Kaynak endüstrisi, teknolojinin dönüşümünü temsil ediyor
Kaynak teknolojileri, modern çağın simgesel objelerini ortaya çıkarmak için vazgeçilmez konumda. 100 bin tonluk uçak gemilerinden, uzay araçlarına, demiryollarından akıllı telefonlara kadar pek çok alanda kullanılan kaynak teknolojilerinin tarihi yaklaşık 5 bin yıl öncesine dayanıyor.
Kaynak makinaları, modern çağın simgelerini inşa etmek için kullanılan oldukça yeni bir teknoloji olarak bilinse de bazılarının geçmişi beş bin yıl öncesine dayanan düzinelerce kaynak yöntemi bulunuyor. İnsanoğlu metali şekillendirmeye başladığı ilk günden itibaren, her azman iki metal parçasını birleştirip tek parça haline getirmek istedi. Bu yüzden günümüzden binlerce yıl önce yaşamış demirciler ilk kaynakçılar olarak kabul edilirken, kullandıkları çekiç ve demirci ocağı da uygarlığın ilk kaynak makineleriydi.
Metalleri örsün üzerinde çekiç döverek birleştiren ilk kaynak teknolojisi MÖ 3 bin 500 yıllarındaki erken bronz çağından, asetilenin keşfiyle gaz kaynağının mümkün olduğu 1836 yılına kadar uygarlık tarihinde yaklaşık 5 bin 500 yıl boyunca değişmeden devam eden yöntemdi. Asetilen kaynak teknolojilerinde müthiş bir sıçrama olsa da ilk kaynak gazları aşırı derecede pahalıydı bu yüzden daha modern yöntemlere yönelik arayışlar her zaman devam etti. 1877’de İngiliz doğumlu Amerikalı mühendis Elihu Thomson, Philadelphia’daki Franklin Enstitüsü’nde bir konferansa hazırlanırken tesadüfen direnç kaynağı işlemini icat etti. Sekiz yıl sonra, 1885’te Thomson ilk elektrikli kaynak makinesini yaptı.
1920’de General Electric’in PO Nobel’i otomatik kaynağı icat etti; On yıl sonra, McKeesport, Pensilvanya’daki National Tube Works Company, tozaltı ark kaynak işlemini geliştirdi.
50 milyon adam/saat tasarruf sağladı
İkinci Dünya Savaşı, hemen her alanda büyük teknolojik gelişmeleri teşvik etti. Kaynak teknolojisine en önemli katkılardan biri, 1941 yılı başında Kaliforniya’nın Mare Adası Donanma Tersanesi’nde, gemi yapımcısı Ted Nelson’ın güverte tahtalarını gemilere tutturmak için saplama kaynağını icat etmesiydi.
Nelson’ın icadından önce döşeme, anahtarlar ve büyük iskele sistemleri kullanılarak somunlar ve cıvatalarla tutturuluyordu. Nelson’ın sürecinin, İkinci Dünya Savaşı sırasında ABD Donanması’na 50 milyon adam-saatten fazla tasarruf sağladığı tahmin ediliyordu.