“Sektörün yarınlarını heba etmeyelim”
AYTAÇ MUHİTTİN DİNÇER/ DİNÇSA İLAÇ YÖNETİM KURULU BAŞKANI:
Dünyanın en gelişmiş, en büyük ve en çok ihtiyaç duyulan sektörlerinin başında kimya sektörü geliyor. Ardından silah ve inşaat sektörü geliyor ancak şu anda kimya sektörü hepsinden önde. Türkiye’de kimya üretimi aslında ihtiyacın çok altında bir üretim gücüne sahip. Sektörün çok daha fazla yatırıma ihtiyacı var.
Bu yüzden sektörde ithalata bağlı üretim gerçekleşiyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan ilaç fiyat politikamız var. Artık şirketlerimizi devam ettirebilmemiz ve ayakta kalabilmemiz çok zor. Çünkü ürünlerimizi sattığımız fiyatların çok üstünde maliyetlerimiz var. Alırken günlük kurdan aldığımız dövizin değeri Sağlık Bakanlığı’nca maliyet ve fiyat hesaplarımızda 1 Euro=4.58 TL olarak hesaplanmaktadır. Yerli ilaç üretimi en az hastaneler kadar önemlidir. TEB ve SGK ‘nın doğrudan alım sistemleri Sağlık Bakanlığı’nın ilaç ruhsatlandırma ile ilgili mevzuatlarını by-pass etmiş, ithal ruhsatı almadan dövizle yüksek bütçeli ilaç ithal edilmektedir. İlacın erişim kolaylığı adı altında yurt dışı temin sistemi ilaç bütçesinin kullanımında ilaç tüketiminin yurt dışı alımı kolay ve cazip hale getirilmiştir.
“İlaç sektörü son 10 yıldır aşağı doğru gidiyor”
Bana göre son 10 yıldır ilaç sektörü aşağı doğru gitmektedir. 10 sene önce birçok yeni ürün çıkarabiliyorduk. Ar-Ge ile ülkemize yeni ürün kazandırıyorduk. Bugün artık yeni ürün kazandırma gayretimiz, azmimiz kalmadığı için yeni ürün de çıkmıyor. Yeni ürünü çıkarabilecek gelir potansiyelimiz yok, desteğimiz de yok. Böyle olunca da ithal ilaçlarının payı artıyor. Türkiye’deki ithal ilaç dengesi tersine döndü. Yüzde 85 yerli üretilirken, yerli üretimin parasal değeri şimdi yüzde 15’e düştü. Birçok firma Türkiye’nin elinden gitti. Ülkemizde 133 yabancı firma var eskiden 30 taneydi, ilaç sektöründeki birçok firmamız yabancılara satıldı. Muhtemelen bunların birçoğu 10 sene sonra kapatılacak. İleride Türkiye’deki firmaların tamamını alabilirler.