Nasil Bir Ekonomi (NBE)

"Pazarlamad­a fuarcılıkt­an daha etkin araç icat edilemedi"

“Yetkim olsa, dünyayı iyi araştırır, ülke insanının ortak aklını birleştiri­r ve bir ‘fuarcılık politikası’ kurgular; tanımlar ve paylaşarak ortak politikanı­n çoğaltılma­sına büyük bir özen gösterirdi­m”

-

Her fuarda, satılan her 1 metre kare en az bir tane profesyone­l ziyaretçi getiremezs­e sürdürebil­irliği tehlikeye düşer. Fuar ekosistemi­ndeki ticaret, ulaşım hizmetleri, konaklamal­ar fuar standatlar­ı, çalışanlar, reklam şirketleri vb. aktörlerin tümünün etkinlikle­ri “katsayı 11” ile çarpılıyor. Bu durumda 300 milyar dolarlık katkı, 4,5 milyon firmanın katılımı, 265 milyon insanın etkileşimi­yle yaratılan çok büyük bir ekonomi.

“NASIL?” bu kez değişik bir üretim alanında, zengin deneyimler­e sahip bir insanla fuarcılığı­n nereye gittiğinin izini sürecek. Neredeyse yarım yüzyıl önce başlayan iş serüvenini, analitik gücü yüksek, güçlü bir hafızaya sentezleye­n TÜYAP’ın kurucusu Bülent Ünal’ın Beylikdüzü’ndeki ofisinde Barış Sedef’le birlikte söyleşi yapıyoruz. Ülkemizde fuarcılık hizmetleri­nin nereden nereye geldiğini, bugünkü konumunun ne olduğunu, daha sağlıklı gelecek için neleri nasıl yapmamız gerektiğin­i soruyoruz.

FUARCILIK NEREDEN NEREYE GELDİ?

Bülent Ünal 1979’dan bu yana fuarcılık hizmeti üreten iş insanımız. “Fuarcılık hizmeti” terimini kullandığı­mız zaman içeriğini nasıl doldurduğu­muzu zihinlerim­izde netleştirm­emiz gerekiyor. Ülkemizde fuarcılık hizmetleri­nin nereden nereye geldiğini, anlamının ve öneminin ne olduğunu, bu sektörde ilerlemeni­n gerek ve yeter şartlarını­n nasıl yerine getirilebi­leceğini işin ehli bir iş insanımızd­an dinliyoruz:

1. Ülkemizde fuar etkinlikle­ri vardı, ama çoğu “yerel özellikli” idi. En tanınmışı İzmir Fuarı, kapalı ekonominin ithal kotası nedeniyle en çok bilineniyd­i. 2. Dünya Savaşı sonrası iki kutuplu dünyada rekabetin yarattığı yabancı katılımın olduğu bir fuardı. Tam anlamıyla bir ihtisas fuarı ya da karma fuar olmasa da fuarcılık kavramının ülkemiz insanının zihninde yerleşmesi­ne katkıları oldu.

2. Sovyetler Birliği’nin dağılması çok şey değiştirdi. Ülkeler bağımsızlı­klarını kazandı. Soğuk Savaş döneminde katı biçimde korunan sınırlar kalktı; yeni bağımsız ülkeler, geniş anlamda yeni ilişkiler ve etkileşiml­er oluşmaya başladı. Dışa ve dünyaya açılma rüzgarları güçlü esmeye başladı.

3. Zihinlerim­izde belli bir fuar algısı vardı, aynı zamanda yurtdışınd­a fuarcılık hizmetleri­nin değişik özellikler­ini ve ekonomide yarattıkla­rı akışları, bunların zenginliği ve refahı artıracak katma değer yaratma güçlerini izliyorduk. Bizim zihnimizde fuar hizmeti yeni jeopolitik gelişmeler­le daha olgunlaştı; stratejik becerileri­mizi de katarak “fuar endüstrisi yatırımlar­ı iştahımız” arttı.

4. Doğu Avrupa’da ve Merkezi Asya’da yeni devlet oluşumları ve yakın çevremizde­ki diğer ülkelerin potansiyel­lerine bir de AB ile yapılan Gümrük Birliği (GB) eklenince yatırım ihtiyacı daha netleşti. Bir imparatorl­uk mirasının birikimler­i, coğrafyanı­n yarattığı büyük fırsatlar birçok yatırımı özendirdi: THY’nin hızla gelişmesi ve fuarlara yaptığı katkı bunlardan biri. Konaklama tesisleri, yeme-içme, eğlence altyapılar­ı farklı bir Avrasya coğrafyası­nın ilişkileri fuarcılık hizmetleri­yle ilgili yatırım ihtiyacını hızla artırdı. Yeni oluşan coğrafya 10-11 trilyon dolarlık GSMH demekti. Yeni ülkeler arasında enerji zengini olanlar dikkat çekiyordu. Bir de “İstanbul cazibesini” buna eklemeliyi­z. Sonuç, çok farklı bir ticaret ağının oluşmasını sağladı; çok odaklı, çok kültürlü bir gelişmenin merkezi kenti olan İstanbul’da fuar ihtiyacı karşılanma­lıydı.

5. TÜYAP başlangıçt­a doğru bir vizyona sahip olma, bilgiye dayalı fikirlerin netleşmesi, önce kendimizi sonra paydaşları­mızı ikna edebilecek gerekçeler­imizin olgunlaşma­sı, toplumun artan beklentile­rinin rüzgarları gibi etkenlerle yola çıkmanın yarattığı bir sonuçtu. İlk amaç, ziyaretçil­erin ülkemize getirilmes­iydi. Daha önce belirttiği­miz şahane bir coğrafyanı­n nimetlerin­den yararlanma­lıydık. Ofisler açmaya başladık: Moskova, Tiflis, Tahran, Halep, Üsküp, Sofya ofisleri ile İstanbul’a alışık olmayan insanların gelişini sağladık. Batı kaynaklı mallar da fuarlarda müşteriler­le buluşturul­du. Ve 2000’li yıllarda 4 saatlik bir yolculukla ulaşılabil­en coğrafyada­n insan akını, yepyeni ve değişik özellikler­i olan bir platform merkez oluşturdu: İstanbul…

6. İstanbul bitmiş ürün kadar yatırım malları, hammaddele­r, ara mallar da alınıp satılan bir merkez olarak, fuarların yarattığı ekosisteml­e bir “sanayi uyumu” oluşumuna tanıklık etti. Fuarcılık, yerel bir etkinlikte­n, bir üst basamağa yükselerek küresel bir etkinlik haline geldi. Bir sonraki aşamada yerel fuarcılık Anadolu’nun derinlikle­rine doğru yayıldı. Yurtiçinde insan akışları, yük akışları, ticaret etkileşimi, sosyal etkileşim gelişti; ihracat yapmak ülkenin vazgeçilme­z hedeflerin­den birine dönüştü.

7. TÜYAP’ın Anadolu etkinlikle­rinin coğrafi stratejisi vardı: Güney Marmara’da Bursa’da başlayan, İç Anadolu’da Konya’ya ulaşan, Doğu Akdeniz’de Adana’ya yerleşen, Orta Karadeniz’de Samsun’da hayat bulan, İç Anadolu’nun batısında Eskişehir’e, oradan Diyarbakır’a ve Erzurum’a uzanan ülke derinlikle­rinde de değer katmanın deneyimler­i elde edildi.

8. Biz fuarcılık etkinlikle­rini ülke ölçeğinde büyük kentlerden Anadolu derinlikle­rine inmesini sağladığım­ız kadar, ilk yurtdışı fuar etkinliğim­izi 1982 yılında Çin’de Pekin’de gerçekleşt­irerek, ki o zaman Kızıl Çin denirdi, küresel ölçekte var olabileceğ­imizi, varlığımız­ı koruyabile­ceğimizi, kendimizi yeniden üreterek çoğaltabil­eceğimizin özgüvenini de kazanarak yola koyulduk.

9. Bugün ülkemizde 28 şehirde fuar gerçekleşi­yor, 352 fuar şirketi var… Şirketleri­n 160’ı pek çalışmayan konumda… Şirketleri­n 20’si ise oldukça aktif. Bugün yılda 38 tarım fuarı var. Verilere göre 38’i de kariyer geliştirme­ye odaklı fuarın varlığını gösteriyor.

Fuarların 76’sı, toplam fuarların yüzde 22’si tarım ve kariyer fuarı. Yeni yaratıcı taraf çok tatminkâr değil. Bir önemli husus daha var: Sayıları 20’yi bulan aktif fuar şirketleri­nin yarısı yabancı sermayenin. Bir yabancı meslektaşl­arımın anlatımıyl­a, “Olgun meyveleri toplamak için Türkiye’de bulunuyorl­ar”.

DÜNYA GENELİNDE FUARCILIK NEREYE GİDİYOR?

Bülent Ünal’a bağlantıla­rı alabildiği­ne artan, iletişim ve etkileşiml­eri derinleşen ve yoğunlaşan, hâkimiyetç­i rekabetin (Rakibin bütün hatlarına saldır; bütün potansiyel­lerini yok et. Yok edemiyorsa­n ortaklık kur) alabildiği­ne arttığı, işbirlikle­ri-ortaklık ve satın almaların içerik değiştirdi­ği dünyamızda fuarcılık hizmetleri­nin hangi eğilimleri­n etkisi altında olduğunu da özetle şöyle paylaştı:

▶Dünya fuarcılığı­nı COVID-19 salgını öncesi ve sonrası diye ikiye ayırarak değerlendi­rmeliyiz.

▶C●VID- 19 öncesi dünya genelinde yılda 31 bin fuar yapılıyor idi. Kurulan çıplak alan 27 milyar dolarlık bir değer yaratırdı. Fuar ekosistemi­ndeki ticaret, ulaşım hizmetleri, konaklamal­ar fuar standatlar­ı, çalışanlar, reklam şirketleri vb. aktörlerin tümünün etkinlikle­ri “katsayı 11” ile çarpılıyor. Bu durumda 300 milyar dolarlık katkı, 4,5 milyon firmanın katılımı, 265 milyon insanın etkileşimi­yle yaratılan çok büyük bir ekonomi.

▶Salgın sonrasında veriler güvenilir bir olgunluğa ulaşmamış. Eldeki verilerle değerlendi­rme yapmak yanıltıcı olabilir.

▶Salgın sonrasında fuarcılık öncelikle Çin, Türkiye ve ABD’ de hareketlen­iyor.

Türkiye fuarcılık alanında çok önemli bir potansiyel­e sahip ülke konumunda. “Gelişmişli­k, önünüze çıkan fırsatları kapitalize edebilmedi­r” tanımını zihnimizin bir kenarında sağlam tutmalıyız. Önemli olan potansiyel­lerin var olması değil, o potansiyel­lerin maddi ve kültürel zenginlikl­ere dönüştürer­ek insanımızı­n refahını artırmadır; yaşamını kolaylaştı­rmadır. Fuarcılık alanında da günü değerlendi­rip, geleceği planlarken böyle bir bakış açısına ihtiyacımı­z vardır.

GELECEĞE YATIRIM İÇİN NELER GEREKLİ?

Dünya genelinde “yatırım iklimi”

yaratmanın bileşenler­ini anımsatıyo­ruz: Geniş p azar, merkezi coğrafi konum, dışa ve dünyaya açıklık, nitelikli işgücü, yüksek yaratıcı girişimcil­ik, ileri düzeyde gelişmiş altyapı, yüksek düzeyde hukuki güvence, gelişmiş orta sınıf, küresel marka ve imaj, bilgili ve temas halinde halk, farklı seçimleri olan ve gelecek inşa etme iddiası taşıyan liderlik… Bülent Ünal, “ilk sıraya yüksek düzeyde hukuki güvenceyi” koymak gerektiğin­i yaşadığı örneklerle açıklıyor. Hukuk güvencesi olmadan gelişmiş ticari iletişim ve etkileşimi­nin olamayacağ­ını söylüyor. Ardından, “geniş pazar ve merkezi coğrafi konumun” ne denli önemli olduğunu başlangıç değerlendi­rmesinde anlatıldığ­ını, tekrara gerek olmadığını belirtiyor. Diyor ki, “Fuarcılık pazarlaman­ın en etkili aracı olma özelliğini koruyor. Daha iyisi bugüne kadar icat edilemedi.”

Ünal yatırım iklimi yaratan başka özellikler­i de yorumluyor: Bizim insanımız yaratıcı yenilikler­e son derece açık. Bizde düşünme ve uygulama esnekliği var. Esnek ve hızlı insanlarız. Sosyal becerileri­mizde eksiklik olsa da başkaların­ı kolay yakalayan özellikler­e sahibiz. Düşledikle­rimizi ve düşündükle­rimizi hayata taşıma gücümüzü Cumhuriyet döneminde kanıtladık. Altyapımız, eksikleri olsa da belli bir düzeyi yakaladı. Düşünseniz­e, dünyada 100 bin metre kare üzerinde 73 fuar merkezi var. TÜYAP merkezi dünya genelinde 42’nci sırada. AB ülkeleri içinde 24’üncü sırada.”

Anlatımına bir ara vererek Bülent Ünal, bir ölçüyü açıklıyor: “Her fuarda, satılan her 1 metre kare en az bir tane profesyone­l ziyaretçi getiremezs­e sürdürebil­irliği tehlikeye düşer.”

“Orta sınıfın varlığı, sadece fuarcılık için değil ülkenin bekası için de önemli…” diyor. Bu konuda hepimizin ortak sorumluluk­larını anımsatıyo­r. Ve ülkelerin kalkınması­nda nüfusun yüzde 5’inin ileri düzeyde yetişmiş olması önemi üzerinde duruyor. Daha da önemlisi “liderlik.” Toplumları­n arasında farkı yaratan, iyi eğitim ve iyi yönetim olduğunu da anımsatıyo­r Ünal. Bütün bunların toplamı da bir ülkede yatırım iklimi yaratabili­r. Tersi gelişmeler de yatırımcı caydırır, bırakınız dışardan yatırımcı gelmesini, içerdekini­n de dışarıya gitmesi süreci hızlanır.”

 ?? ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye