Rota açık deniz
2020 Vendee Globe hedefine ulaşmak için programıma sadık kaldığım sürece Atlantik’in dalgaları ile boğuşacağımı biliyorum. 2016 yılında beni 7.500 deniz mili bekliyor.
Çeyrek dünya turu
Fransa’da açık deniz solo yarışçılığı branşında çalışmalarıma başlayalı toplam 11 yıl oldu. ‘Hedef neydi, ne kadar yol kat ettim?’ diye baktığımda ise arkamda Atlantik’te yalnız başına 20 bin deniz mili bıraktığımı görüyorum. Neredeyse bir dünya turu yaptım. 2020 Vendee Globe hedefine ulaşmak için programıma sadık kaldıkça Atlantik’in dalgaları ile bir o kadar daha boğuşacağımı biliyorum. 2016 yılındaysa beni 7.500 deniz mili bekliyor. Senelik kat ettiğim yol hızlanmaya başladı.
Geçen sene La Solitaire du Figaro yarışı ile bir ilke imza attık. Hedefim bu sınıfta en az üç yıl sezon yarışlarına katılmaktı. İlk yıl çaylak olarak birçok bilinmezi yaşadım ve soruyu cevapladım. Hedef daima çıtayı yukarı doğru çekebilmek. Bu sene normalde bu sorulara bulduğum cevapları doğruluyor olmam gerekiyor.
Her seferinde sponsor arayışının bir projede ne kadar önemli yer tuttuğundan bahsetmekten dilimde tüy bitti diyebilirim. Geçen sene de dahil olmak üzere gerekli bütçeyi toplamak için zamanımın büyük bölümü ya telefonda ya bilgisayar başında ne yapmak istediğimi, neye ihtiyacım olduğunu anlatma çabalarıyla geçti. Bu sene ilk defa neredeyse rakiplerimden önce teknem suda, yarışa hazır durumda diyebiliriz. Yelkenlerim geldi, gövde hazırlığı tamam, başvurularımı yaptım. Sadece ve sadece antrenman yaparak yarışa konsantre olmak ve tekneyi bu sezona hazır tutmak var önümde. Ne kadar büyük bir lüksmüş diyorum kendi kendime. Ancak tabii ki malzemenin yıpranması ve zarar görmesi riski de yok değil.
2016 yılına hızlı başlıyorum kısacası. Sezonun büyük iki yarışı için başvurularımı tamamladım: Transat AG2R La Mondiale iki kişilik (duo)
Atlantik geçişi ve La Solitaire du Figaro. Transat’ın start tarihi 3 Nisan. Ancak projede bu sefer sıra dışı bir hikayeye de imza atıyor olacağız. Yarışa tek çift olarak eşimle katılıyoruz. Pek alışılmış bir durum değil. Ancak evde aynı tutkuyu yaşayan iki kişi olursa bir şekilde kendinizi aynı teknenin üzerinde buluyorsunuz. Eşim Stephanie’nin benim kadar solo tecrübesi yok. Bunun için organizasyon bizden bir kalifikasyon parkuru gerçekleştirmemizi talep etti. Ben de koşulları biraz daha zorlayarak bir de yarış parkuru ekledim. 6 Mart tarihinde La Rochelle’den demir alarak 300 deniz millik bir kalifikasyon parkuru sonrası Concarneau şehrine varıyoruz. Ardından 17 Mart tarihinde duo Trophee Guy Cotten adlı 300 deniz millik yarışa katılacağız. 3 Nisan’da ise Concarneau-st. Barths arası yaklaşık 4.000 deniz millik Atlantik geçişi yarışında yerimizi alacağız.
“Ufaklık ne olacak?” sorularını duyar gibiyim. Şubat ayı sonunda babaanne ve dede La Rochelle topraklarına adım atacaklar. Yarış başlayana kadar biz antrenmanlarımızı yaparken Doğa, biraz daha Türkçe dersine devam edecek diyebiliriz. Atlantik geçişi yaklaşık bir ay sürecek. Bu sefer anneanne bayrağı alıp Doğa’yı yanımıza St. Barths’a taşıyacak. Tabii her şey umduğumuz gibi programına uygun giderse... Teknenin mayıs sonu gibi tekrar Fransa’ya dönmüş olması gerekiyor. St. Barths’ta bir hafta içerisinde tekneyi söküp kargoya yükleyeceğiz. 15 günlük hazırlık süresinde Figaro yarış serisine yetiştirmeye çalışacağız.
Figaro ise 19 Haziran’da Deauville şehrinden start alacak. İngiltere, Fransa arasında ilk iki etabı La Rochelle’de sonlanacak üçüncü etap takip edecek. Ardından 24 saat içerisinde, 24 saatlik sprint ile dördüncü etaba başlayacağız. Bu son yorucu etabın La Rochelle’den başlıyor olması tabii benim için bir avantaj. Ancak bu yarışta saniyelerin sıralamayı değiştirdiğini unutmamak gerekiyor. Önümüzdeki günlerde beni nelerin beklediğini göreceğiz.
Transat AG2R La Mondiale ise uzun zamandır hayalini kurduğum bir yarış. Bu tip monotip sınıflarda bu denli uzun tek yarış diyebiliriz. Aynı sürate sahip teknelerin bu kadar uzun mesafelerde nasıl farklar yaratacağına da büyük bir örnek. Tabii tüm yarışçılar, en iyi ekibi oluşturmak üzere eşleşmeye başladı. Stephanie ile derece arayışımız yok. Ancak elimizden geldiğince gruba asılı kalmaya çalışacağız. Bu macerayı en iyi şekilde haznemize işlemek istiyoruz. Kolay olmayacak. Fransa’dan demir aldıktan sonra doğu alizelerini bulana kadar Biskay Körfezi’nden çıkarken zorlu anlar yaşayabiliriz. Ardından Kanarya Adaları’na doğru süzüleceğiz ki, burada büyük derinlik farklılıkları okyanusun hareketlerini keskinleştirebiliyor. En kısa yolu en iyi doğu alizeleri ile birleştirmeye çalışacağız. Meteoroloji, taktik ve strateji anlamına büyük oyunlar döneceği kesin. St. Barths’a varışın teknenin ve ekibin dayanıklılığını test eder şekilde olacağına eminim.
Önümüzdeki aylarda elimden geldiğince bu maceranın ilerleyişini kaleme alarak siz Naviga okurlarıyla paylaşmaya çalışacağım. Ancak programın içerisinde kimi zaman gecikmeli haberler için şimdiden özür dilerim. Fransız Free Dom markası ve 1jour1homme1arbre (1Gün 1 İnsan 1Ağaç) vakfı sponsorluğunda projeye devam ettiğim için de internet sitemizi sadece Fransızca tutma kararı aldım. Bunu bir sitem ve başkaldırı olarak değerlendirebilirsiniz. Yarış organizasyonu tarafından en iyi ilk üç proje arasında gösterilen çalışmamızı www.endouble-encouple.com yarışları ise; http://transat.ag2rlamondiale.fr ve www.lasolitaire.com internet sitelerinden takip edebilirsiniz.
Yelken yapalım, yelkenle büyütelim…