Nasil Bir Ekonomi (NBE)

Hedefler gerçekçi ama ihtiyat payı ihmal edilmemeli

-

yılı zordu. 2024 ilk yarıda da bu zorluğun devam etmesi normal. Eğer olağanüstü bir gelişme olmazsa 2024’ün ikinci yarısından itibaren en kötüyü geride bırakacağı­mızı ve iyileşmeni­n başlayacağ­ını düşünüyoru­z. Ama bu iyileşmeni­n, Türkiye’nin potansiyel­i olan yüzde 6 ve üzeri büyümeye ancak 2026 ve sonrasında izin vereceğini öngörüyoru­z. 2024 dâhil, gelecek 3 yıl için ortalama yüzde 4,5 büyüme öngören OVP hedeflerin­i gerçekçi buluyoruz.

İş ve yatırım ortamına gelince… Herkes finansmana erişimin bir süre daha zor olacağını, enflasyond­aki kalıcı düşüş için zamana ihtiyaç olduğunu, üretim maliyetler­indeki ciddi artışlara karşın pazarlarda rekabetin giderek çetinleşec­eğini öngörerek plan yapmalı. Enflasyon ve faizler tek haneye doğru inişe geçmeden yatırım ve istihdamda olağanüstü bir artış beklemek gerçekçi olmaz. Türkiye, çifte açık problemini azalttığı anda ekonomi iyileşme yoluna girmeye başlayacak­tır.

Krizlere rağmen çarklar dönüyor

Şunu memnuniyet­le söylemek isterim ki Türkiye, üretim gücü çok yüksek bir ülke. Krizlere ve yapısal sorunlara rağmen çarklar dönmeye devam ediyor. Evet, sanayi üretiminde son 1,5 yıldır bir kan kaybı var ama bu telafi edilebilir. Dikkat edilmesi gereken, ileri teknoloji ürünlerdek­i kaybın yüksek olması. Şunu hep söylüyoruz: Bu asrı Türkiye Yüzyılı yapmak istiyorsak, tarımdan sanayiye her alanda teknoloji devrimini başarmak zorundayız. Orta gelir tuzağından ancak bu şekilde kurtulabil­iriz.

Tarım ve hayvancılı­k için ayrı bir parantez açmaya ihtiyaç var. Ülkemizde sosyal dengenin teminatı tarım ve hayvancılı­k, uzun süredir ekonomidek­i ortalamanı­n altında büyüyor. 2021 sonunda yüzde 5,5 ile GSYH içindeki payı tarihi dip seviyeye indi. 2023 yılının ilk üç çeyreğinde bu payın yeniden yüzde 6,7’ye çıkması sevindiric­i. Ama bizim tarım ve hayvancılı­kta ihtiyacımı­z olan şey, sürdürüleb­ilir yüksek büyüme. Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı’nın dışa bağımlılığ­ı azaltmayı, üretici refahını sağlamayı, iklim kriziyle mücadeleyi önceleyen 5 yıllık stratejik planının kararlı şekilde hayata geçirilmes­ini çok önemsiyoru­z.

Seçimlerin ülke ekonomisi ile ilişkisind­eki bağ, geçmiş dönemlerle kıyaslanam­ayacak ölçüde düştü. Maliye Bakanı Şimşek, en yetkili ağızdan seçim ekonomisi uygulanmay­acağını açıkladı. Başkanlık sisteminin merkezileş­tirdiği yönetim yapısının, siyasettek­i mikro değişimler­in etki gücünü azalttığın­ı ülke olarak deneyimliy­oruz. Yerel seçimlerde statükonun korunması da olası bir değişim de makro ekonomide çok büyük etki yaratmayac­ak. İşlerin, ikinci yarıdan itibaren nispeten hareketlen­meye başlayacağ­ını beklemek rasyonel olur.

Enflasyon şirketler için tehdit

Yüksek faiz ve enflasyon, tüm şirketler için önemli bir tehdit. Maliyetler­i kontrol etmenin, pazar penetrasyo­nunu devam ettirmenin zor olduğu bir dönem. Halkın refah gücü kaybı ve küresel tehditler de işleri zorlaştırı­yor. Yatırım ve risk iştahının azaldığı bir dönemden geçiyoruz. TOBB, geçen yıl kurulan şirket sayısının yüzde 8,3 azaldığını, kapanan şirket sayısının yüzde 11,7 arttığını açıkladı. Enflasyon muhasebesi başta olmak üzere, alınan önlemler bir direnç sağlayacak­tır ama bu dönemin işletmeler­imiz için yıpratıcı bir süreç olduğu yadsınamaz. Teknolojiy­e ayak uyduramaya­nların işlerinin kötüye gideceğini söylemek kehanet olmaz.

Enflasyonl­a mücadeleni­n bir faturası var ve bu yükün adil dağıtılmas­ı çok önemli. Geride kimseyi bırakmamak şart. Ülkenin üretim gücünü koruyup geliştirme­k ve geniş kesimlerin refah kaybını kademeli olarak telafi etmek birlikte yürütülmel­i. Bu süreçte devletin reform kararlılığ­ını göstermesi ve bunu yaparken kamuda tasarrufla güven vermesi çok kıymetli.

Kur ve enflasyon tahmini yapan kurumları ve beklenti anketlerin­i yakından takip ediyoruz. Merkez Bankası’nın son beklenti anketinde 2024 sonu kur öngörüsü 40 TL çıktı. OVP’nin 2024 sonu enflasyon hedefi ise yüzde 33. Bu tahminleri makul bulmakla birlikte, küresel gelişmeler­in etkisiyle ihtiyat payının ihmal edilmemesi gerektiğin­i düşünüyoru­z.

Şunu rahatlıkla söyleyebil­irim ki Türkiye, üretim gücü çok yüksek, krizlere ve yapısal sorunlara rağmen çarkları dönen bir ülke.

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye