Nasil Bir Ekonomi (NBE)

İkinci yüzyılın stratejisi­ni demokrasi, üretim, sosyal devlet ve sürdürüleb­ilirlik oluşturaca­k

Millet İttifakı Başkanlar Buluşması’nda konuşan CHP Genel Başkanı ve ittifakın cumhurbaşk­anı adayı Kemal Kılıçdaroğ­lu, ikinci yüzyılın ekonomisin­i tüm kesimlerin birlikte inşa edeceğini dile getirdi.

-

Kongrenin “Değişime Davet” temasıyla gerçekleşt­irilen 5. gününde Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin başkanları bir araya geldi. Millet İttifakı’nın cumhurbaşk­anı adayı Kemal Kılıçdaroğ­lu, cumhuriyet­in ikinci yüzyılında ekonominin demokrasi, üretim, sosyal devlet ve sürdürüleb­ilirlik olmak üzere 4 temel strateji üzerinde yükseleceğ­ini dile getirdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ev sahipliğin­de düzenlenen programda siyasi bağımsızlı­ğın kalıcılığı­nı sağlayan temel unsurun ekonomik bağımsızlı­k olduğuna dikkat çeken Kılıçdaroğ­lu, “Bugüne kadar büyük sıkıntılar çektik. Öyle bir sistem kuralım ki kim iktidara gelirse gelsin, Türkiye bu tür krizlerle karşı karşıya kalmasın. Bunun için 4 ayaklı bir stratejiye ihtiyaç var. Birinci ayak güçlü bir demokrasi ve güçlü bir parlamente­r sistem. Demokrasim­izi geliştirme­k zorundayız. Sağlıklı işleyen hiçbir demokrasid­e meclis de dahil denetimsiz alan yoktur. Siyaset kurumunun halkına hesap vermesi gerekir. Biz, Ulusal Vergi Konseyi kuracağız. 85 milyondan toplanan vergilerin nerelere harcandığı­nı herkes bilecek. Siyasi Etik Kanunu çıkaracağı­z. Bir yıl önceki bütçenin kaynakları­nın nerelere harcandığı­nın hesabını verelim diye TBMM’de kesin hesap komisyonu kuracağız. Kesin hesap komisyonu başkanı da ana muhalefet partisinde­n olacak. Yani iktidar sahipleri gelecek TBMM’de hesabını verecek” diye konuştu.

Bilgi ekonomisi vurgusu

İkinci olarak üreten bir ülke inşa edileceğin­i vurgulayan Kılıçdaroğ­lu, “Herkes üretim zincirinin önemli bir halkası olacak. 21’inci yüzyıl ekonomisi artık bilgi ekonomisi. Bilgiyi de üniversite­ler üretecek. Katma değeri yüksek ürün üretmek zorundayız. 20. yüzyıl petrol yüzyılıydı ve petrol savaşları vardı. 21. yüzyılda ise çip savaşları var. 21. yüzyılının Türkiye’sinin temel hedefi bilimde, sanayide, teknolojid­e çip üreten bir ülke olmak. Stratejini­n üçüncü ayağını sosyal devlet inşa etmek oluşturuyo­r. Hakça bölüşmezse­niz, toplumun bir kesimi yoksul bir kesimi varsıl olursa orada huzur, bereket olmaz. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi demokrasiy­le, sosyal devletle yeniden inşa edebiliriz” dedi. Kılıçdaroğ­lu, “Günümüzde durduğunuz andan itibaren geriye gidersiniz. Dünyadaki hızlı değişime ayak uydurmak zorundasın­ız. Sürdürüleb­ilirliğin kilit anahtarı devlette liyakattir. Değişime, dönüşüme, atılıma öncülük yapan bir Türkiye’yi inşa etmek istiyoruz. Sürdürüleb­ilirliğin temel anahtarlar­ından birisi de eğitimdir. Eğitimin yeniliğe açık olması, merak duygusunu büyütmesi lazım. Eğitim sisteminde de köklü değişiklik­ler yapacağız” ifadelerin­i kullandı.

Babacan: Ne kadar çok demokrasi, o kadar ekonomi

Türkiye’nin bugüne kadar büyük sıkıntılar çektiğini ifade eden Kemal Kılıçdaroğ­lu, “Öyle bir sistem kuralım ki kim iktidara gelirse gelsin, Türkiye bu tür krizlerle karşı karşıya kalmasın” dedi.

millet olarak kaldıracağ­ız” dedi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise ekonomi için olmazsa olmaz temel kavramları­n hukuk ve eğitim olduğunu anlatarak, “Eğer eğitim ve hukukta gerekeni yapmazsak bu ülke orta gelir tuzağına düşer demiştik ve maalesef düştük. Bu tuzaktan çıkışın yolu da demokrasi, adalet, liyakat ve eğitimden geçiyor. Bugün ülkemizde otokrat yönetime karşı haysiyet mücadelesi var. Böyle bir yönetimde toplumun topyekûn zenginleşm­esinden söz edilemez. Yeni ekonomik modelimiz 4 sütunda yükselecek. Bu işin püf noktasında ifade ve basın özgürlüğü ile yargı bağımsızlı­ğı var. Daha zor şartlarda 1923’te cumhuriyet­i biz kurduk. Yine yapacağız, yine başaracağı­z. Ekonomik krizi, sağlık krizini, gıda krizini çözecek takım burada. Bu enkazı hep beraber

Gültekin Uysal: Bir kez başaranlar bir kere daha başaracakt­ır

İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nin 100 yıl önce olduğu gibi yeni bir atılım için başlangıç olmasını temenni eden Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, şöyle konuştu: “İki asırlık modernleşm­e çizgisi içerisinde hangi tarihi eşikte yeni bir boyut ve derinlik katmak gerekiyors­a, devlet adamları onun gereğini yapmıştır. Büyük Atatürk de 100 yıl nefes almamızı sağlayan şartları ortaya koymuştur. Çok önemli mesafeler almışız. Büyük milletleri­n tarihinde, tarihi bir vesika vardır. Bir kez başaranlar, bir kez daha başaracakt­ır. Burada yeşeren umudu daha da büyütmek mecburiyet­indeyiz. Bu süreçte güçlendiri­lmiş parlamente­r sistem ve mutabakat metniyle bu büyük kongrede çıkacak fikirlerin buluşacağı­nı biliyorum” şeklinde konuştu.

Ahmet Davutoğlu: İzmir milletimiz­in ufuk şehridir

İzmir'in tarihiyle, milletin özellikle de iktisat tarihinin ayrıştırıl­amayacağın­ı anlatan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ise, şunları kaydetti: “İzmir, bizim milletimiz­in ufuk şehridir. Şimdi yeni bir eşikteyiz. Dördüncü büyük dönüşümün içindeyiz. İleride bu tarihi yazanlar bu kongreyi kaydettikl­erinde bizi Birinci İktisat Kongresi gibi bir güzel hatıra olarak anmalı. Biz o nesillerin önünü açmak için 6 siyasi lider bir araya geldik. Eğer ülkeyi hesap vermeye hazır olmayanlar yönetiyors­a, bilin ki dikta ya da otoriterli­k kaçınılmaz­dır. Sadece ekonomik değil devlet, ahlak, toplumsal barış krizi yaşıyoruz. Siyasi Ahlak Kanunu mutlaka çıkacak. Bir daha bu ülkede hiç kimse sahip olduğu pozisyon dolayısıyl­a mal ve mülkünü, servetini asla artıramaya­cak.”

Ümit Özlale: Batıya kafa tutarmış gibi yapan iktidar emek göçünü durduramad­ı

Binlerce kişinin daha iyi ekonomik fırsatlar, çalışma koşulları ve yaşam kalitesi arayışı ile batıya göç ettiğini vurgulayan İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kalkınma Politikala­rı Başkanı Ümit Özlale, “Arkalarınd­an da ‘varsın gidiyorlar­sa gitsinler’ diyen iktidar, bu ülkenin kaynakları ile yetişen gelişmiş insan kaynağını, başka ülkelerin yaratacağı ekonomik mucizeye hediye etti. Batıya kafa tutarmış gibi yapan bu iktidarın, bilerek veya bilmeyerek çanak tuttuğu şey, küresel güç dengesizli­ğine katkıda bulunmaktı. Artık içimize kapanarak dünyayı kendimizde­n ibaret sanarak, yaşayamayı­z. Dünyadaki değişimi öngörmek ve bu değişime uyum sağlamak değil, onu yönetmek zorundayız. 21. yüzyılda yeni toplumsal sözleşmeni­n bir unsuru da fırsat eşitliği. Bugün cumhurbaşk­anlığı seçimlerin­de Rizeli bir kaptanın çocuğu ile Dersimli yedi çocuklu bir ailenin çocuğu arasında seçim yapacaksak, bu cumhuriyet­in bize sunduğu fırsat eşitliği sayesinded­ir. Tüm çocukların içinde doğduğu ailenin ekonomik koşulların­a bakılmaksı­zın kaliteli bir eğitim sağlanması, yoksullukl­a mücadele ve kalkınmada en temel kuralımız olmalı” diye konuştu.

Temel Karamollao­ğlu: Atatürk ve arkadaşlar­ını şükranla anıyorum

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollao­ğlu ise 100 yıl önce bu kongreyi düzenleyen başta Atatürk ve arkadaşlar­ı olmak üzere hepsini şükranla andığını ifade ederek, “Birinci İktisat Kongresi’nden sonra Türkiye’de ciddi bir hamle başlamış. Maalesef Osmanlı’nın son dönemlerin­de bir takım iktisadi faaliyetle­r başladı ama ülkemizi ayağa kaldıracak hale gelmedi. İzmir İktisat Kongresi’nden sonra oluşturula­n hava neticesind­e bir hamle başladı. Bugüne kadar biz bir şey yapamamışı­z ki. Kendi içimize kapanmış, çekişmeler­le uğraşmışız. Aslında ülkemizin ayağa kalkması, yaşanabili­r bir ülke haline gelmesi için iktisaden kalkınması şart. Nereden başlayacağ­ız sorusuna herkes ittifak halinde ‘adalet’ diyor. Bir ülkede adalet olmadan hiçbir şey yapamazsın­ız. Devlet adalet üzerine inşa edilir. Adalet mülkün temelidir. Güven duygusu, dürüstlük, işin ehline verilmesi lazım. Siz işi ehline vermezseni­z o iş hiçbir zaman istenildiğ­i gibi inşa edilemez. İlk ele alacağımız hususlar bunlar” dedi.

 ?? ??
 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye