“Çalışma dünyasının umutsuz olmaya hakkı yok”
Kongrenin son günkü oturumunda çalışma hayatını temsil eden sanayici, tüccar, işçi ve çiftçi örgütlerinin yöneticileri, Türkiye’nin orta gelir tuzağı yanında orta demokrasi tuzağından da kurtulması gerektiğini söylediler.
Kongrenin “Çokluğa ve Birliğe Davet” sloganıyla yapılan kapanış gününde bir araya gelen çalışma hayatının temsilcileri, Türkiye pek çok sıkıntıyla boğuşmasına rağmen, umutsuz ve karamsar olunamayacağını dile getirdiler. İçinde bulunulan zorlu konjonktürde Türkiye’nin siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa asla tahammülü olmadığını dile getiren İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Seçimlerden sonra hızla yeniden ekonomi gündemine dönülmesi lazım. Uzun süredir uygulanan ekonomi politikalarında artık bir başka aşamaya geçmeye ihtiyacımız var. Türkiye ekonomisine bir kuantum sıçraması yaptıracak güçlü ve küresel ölçekte rekabetçi bir ekonomiye hızla geçiş yapmak, en önemli hedeflerimiz arasında yer almalı. Bu ekonominin sürükleyici güçleri mutlaka ve mutlaka verimlilik, inovasyon ve girişimcilik olmak zorunda. Türkiye’nin ciddi sorunları var. Ama biz iş insanlarının umutsuz ve karamsar olma lüksü yok. Çünkü tüccar ve sanayici olarak müteşebbis kimliğimizle omuzlarımızda çok büyük bir sorumluluk taşıyoruz” dedi.
Sönmez: Yeni bir yol bulalım
Demokrasi, çevre, dijitalleşme, kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin önemine değinen Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Sönmez de “İktisat Kongresi’nin yarattığı yeni iklimle, kongrenin sonuç bildirgesi ışığında bugünün ve geleceğin Türkiye’sinin hayaliyle yeni bir yol bulalım, yeni bir hikaye yazalım ve değişelim. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında her şeyden önce dayanıklı bir ülke inşa etmemiz lazım. Bilimi, liyakati ve ortak aklı öne alan bir toplum güçlü bir toplumdur. Bunları harekete geçirdiğimizde ülkemizin kalkınması da gerçekleşecektir. Ülkemizi orta gelir, orta demokrasi tuzağından kurtarmalıyız. Başta gençler ve kadınlar olmak üzere herkesin hayalini gerçekleştirelim.
Bir hikaye yazalım ve değişelim” diye konuştu.
Çerkezoğlu: Demokrasinin yolu örgütlülükten geçiyor
Bugün de iktisat kongresinin 100 yıl önce 1. İktisat Kongresi yapılırken olduğu gibi, hem dünya hem de Türkiye açısından yeni bir çağın eşiğinde yapıldığına dikkat çeken Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı Arzu Çerkezoğlu, “Bu sistemin işçi sınıfına, kadınlara, emekçilere, gençlere, bütün dünya halklarına vaat edeceği bir şey kalmadı. Tüm işçileri, çalışanları dünyadaki en uzun çalışma saatlerine, en düşük ücretlere, en örgütsüz çalışmaya, en çok ölümlü iş cinayetine mahkûm eden bu distopyaya mahkûm değiliz. Demokrasi işçinin ekmeğidir. Meselemiz, Türkiye için demokrasi, toplum için ekonomidir. Meselemiz, demokratik bir cumhuriyeti inşa etmektir. Neyin üretileceğine, nasıl üretileceğine ve nasıl bölüşüleceğine halkın karar verdiği bir düzen kurmaktır. Bunun yolu da örgütlü olmaktan geçiyor” dedi.
Soyer: Kooperatif mükemmel bir dayanışma kuruluşudur
İzmir Köy-Koop Birliği Başkanı Neptün Soyer, “Kooperatiflerde Birleşerek Çoğalan Köylünün Örgütlü Gücü” başlığıyla yaptığı sunumunda, kooperatifin fertlerin tek tek altından kalkmayacak işleri gerçekleştiren mükemmel bir dayanışma kuruluşu olduğunu belirterek, “Atatürk’ün 1920’lerde başlatmış olduğu kooperatifçilik hareketiyle sekteye uğrayan bir dönemden sonra 1960’lı yıllarda İzmir’de müthiş bir atılım oldu. 1.İktisat Kongresi’nde üreticiler söz haklarını kullanmışlardı. 100 yıl sonra tekrar burada bizim de bir sözümüzün olması bizi çok gururlandırdı” dedi. Konuşmasında toplumsal cinsiyet eşitsizliğine de değinen Soyer, “Siyaset ve sanayide olduğu gibi tarımda da kadının sosyal haklarının kazanılması için çok yol almamış olduğumuzu üzülerek hatırlatmak isterim” diye konuştu.