Biz bugün Horn Burnu’na gittik
pilot kitapları ve almanaklarını temin edip med-cezir tablolarını internetten indirdik. Teknemizde her ne kadar elektronik navigasyon için chartplotter ve bilgisayar olsa da, her zaman kağıt harita bulundurmanın önemini hepimiz biliyorduk. Nitekim güneye doğru indikçe pusula ve GPS sapmalarından dolayı chartplotterlar navigasyon için kullanılmaz duruma geldi ve pek çok defa konumumuzu hatalı ya da karada gösterdi(!).”
Sadun Boro anısına
Ekrem İnözü’nün yola çıkmadan önce kaptanlığı kendisine devrettiğini ve sembolik bir devir teslim töreni yaptığını anlatan Deniz Karamanoğlu, “Kendi içimde bu unvanı tam olarak kabul ettiğimi söyleyemem. Anouk’un kaptanı her zaman Ekrem İnözü’dür. Fakat yine de bir teknenin iki kaptanı olmaz sözünü kara çıkartacak şekilde hep beraber çalıştık” dedi.
Anouk ekibi seyre 29 Aralık’ta Buenos Aires’ten çıktı ve Atlantik kıyısı boyunca güneye indi. Önce Arjantin’in ikinci büyük şehri ve turistik bölgesi olan Mar Del Plata’ya uğradı ve yeni yılı orada kutladı. 4 Ocak’ta havanın izin vermesiyle uzun yolculuk başladı ve 800 millik seyirden sonra ekip dinlenmek ve gelen fırtınayı atlatmak için Puerto Deseado’da iki gece konakladı. Ardından ekip Macellan Boğazı’nın yanından geçerek 500 mil uzaktaki Islas Los Estados Adaları’na ulaştı. Burada, sadece 18 mil uzunluğunda olmasına rağmen dünyada geçmesi en zor ve tehlikeli boğazlardan biri olan La Mer Geçidi’ni aşabilmek için rüzgâr ve akıntıyı tutturmak amacıyla üç gün bekledi. Rüzgârsız birkaç saat ve akıntının bir araya geldiği anda Beagle Kanalı’na ve Arjantin’in en güney şehrine Ushuaia’ya ulaştılar. Burada geçen beşaltı günden sonra Beagle Kanalı’ndan 30 mil geride kalan Şili’deki Puerto Williams’a giriş yaptılar ve ‘Zarpe’ isimli özel seyir izni ile Horn Burnu’na doğru yola çıktılar. “Zarpe aslında seyir alanınızı ve limandan uzakta olacağınız zamanı belirliyor. Ayrıca her sabah ve akşam saat 08:00’de Sahil Güvenlik’e (Prefectura) konum bildirmeniz zorunlu. Zarpe iki liman arasına verildiği için seyrin tamamlanmasına takiben belirlenen zaman dilimi içerisinde limana geri dönmeniz gerekiyor. Dolayısıyla Horn Burnu’na gittikten sonra Puerto Williams’a dönüp tekrar giriş yapmak gerekiyor. Yani öyle başı boş gezmeye izin yok.”
Ve Horn Burnu geçişi... “Sabah 04:00’te hava aydınlanırken Puerto Williams’tan yola çıktık. Aksi gibi yol boyunca rüzgâr beklenenden çok daha şiddetli ve tam kafadan esti. Buenos Aires’ten 1.500 mil yol gelmişiz, kükreyen 40’lar, çığlık atan 50’leri geçmişiz ama hâlâ sanki Horn Burnu’nu görmeyi hak edip etmediğimizi sınar gibiydi Neptün. Ertesi gün için hava durumu sabah 10:00’a kadar müsait görünüyordu. Demirlediğimiz koy, Horn Burnu’na yaklaşık iki saat mesafedeydi. Bu yüzden sabah erkenden yola çıktık ve burna ulaştık. Horn Burnu’nun bulunduğu küçücük adaya aslında çıkılabiliyor. Fakat denizin hem çok derin hem de kayalık olması sebebiyle birçok kişi buna teşebbüs etmiyor. Zaten konuştuğumuz kişiler de demir atmamamızı önerdiler. Biz de teknede nöbetçi bırakarak botla çıkmaya karar verdik. Adaya yaklaşırken fener bekçisine gelişimizi haber verip izin aldık. Bot hazırlanırken ben de dümende ölü dalgalara karşı tekneyi olabildiğince sabit tutmaya çalışıyordum. Motor devrinin ara ara kendiliğinden artıp azaldığını fark etmiş fakat çok da ciddiye almamıştım. Bot indirildi, tam motoru takmaya hazırlanırken motor devrindeki ufak oynama daha ciddi bir boyut aldı ve rölantide tutamaz oldum. Sonra da 1300 devrin altına düşünce stop eder duruma geldi. Koyda bir tekne demirdeydi, bizim hemen peşimizden de kocaman bir turist gemisi gelip önümüze demir atmış turistleri adaya çıkartmak için hazırlık yapıyordu. Rüzgâr da artık 10 knot’ı buluyordu. Bulunduğumuz koşullar altında motorun stop etmesi tam bir felaket senaryosu olurdu. Durumu Ekrem Ağabey’e bildirdim ve ortak kararla bu durumda karaya çıkmanın çok riskli olacağına karar verdik.
Türkiye’den ayrılırken babam Horn Burnu’ndaki deniz suyundan getirmemi istemişti. Fazla uzaklaşmadan Atlantik ve Pasifik okyanuslarının birleştiği bu tarihi noktada okyanusların berrak suyundan bir şişeye doldurdum. Horn Burnu’nu geçtiğimizi, aynı günün akşamı Puerto