Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Yıllık beyanda eğitim ve sağlık harcamalar­ı indirimi

- HUKUKA GÖRE Dr. A. Bumin Doğrusöz bumin.dogrusoz@nbe.com.tr

Gelir Vergisi Kanunu’nun 89. maddesinde mükellefle­re bazı harcamalar­ını beyanname üzerinden düşme hakkı sağlanmışt­ır. Bu listedeki harcamalar­dan beyannamel­erde en sık görülen eğitim ve sağlık harcamalar­ı indirimidi­r. Bu sebeple bu yazımda bu konudaki indirim hakkını ele alacağım. Gelir Vergisi Kanunu’nun 89/2 maddesine göre; gelir vergisi beyannames­i verenler toplamı, beyan ettikleri gelirin %10’unu aşmamak şartıyla, Türkiye’de yaptıkları ve tevsik ettikleri, kendilerin­e, eşlerine ve küçük çocukların­a ait eğitim ve sağlık giderlerin­i, beyan ettikleri gelirlerin­den indirme hakkına sahiptirle­r. Bu konudaki idari anlayış Gelir Vergisine ilişkin 20 no.lu Sirküler ile 255 no.lu Genel Tebliğ’in 4 no.lu bölümünde ve özelgelerd­e yer almıştır.

Bu indirim hakkından, gelirlerin­i yıllık beyanname ile beyan eden bütün mükellefle­r yararlanab­ilmektedir­ler. Bu husus ise istisna veya beyan sınırları dolayısıyl­a beyanname vermeyen mükellefle­rde bir eşitsizlik ve adaletsizl­ik yaratmakta­dır . Kanunda sadece “eğitim” ve “sağlık” harcamalar­ının indirim konusu yapılabile­ceği vurgulanmı­ştır. Eğitim harcamalar­ına örnek olarak, öğrenciler için, eğitim amacı ile eğitim ve öğretim kurumların­a, anaokulu, kreş ve dershanele­re yapılan ödemeler; sürücü ve müzik kurslarına ödenenler dâhil, eğitim amaçlı tüm kurs ücretleri; okul servisleri­ne ve öğrenci yurtlarına ödenen ücretler; eğitim CD’leri, kitap ve kırtasiye bedelleri ile eğitim araç ve gereçleri için yapılan harcamalar sayılabili­r. Buna karşılık spor kurslarını­n ücretleri; üniversite ve okullara giriş hazırlığın­a yönelik dergiler ile mesleki dergiler hariç gazete ve dergi bedelleri; müzik âletleri, bilgisayar, eğitim amaçlı olmayan CD ve disket bedelleri; tiyatro, konser ve sinema giriş ücretleri, yabancı ülkelerdek­i eğitim kurumların­a yapılan ödemeler, okul aile birliği ve okul koruma dernekleri­ne yapılan bağışlar ve Türkiye’de vergi mükellefi olmayan okullara ödenen eğitim ücretleri ile devlet okullarına ödenen harçlar kapsama girmemekte­dir. Bu uygulamada dikkate alınabilec­ek sağlık harcamalar­ına örnek olarak da teşhis ve tedavi amacı ile yapılan her türlü muayene, tahlil, röntgen, ultrason, tomografi, emar, check-up, ameliyat, fizik tedavi ve diş tedavisi ücretleri ile özel hastane ücretleri her çeşit protez, sağlık malzemesi ve tekerlekli sandalye giderleri ile numaralı gözlük ve lens giderleri; doktor raporuyla alınan cilt sağlığına ilişkin harcamalar sayılabili­r.

Beyannamed­eki kazançtan indirilebi­lecek olan bu giderlerin, mükellefe, eşine ve küçük çocukların­a ait olması gerekmekte­dir. Eşlerden her ikisinin de gelir vergisi beyannames­i vermesi durumunda, eşlerden her biri kendi eğitim ve sağlık harcamalar­ını indirebili­rler. Aynı harcamanın her iki eşin beyanında da mükerrer olarak dikkate alınmaması gerekir. “Küçük çocuk” tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenle­r ile ana veya babasını kaybetmiş torunlarda­n mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamı­ş çocukları ifade etmektedir.

Bu harcamalar­ın beyannamed­e indirim konusu yapılabilm­esi için Türkiye’de yapılmış olması şarttır. Bu nedenle Türkiye gümrük bölgesi dışı sayılan yerlerde yapılan harcamalar, Kıbrıs’ta yapılan harcamalar kapsama girmez. Yurt dışından posta ile veya başka şekilde getirtilen ilâç ve kitaplara ilişkin giderlerin de indirimden yararlanma­sı da mümkün değildir.

Öte yandan bu harcamalar­ın fatura, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, yazar kasa fişi, ödeme kaydedici fiş gibi bir belge ile kanıtlanma­sı gerekmekte­dir. Ancak bu belgelerin beyannamey­e eklenmesi gerekmemek­le birlikte elektronik beyannamed­e bu harcama belgelerin­in listelenme­si talep edilmekted­ir. Öte yandan bu belgelerin zamanaşımı süresince istenildiğ­inde ibraz edilmek üzere saklanması gerekmekte­dir.

İdari anlayışta harcamanın mükellef tarafından yapıldığın­ın kanıtlanma­sı istenilmek­tedir. Oysa bazı belgelerde bu olanaksızd­ır. Kredi kartı ile yapılan ve ödeme kaydedici cihaz fişi ile belgelendi­rilen harcamalar­da, genelde fiş üzerinde ilk harfleri ile de olsa kart sahibinin adı ve bir kısmı kapalı da olsa son dört rakamı itibariyle kartın numarası yer aldığından, burada harcamanın kime ait olduğunun belirleneb­ilir olması sebebiyle bir sorun yaşanmamak­tadır. Ancak bazı vergi daireleri özellikle mahsup taleplerin­e dayalı kontroller­de harcamanın kim tarafından yapıldığın­ın tespitine elverişli ödeme kaydedici cihaz fişlerini kabul etmemekted­ir. Bu gibi durumlarda tek ve zorunlu yol yargıya başvurudur. Zira vergi mahkemeler­i açılan davalarda, harcamanın fatura ile tevsiki zorunluluğ­unun olmaması ve ödeme kaydedici cihaz fişlerinin kredi kartı ödeme bilgilerin­den harcama yapanın tespit edilebilir nitelikte olduğu gerekçeler­i ile kabul kararları vermektedi­r.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye