Alıcılardan üreticilere 'üretiminizi taşıyın' teklifi
Hazır giyim üretiminde Türkiye ile rakip ülkeler arasında fiyat farkının yüzde 40-50’lere ulaşması üretimi tehdit eder hale geldi. MHGF Başkanı Hüseyin Öztürk, “Üretim iklimi hiç bu kadar kötü olmamıştı. 6. Bölge bile artık üreticiyi teşvik etmiyor. Partnerlerimiz 'üretimi yurtdışına kaydırırsanız; sizinle çalışmaya devam ederiz' teklifi ile geliyorlar. Bu nedenle Mısır’a göç yeniden hareketlendi” dedi.
Türkiye’de üretim maliyetlerinde 2022’den bu yana yaşanan artış, rakip ülkeler ile aynı üründe fiyat farkının yüzde 40-50’lere kadar çıkmasına yol açtı. Gelişmeye paralel dev alım grupları Türkiye’den alımlarını azaltırken onları yerli markalar takip etti ve bu da sektörde kapanma ve istihdam kayıplarını beraberinde getirdi. Verilere göre 2023’ün tamamında sadece hazır giyim sektöründe iç tüketim yüzde 10, ihracat ise yüzde 9,2 düşerken, bunun karşılığında 2 bine yakın şirket kapandı ve 110 binden fazla istihdam kaybı gerçekleşti. Moda ve Hazır Giyim Federasyonu’nun (MHGF) Başkanı Hüseyin Öztürk, üretim ikliminin bu kadar kötü olduğu başka bir dönem daha görmediklerini belirterek, “6. Bölge bile artık üreticiyi teşvik etmiyor. Partnerlerimiz, ‘burada maliyetler çok yüksek. Üretimi başka ülkeye kaydırırsanız; sizinle çalışmaya devam ederiz’ teklifiyle geliyor. Alternatif üretim tesisleri için sıkıştırıyorlar” dedi.
Mısır, yeniden popüler oldu
Öztürk, bu kapsamda Mısır’ın yeniden popüler hale geldiğini belirterek bunda ülkede geçen ay gerçekleşen devalüasyonun da etkili olduğu bilgisini verdi. Mısır Merkez Bankası geçen ay döviz kurunda yüzde 45'lik devalüasyona imza attı ve böylece 2023'te 30,9 seviyesinde işlem gören Dolar/Mısır poundu dün itibari ile 47 seviyelerini aştı.
Sektör, salgın sonrasında teşviklerin yanı sıra düşük işçilik ücretlerinin de etkisiyle Anadolu’ya göç başlatmıştı. Bu sürede Türkiye’de enflasyonun çok hızlı arttığını anlatan Hüseyin Öztürk, “Sektör enflasyonun, faizin yüksek olduğu bölgeleri değil, emeğin ucuz olduğu yerleri seçer. Buralarda da uzun süre kalır. Gelinen noktada enerjiden işçilik ücretlerine enflasyondan finansman maliyetlerine kadar yatırım ikliminde önemli oranda bozulma yaşandı. Rakip ülkelerde 75-200 dolar arasında olan işçilik maliyeti bizde bin dolar seviyelerine çıktı. Artık bizim bu ürünlerde rekabet etme şansımız yok. Ya üretimi başka ülkelere kaydıracağız ya da katma değerli ürünlere geçeceğiz. Aksi halde hayatta kalma şansınız yok” dedi.
İstihdam kaybı 250 bini aştı
Bu konuda yine Mısır örneğini veren Öztürk, “Şu an Mısır’da her şey dahil işçilik ücreti son yapılan devalüasyonla birlikte 95 dolara kadar geriledi. Bizde ortalama maliyet bin dolar" diye konuştu. Türkiye'de yatırım ikliminin çok hızlı bir dönüşüm geçirdiğine dikkat çakan Öztürk, şöyle devam etti: "İşletme kredisi maliyeti 10 ayda 10 kat arttı. Yüzde 70-75’ler konuşuluyor. Bir işletmenin bu maliyeti karşılaması mümkün değil. Şimdi enerji fiyatlarında yeni zamlar gündemde. Üretim iklimi, yatırımcı için hiç olmadığı kadar kötü. Diyarbakır’a bir arkadaşımız ciddi bir yatırım yaptı. Ama yatırımı tamamlamadan Mısır’a taşıdı. 6. Bölge, teşvikli bölgeler bile artık üreticiyi teşvik etmiyor. Bu ülkenin üretim koşullarının yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Kanaat önderleri ‘biz hangi sektörde sektörün de hangi alanında yatırım yapmalıyız ve bu alanda da eğitimden satış kanallarına kadar nasıl bir re-organizasyona gitmemiz gerekir’ diye planlama yapmalı. Çünkü bu sektör istihdam için çok önemli. Son bir yılda 250 bin istihdam kaybı oldu. Yaşadığımız süreç bizim gerçeğimiz ama mutlaka üretimi ayakta tutarak daralmaya gidilmesi gerekiyor.”
Sahayı kapatmamak lazım
Herşeye rağmen Türkiye’nin özkaynağının bulunduğunu ve iradesinin de güçlü olduğunu vurgulayan Öztürk, “Güveni tesis edildiğinde ve o güvenin altında da samimiyet olduğunda kısa sürede toparlar. Çalışma azmi var. Ama burada en önemli unsur tarafların terini soğutmadan bu işin devam etmesi. Saha terk edilmeden oyuna ara verilebilir ama sahayı kapattırmamak lazım. Ülkede şu an sahayı kapatma modu kendini gösteriyor. O düşünceyi, algıyı değiştirmek gerekiyor” diye konuştu.