İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, ortak akılla “yeniliğe davet” etti
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin çalışmalarını yaklaşık 8 ay önce başlattığı ve 7 gün süren İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, sonuç bildirgesindeki bütün maddelerin oylanmasıyla sona erdi. Yeniliğe Davet sloganıyla ve Türkiye’nin yeni yüzyılını şekillendirecek iktisat politikalarının temelinin atılması amacıyla düzenlenen kongrede, öne çıkan kavram "ortak akıl" oldu.
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından “Yeniliğe Davet ” sloganı ile organize edilen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi, çiftçi, işçi, tüccar ve sanayici kesimler yanında akademisyenler, iktisatçılar, siyasetçiler, bilim insanları, tarihçiler, yazarlar ve sanatçıların katılımı ile 15-21 Mart tarihleri arasında gerçekleştirildi. Kongrede 80’in üzerinde ulusal ve uluslar arası katılımcı yanında, 500’ün üzerinde delege ve 200’ün üzerinde uzman, geleceğin Türkiye’sini ortak akılla inşa etmeye çalıştı. Kongrenin sonuç metninin son hali de, tüm bu kesimlerin katıldığı oylama ile belirlendi. Sivil, şeffaf ve tümüyle katılımcı bir girişim olan kongrenin, İzmir’den tüm Türkiye ve dünyaya yapılan bir davet olduğunu ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Kongrede alınan kararlar geleceğe bırakılacak önemli bir miras. Kongre bize şunu gösterdi; eğer bir ortak akıl inşa etmek için yola çıkarsanız, o, uzun ve çetrefilli bir yoldur. Ama kararları ortak akılla inşa edildiğinden, içeriği de bir o kadar güçlü olur. Burada yapılan çalışmalar hem umudu hem de bu memleketin geleceğine dair herkesin özgüvenini yenilemesine imkân veriyor. Aynı atalarımızın yaptığı gibi barış içinde, huzurla, sağlıkla bir arada yaşayacağımız kentler ve yepyeni bir Türkiye inşa etmek mümkün. Burada çok önemli kararlar alındı. Ama izlenen yöntem de bu kararlar kadar önemliydi. Gerçek anlamda bir demokrasi inşa edildi. Herkesin farklı çıkar grupları olarak tarif ettiği işçiler, çiftçiler, sanayiciler, esnaflar, tüccarlar ortak bir gelecek tasavvuru kurdular. Belki de içerik kadar önemli olan bu biçimdi. Bu gelecek tasavvuru bir gelecek inşası anlamına geliyor. Bu kararların takipçisi olacağız, kararların hayata geçirilmesiyle de geleceğimiz çok daha aydınlık olacak” dedi.
Koşullar 100 yıl öncesiyle benzeşiyor İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ni 8 aylık uzun bir maraton koşusuna benzeten Soyer, “100 yıl öncesinde olduğu gibi uzun saatler boyunca işçiler, çiftçiler, sanayiciler, esnaflar, tüccarlar bir araya geldi. 100 yıl öncesindeki büyük yıkım, Kurtuluş Savaşı’nda hayatını kaybeden on binlerce vatandaşımız, büyük bir yoksulluk, büyük bir yıkılmışlık. İstanbul işgal altında, Lozan Barış Müzakereleri kesilmiş, heyetimiz geri dönmüş. Her yerde büyük bir umutsuzluk varken; ulusun sınırlarının belirlendiği Misak-ı Milliye’nin ortaya konduğu Erzurum Kongresi’nde olduğu gibi 100 yıl önce İzmir’de de 17 Şubat - 3 Mart tarihleri arasında Misak-ı İktisadi’nin esasları konmuş. 100 yıl önce atalarımız, o olağanüstü zor koşullarda geleceğin Türkiye’sini, kurulacak devletin iktisat politikalarını belirlemek üzere bir araya gelmişler. Anadolu’nun her yerinden bin 135 delege zor koşullarda bir araya gelmiş ve büyük bir özgüven, umutla iktisat politikalarını belirlemiş. O dönemde çok önemli kararlar almışlar” ifadelerini kullandı.
Bugün de ülkede çok katmanlı krizler yaşanırken, bütün bu olumsuz koşullarda geleceğin Türkiye’sinin inşası için bir araya geldiklerini ifade eden Soyer, “Yoksulluk, işsizlik, hayat pahalılığı, yüksek enflasyon vatandaşlarımıza çok ağır bedeller ödetirken; 6 Şubat’ta yaşadığımız büyük felakette on binlerce insanımız canını kaybetmişken, on binlercesi çadırlarda, konteynerlerde hayatlarını sürdürmeye çalışırken, 8 aydır umudu yeniden yeşertmek için, çocuklarımıza, torunlarımıza huzurla, el ele yaşayacakları bir Türkiye’yi yaratabilmek için neler yapılması gerektiğini, hangi kararların, ilkelerin alınması gerektiğini belirlemek üzere toplandık” diye konuştu.
100 yıl öncesinde olduğu gibi Türkiye’nin her yerinden 180 sivil toplum kuruluşu, vakıf ve dernek temsilcilerinin, 500’ün üzerinde delegeyle bir araya geldiğini aktaran Soyer, “200’ün üzerinde akademisyen; doğa, tarih, inovasyon ve demokrasi masası olmak üzere 4 ayrı masada alınan kararları kendi bilimsel disiplinleri çerçevesinde kavramsallaştırmaya çalıştılar.
50 uzman akademisyenden oluşan Yüksek İstişare Kurulu tüm bu yapılan çalışmaları revize etti. Bugün bütün bu kararları tek tek tüm delegelerin huzurunda oylamaya sunduk. Delegelerimiz hem birbirlerinin çalışmalarını, hem de uzman masalarından akademisyenlerden gelen çalışmaları müzakere ettiler. 80’in üzerinde ulusal ve uluslararası çok kıymetli akademisyen, siyasetçi, aktivist; ilham veren, geleceğin Türkiye’si için hepimize yeni ufaklar açan vizyonlar ortaya koyan sunumlar yaptılar” dedi.