FİYAT GERİ ÇEKİLMELERİ ORTA VADEDE FIRSAT
Özellikle yerel seçimler yerel seçimler ve bayram arasının sonrasında ekonomi politikaları ve enflasyon ile mücadeleye odaklanılacağına yönelik açıklamalar ve girişimler Türkiye’nin yeni bir başarı hikâyesi yazabilmesi konuşunda yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeye devam ediyor. Bununla beraber dış ilişkilerde ABD başta olmak üzere Irak, Yunanistan ve Almanya gibi ülkeler ile yakın temaslarda siyasi ve ekonomik yakınlaşmalar bu beklentilere destek oluyor. Diğer taraftan 3 Mayıs tarihinde gerçekleşecek S&P Türkiye not değerlendirmesi ve 24 Nisan Fitch Türkiye görünüm toplantısı kredi notu iyileştirmesi içinde beklenti yaratıyor. Bu gelişmeler sonrasında Haziran ayında Türkiye’nin gri listeden çıkma ihtimalinin de yüksek olması Mayıs ayında Türk Lirası varlıklara ilginin artabileceğini gösteriyor. Bu nedenle “Mayıs ayında sat ve git” algısı bu yıl Türkiye için tersine dönebilir. Öne çıkabilecek sektörler bankacılık, holdingler, ulaştırma olmaya devam ederken, hisse bazlı değerlendirdiğimizde uzun vadeli model portföyümüzde yer alan BOBETASELS-ENKAİKORDS-TAVHLKOZAL-VESBEEREGL-ECİLC ve SISE hisselerinin ön plana çıkabileceğini düşünüyoruz.
Bir diğer önemli gelişme de enflasyon muhasebesi ile paylaşılan 2023 yılı finansal tablolarında bu sistemden teknik olarak olumsuz etkilenen hisselerin net kârlarında dönemsel bozulmaların gerçekleşmesi ve bu durumun fiyatlara yansımasıydı. Özellikle yıl sonu bazı değerlemeler ile dönemsel net kâr yükselişleri de örselenmiş oldu. 2024 ilk çeyrek finansal tablolarında benzer bir etkinin görülmeyeceğini ve şirketlerin enflasyon muhasebesine geçiş ile faaliyetlerini bu sitem üzerine düzenleyeceklerini düşünüyoruz. Bu nedenle faaliyet kârları ve operasyonlarında bozulma olmayan ama dönemsel finansal tablolarında beklentileri karşılamayan şirketlerin yaşadıkları fiyat geri çekilmeleri orta vadeli fırsat olarak değerlendirilebilir. Endeks genelinde ise yeni zirvelerin test edilmesi yabancı ilgisinin artması ile gerçekleşebilir. Bu nedenle 12.000 veya biraz üzerinde endeks bazlı yıl sonu beklentimizi koruyoruz. Sektörler tarafında, holdingler, telekomünikasyon ve ulaştırmanın güçlü kalacağını düşünüyoruz. Sigortacılık, gıda perakendeciliği, yenilenebilir enerji ise endekse göre getiri veya nötr bakabileceğimiz hisseler. Demirçelik, otomotiv ve savunma sanayi ile yazılım sektörü ise sürpriz sektörler olarak takip edilebilir.
Küresel piyasalarda ise yıl içerisinde ABD doları Fed’in beklenenden daha geç faiz artışı yapacağı beklentisi ile beklenenden daha değerli fiyatlandı. Yurt içinde ise yaşanan kur yükselişi sonrasında merkez bankasının sıkı para politikası uygulaması ve spekülatif beklentilerin kur üzerinde azalması ile daha yatay fiyatlamaların gerçekleşeceği bir döneme giriş yaptığımızı düşünüyoruz. Diğer taraftan Fed başta olmak üzere majör merkez bankalarının beklenen faiz indirimlerini ötelemesi gelişmekte olan ülkelere beklenen fon akışının gecikmesine neden oluyor. Paranın maliyetinin yüksek olması ayrıca borçlu ülkelerin ekonomilerini etkiliyor. Türkiye için küresel piyasalardan ayrışabileceği bir ekonomik durum ve kredi notu artan, ülke risk primi gerileyen, sermaye için getiri potansiyeli yüksek olan bir ülke konumunda olmak Borsa İstanbul içinde momentumu bozucu etkinin bu başlık altında sınırlı kalmasına neden olabilir. Bu nedenle endekste yabancı ilgisi ile birlikte yükselişi devam etmesini bekliyoruz.