TERSİNE GÖÇ ŞART
Şanlıurfa merkezli yaşadığım deprem felaketinin ilk saatlerini, doğal olarak memleketimde yaşadım. Ardından da sorumluluğumdaki Malatya, Adıyaman ve Elazığ’daki gelişmeleri yakından takip etmeye başladım. Bu yoğunluğum tüm yıl sürdü. Geldiğimiz noktada görev yaptığım dört kente ilişkin şunları ifade edebilirim; hepsinde de ortak olan sorunlar var, bir kısmı çözülmesine karşın üzerinde çalışılması gereken ihtiyaçlar bulunuyor. Barınma aradan geçen zaman dilimi içerisinde ortak olan sorunların başında geliyor. Elazığ’da yürütülen konut projelerinin kentten göçün önüne geçtiği ifade edilirken, Malatya’da çok daha geniş kesimi etkileyen depremin ardından farklı coğrafyalara giden insanların büyük bölümünün geri döndüğü kaydediliyor. Yine de istihdam deprem öncesine göre yüzde 75 oranında devreye girebilmiş. Kentte ara ara yaşanan depremler, güvenin tam oluşmamasına en büyük neden olarak gösteriliyor. Yanı sıra enkaz kaldırma, yıkım ve ardından yeni projelerin devreye alınması için işlemlerin ve bürokrasinin azaltılması Malatya’nın asli sorunlarından biri olarak görülmeli. Şu bir gerçek ki tüm deprem bölgesine sirayet eden göç, tam anlamıyla ortadan kalkmış değil. Gidenlerin tamamının geri döndüğünü ifade etmek doğru olmaz. Depremzede şehirlere yeni gelecekler de tedirgin. Bu açıdan güven ortamının en azından yeryüzünde oluşturulması, sağlıklı konutların ve işyerlerinin bir an evvel devreye alınması şart. Yine istihdam için teşvik mekanizmalarının da devreye tutulması ve yeni yatırım alanlarının açılması ümitle bekleniyor.