Arkadaşa Başbakanlığı devrettik
49. HÜKÜMETİN Başbakanı
Süleyman Demirel, dönemin Devlet Bakanı Cavit
Çağlar’ı “Bana hiçbir kurum bağlanmadı” rahatsızlığı yaşadığı günlerde Güniz Sokak’taki evine akşam yemeğine çağırdı.
Demirel, o gün hükümetteki DYP’li bakanları öğle yemeğine çağırmış, bir konuşma yapmıştı. Çağlar, Güniz Sokak’taki evde Nazmiye Hanım’ın hazırladığı masaya oturduğunda Demirel konuyu açtı:
- Cavit, bizim Bakan arkadaşlara hitaben yaptığım konuşmayı nasıl buldun?
Çağlar memnuniyetini yansıttı: - Efendim, mükemmeldi… Nazmiye Hanım konuyu merak etti, kendisine de anlatmalarını istedi. Demirel, konuşma yerine durumu şöyle özetledi:
- Arkadaşa (Cavit Çağlar) Başbakanlığı devrettik ama kendisi bize sağırları oynuyor… Demirel, konuya ilişkin fıkra anlatmaya koyuldu:
▶ Bildiğiniz gibi, Osmanlı’nın hükümet merkezi, İstanbul’un
Babıali semtindeydi. Dönemin sadrazamını, yani başbakanını bir arkadaşı ziyaret etmiş. Misafir, büyük bir maddi sıkıntı içindeymiş. Sadrazam arkadaşından borç istiyormuş.
▶ Sadrazam, arkadaşını
dinledikten sonra “Gel seninle şöyle bir dışarı çıkalım, Babıali yokuşunda aşağıdan yukarıya, yukarıdan aşağıya dolaşalım. Sonra döner odamıza geliriz” der.
▶ Sadrazamla arkadaşı, Babıali
yokuşunda bir aşağı, bir yukarı gidip gelmişler. Sonra makama geçmişler. Misafir bu işten bir şey anlayamamış. Daha sonra sadrazamla misafir arasında şöyle bir konuşma geçmiş: Misafir: Arkadaş, bana yardım edebilecek misin?
Sadrazam: Hiç merak etme, sana yardım biraz sonra başlar.
Misafir: Sadrazam efendi, ben bu işten bir şey anlamadım.
Sadrazam: Anlarsın, anlarsın, biraz sonra göreceksin. Sen benimle Babıali’de gezdin. Artık yardımlar ayağına gelecek.
Demirel, fıkrayı anlattıktan sonra ekledi:
- Biz, arkadaşa (Cavit Çağlar) fazlasını yaptık. Cavit, pazartesi günü Bakanlar Kurulu toplantımız var. Bak bakalım, bundan sonra SHP’li bakanlar da seni arayacak mı, aramayacak mı?
Cavit Çağlar, o haftayı heyecan içinde geçirdi. Hafta başında sabah Başbakanlığa gitti. Saat 13.00’te Bakanlar Kurulu toplantısı vardı. Saat 10.30’dan itibaren bütün bakanlar
Çağlar’ın odasına yöneldi.
Çağlar, bakan arkadaşları odasındayken şöyle düşündü: - Beyefendi (Başbakan Demirel), müthiş bir stratejist.