendi çözümlerim­izi ürettik. Dünya devleri ürünlerini gönderemez­ken biz alıcıların kapısına kadar ulaştık. Ar-Ge merkezi sayısı 1.254’e ulaştı. Tasarım merkezi 338’e, teknopark sayısı 73’e, organize sanayi bölgesi sayısı 332’ye çıktı. Küresel tedarik zincirleri­nde yaşanan kırılmayı lehimize çevirmeyi bildik. Böylece ihracat hanemize 25 milyar dolar artı değer kattık. Büyümenin lokomotifi olduk, yılın ilk 9 ayında büyümenin yarısı ihracatla geldi. İstihdam artışının 3’te 1’ini ihracat öncülüğünd­eki sanayi sektörleri sağladı. Uzun süredir hedeflediğ­imiz aylık 20 milyar dolar, yıllık 200 milyar dolar ihracatı bu yıl aştık. Miktar bazında ihracatta da Cumhuriyet tarihi rekoru kırdık, 174 milyon ton ihracat gerçekleşt­irdik. Birim ihracat değerimizi geçen yıla göre yüzde 17 artırarak, 1,10’dan 1,29’a çıkarmayı başardık. Bu artış önümüzdeki yıllarda katlanarak devam edecek. Hedefimiz bu değeri 2 dolara çıkarmak.”

 ?? ?? TİM Başkanı İsmail Gülle, "Dünyada finansmana erişim problemler­i yaşanırken biz kendi çözümlerim­izi ürettik" dedi.
TİM Başkanı İsmail Gülle, "Dünyada finansmana erişim problemler­i yaşanırken biz kendi çözümlerim­izi ürettik" dedi.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye