Vatandaş kendini 29.9 milyar dolarlık altınla korudu ama sanayici nasıl koruyacak!
Türkiye’nin en önde gelen sanayi odalarından; Ankara Sanayi Odası (ASO) ve İstanbul Sanayi Odası (İSO) yeni yılın ilk meclis toplantılarını dün gerçekleştirdiler. Önce Başkanların ne dediğini hatırlamakta fayda var. İSO Başkanı Erdal Bahçıvan, yüksek enflasyon sebebiyle adeta bir illüzyon dönemi yaşandığını, şimdi bu dönemin sonuna gelindiğini kaydetti. Yani cirolar artsa da maliyetlerin de artması kaynaklı birçok sektörün rekabet gücünü kaybettiğinin altını çizdi. Bahçıvan, toplum vicdanını rahatlatacak bir kamu tasarruf politikası ve bütçe disiplinine ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
ASO Başkanı Seyit Ardıç ise konuya farklı bir açıdan yaklaştı. Enflasyonla mücadele politikasının değişmesine rağmen sonucun farklı görülmediğini hatta şu anda enflasyonun kendi kendine düşeceği beklentisini içeren yönünde bir politikanın tercih edildiğini bildirdi. Uygulanan sıkı para politikasının iflas ve konkordato riskini getireceği uyarısında bulunan Ardıç, özellikle hammadde üretiminde ithal ikamesi bir politikanın tercih edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Kısaca, gerek ASO Başkanı Seyit Ardıç, gerekse İSO Başkanı Erdal Bahçıvan kaynakların etkin kullanımı yönünde önemli uyarılarda bulundular. İSO toplantısının konuğu Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise kaynak kullanımı konusuna farklı bir bakış açısı kazandırdı!
Bakan Şimşek, kaynakların daha verimli alanlara etkin bir şekilde kanalize edilmesi için fiyat istikrarının şart olduğuna işaret ederken, ilginç de bir örnek verdi.
2023 yılında vatandaşların talebiyle 29.9 milyar dolarlık altın ithalatı gerçekleştirildiğinin altını çizen Şimşek, bunun kaynağın etkin kullanımı olmadığını vatandaşın enflasyona karşı kendisini koruma aracı olarak gördüğünü söyledi.
Sayın Bakan Mehmet Şimşek, bu konuşmasında bir özeleştiri mi yaptı yoksa, birikimini korumak amacıyla altın talep eden vatandaşı eleştirdi mi bilmiyoruz.
Ancak bilinen bir şey var ki fiyat istikrarı için yılın ikinci yarısını beklemek zorunda olduğu her fırsatta hatırlatılan sanayici ve ticaret erbabı, bu süreçte kendisini nasıl koruyabileceğini çok kestirebilir bir konumda değil.