Haftanın Ülkesi: TASMANYA
“Küresel Yumuşak Güç 2024” zirvesinin ilk günü, 28 Şubat günü, ilginç bir o kadar da başarılı yer, yöre markalaşma hikâyeleri paylaşıldı. Onlardan birisi de Tasmanya. Tasmanya, Avustralya kıtasının güneydoğu ucunda yer alan bir ada. Nüfusu 570 bin. Avustralya kıtasının en gelişmiş, en çok ziyaretçi cezbeden güneybatı bölgesinin tam zıt köşesinde yer alıyor. Her yer gibi oranın da ziyaretçiye, yatırımcıya ihtiyacı var. Ne ederiz, nasıl ederiz diye düşünüp taşınmışlar ve ilginç bir markalaşma stratejisi geliştirmişler. O gün bu stratejiyi büyük bir heyecanla bizlere aktardılar. Projenin adı “Tasmanyalı”. Stratejiye göre, ayırt edici en önemli unsur olarak oranın yerli halkı öne çıkarılmakta. 60 bin yıl önce başlayan ve 2 bin kuşaktır devam eden bir hikaye. Aslında çalışmalara 2018 yılında başlanmış. Tasmanya yerel hükümeti adanın yerlilerini kapsayan bir araştırma yürütmüş, bu araştırmaya da “Yalın Devlet” adını vermiş; giyimsiz, kuşamsız, doğal, olduğu gibi. Coğrafi konumlarına ve sosyoekonomik durumlarına göre rastgele seçilen yerli halkla 200 mülakat gerçekleştirilmiş, tutulan notlar 335 sayfayı bulmuş; 147,959 kelime dijital kayda alınmış. Anlatılan hikâyeler tutarlı mı değil mi, anlamak için farklı 200 kişiyle bir dizi mülakat daha yürütülmüş. Sonunda hikâyelerin gerçekliğine ikna olunmuş ve “bir zamanlar Tasmanya...” kaleme alınmaya başlanmış. Yer, yöre markalaşmasında adaların bir avantajı olduğu kabul edilir. “Adalı” olmak iletişimi kolaylaştırır, farklılık yaratır. Bu projede bir adım ileri gidilmiş ve “Tasmanyalılık” öne çıkarılmış. Yokluktan varlığa, azlıktan çokluğa nasıl geçildiği dile getirilmiş. Tasmanyalılar Sinderella’ya benzetilmiş; saklı kalmış, yanlış anlaşılmış, güzel fakat gözden kaçmış. Hikâyenin devamında bu zorlukların nasıl aşıldığı anlatılıyor; çok çalışmak, umut etmek, tutku ve kararlılık ile sıra dışı bir başarı! Çok “insani” bir hikâye olduğu ayrıca vurgulanıyor.