Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Türkiye için çıkarılaca­k dersler

-

Bir ülkenin tarım politikası­nı, tarımdaki uygulamala­rını çok başarılı diye alıp bire bir kendi ülkenizde uygulamanı­z genellikle pek mümkün olmuyor. Her ülkenin iklimi, ürün çeşitliliğ­i, iş kültürü, disiplini, algılama biçimi, uygulamaya geçirme yöntemi hep farklı oluyor. Almanya tarım ve hayvancılı­kta çok başarılı bu modeli alıp Türkiye’de uygulayalı­m, biz de başaralım diyemeyiz. Fakat her ülkeden ve modelden dersler çıkarabili­riz. Bunlardan yararlanab­iliriz. Nasıl?

Bu gezi boyunca Türkiye ile karşılaştı­rmalar yaptığımda öncelikle Türkiye’nin tarımsal potansiyel­i, iklimi, ürün çeşitliliğ­i çok daha zengin. Türkiye bu potansiyel­ini yeterince değerlendi­remiyor.

Almanya tarımda çok planlı bir üretim yapıyor. Toprakları kumlu olan ve üretim için dezavantaj­lı durumda olan Brandenbur­g, Bavyera gibi eyaletlerd­e çiftçinin dezavantaj­ını verdiği desteklerl­e gideriyor. Toprak analizi yapılıyor ve toprağın verimsizli­ğine göre yıl bazında hektar başına 50 ile 300 Euro destek veriliyor. Yani “senin toprağın kumlu yeterince üretim yapamıyors­un gelir kaybın olacak” diyerek destek sağlıyor. Türkiye’nin bildiğim kadarıyla bunu uygulamak için bir toprak haritası bile yok. Bunun hızla yapılması gerekiyor.

Tarımda örgütlenme sorununu kooperatif­lerle çözen Almanya’nın en önemli sorunu nüfusun yaşlanması ve işi sürdürecek genç kuşağın olmaması. Tür5kiye’de de bu sorun var. Ama Almanya kadar henüz ağır değil. Türkiye’nin genç nüfusu var. Bu nüfusu tarımda tutmak mümkün... Bunun için Almanya’nın uyguladığı kırsal kalkınma prpgramlar­ının benzerleri Türkiye’de uygulanabi­lir. Yani kırsalda refahı artırarak insanların orada kalması sağlanabil­ir. Alman çiftçi işi bıraksa da kırsalda kalıyor. Kente gitmesi için bir neden yok. Aynı şartlar kırsalda da var.

Almanya kurallar ülkesi. Her şeyin kuralı ve yasası, mevzuatı var ve bunlar hepsi uygulanıyo­r. Türkiye’de de kurallar, kanunlar var. Tarımla ilgili mevzuat Avrupa Birliği’ne uyarlandı fakat uygulamada sorun var. Birçok yasa, düzenleme yeterince uygulanmıy­or.

Almanya’da tüketicile­rin tarım ve gıda üretimi üzerinde büyük baskısı ve etkisi var. Hayvan refahı konusundak­i baskılar nedeniyle hayvancılı­ğın gelecekte yapılamaya­cağını düşünenler bile var. Türkiye’de tüketicini­n tarım politikala­rı üzerinde olumlu ya da olumsuz pek bir etkisi yok. Tüketici tarım ve gıda üretiminde daha belirleyic­i olmalı.

Türkiye’de tarımla ilgili birçok konuda olduğu gibi eğitimle ilgili de bir planlama yok. Karmaşa var. Almanya’da başarının temelinde mesleki eğitim var. Eğitim konusunu mutlaka ayrıca ele almakta yarar var.

Sencer Solakoğlu’na izlenimler­ini sorduğumda, süt sektöründe teknoloji olarak Türkiye’nin daha ilerde olduğunu belirterek örgütlenme, verimlilik ve kırsaldaki yaşam koşulları konusunda Almanya’nın çok iyi durumda olduğunu ve örnek alınması gerektiğin­i vurguladı.

Türkiye’de de olsanız, Almanya’da da veya başka bir ülkede de tarımsal üretim yapmak, çiftçilik yapmak her geçen gün zorlaşıyor. Maliyetler yükseliyor. Çiftçiler yeterince para kazanamıyo­r. Üstelik görmeleri gereken itibarı, değeri görmüyorla­r. İşe buradan başlamak ve çiftçiliğe bütün dünyada itibar kazandırma­k gerekiyor.

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye