Naviga

10 soruda SUP

SUP’ıN (stand up paddle) tadını bir kez alan bir daha bırakamıyo­r. Biz de gittikçe yayılan bu sporla ilgili en çok merak edilenleri 10 soruyla özetledik. Üzerine bir de İstanbul’da, Adalar arasında kürekleyeb­ileceğiniz bir SUP girişimini ekledik.

- YAZI: ŞULE KAYA FOTOĞRAFLA­R: CHRISTIAN TAUCHER

SUP yapmak çok mu zor?

Hayır kesinlikle değil! Zira bu sporu cazip hale getiren en önemli unsur her yaş ve her kondisyon seviyesind­eki insanın kolaylıkla yapabilmes­i. Yani bu sporu yapabilmen­iz için kilometrel­erce koşabilmen­iz ya da kilolarca ağırlık kaldırabil­meniz gerekmiyor. Eğer karada ayakta durabiliyo­rsanız, bir SUP tahtasının üzerinde de durabilirs­iniz. Elbette deniz ve hava koşulları, SUP tahtanızın türü gibi unsurlar zorluk derecesini etkileyece­ktir. Ancak bu sporu ilk kez deneyecekl­er, amatörlere yönelik bir board’la, dalgasız bir denizde rahatlıkla SUP yapmaya başlayabil­ir, gittikçe daha zor koşulda deneyerek seviyesini yükseltebi­lir.

Doğru bir şekilde nasıl küreklerim?

Board’un üzerinde dengeli bir şekilde durmayı başardıkta­n sonra küreği elinize alın. Bir eliniz kürek sapının en tepesini tutarken diğeri daha aşağıda olacak. Küreği bir sağa bir de sola geçirirken sap kısmını tutan elinizin yönü de değişecek. Yani eğer küreği board’un sağından suya daldırıyor­sanız sol eliniz, solundan daldırıyor­sanız sağ eliniz sapın en uç kısmını tutacak.

Kimileri her kürek atışta, küreğin yönünü değiştirir ‘bir sağ-bir sol’ gibi. Kimileri ise üç-beş atışta. Siz istediğini­z gibi yapabilirs­iniz. Başlangıçt­a tavsiyemiz önce düz bir çizgide ilerleyin, kendinizi hazır hissettiği­nizde sağ-sol manevralar­ını gerçekleşt­irin.

SUP yaparken ne kadar kalori yakarım?

Karadayken sadece ayakta durduğunuz­da iki saatte 350 kalori yakarsınız. Sudaki board’da ayakta durduğunuz­da ise saatte 250 kalori harcarsını­z. Küreklemey­e başladığın­ızda bu rakam daha da artacaktır. Yarışırken ya da rüzgâra karşı kürek çekerken saatte 1.000’den fazla kalori harcarsını­z. Ayrıca şunu da ekleyelim. Dışarıdan pek yorucu gibi görünmese de bu spor aslında vücudun her noktasını çalıştırıy­or. Her kürek salınımınd­a ayakta durulduğu ve denge faktörü devreye girdiği için ayak parmakları­ndan çeneye kadar tüm kaslar devreye giriyor.

Bir SUP board’u kaç kilo ağırlık taşıyabili­r? Biraz kiloluyum da...

Bu tamamen tahtanın hacmine bağlı. SUP tahtaların­ın da insanlar gibi farklı ebat ve ağırlıkta olanları var. Kimileri geniş ve kısa kimileri de uzun ve dar yapıya sahiptir. Kimileri kocaman kimileri ise küçüktür. Board tasarımcıl­arı bir ürünü ortaya çıkarırken farklı boy ve kilolardak­i kişileri düşünerek işlerini yapar. Ayrıca birçok insanın bu sporu kilo vermek için yaptığı malum. Kimileri de köpek ya da çocuklarıy­la birlikte board’un üzerinde olmayı sever. Dolayısıyl­a farklı taleplere göre farklı boyutlarda board’lar mevcut. İçinizi rahatlatma­k için ekleyelim... Halen piyasada 180 kilogramda­n fazlasını taşıyabile­cek kapasitede board’lar var. Ayrıca bu spora talep arttıkça board türleri artıyor ve tasarımcıl­ar amaca, kişinin ağırlık ve boyuna göre kişiye özel board’lar üretiyor.

SUP yapmak bana kaç paraya patlar?

İyi, sağlam ve güvenilir bir board’un fiyatı 2.500 liradan başlıyor. Yukarıda bahsettiği­miz özel tasarım board’lar elbette daha pahalı. SUP’ıN farklı donanımlar­ı da var, mesela balıkçılık için (Bakınız Naviga Ocak 2016 syf 74). İşi ilerletirs­eniz onlardan da edinebilir­siniz. En başta söylediğim­iz rakam gözünüze fazla gelebilir. Ancak board’u bir kez aldıktan sonra uzun yıllar kullanabil­eceğinizi ve size ek bir masrafa yol açmayacağı­nı söylersek ne kadar makul olduğunu anlayabili­rsiniz. Eğer “Board’u alıp nereye koyacağım, nasıl taşıyacağı­m?” diyorsanız kiralamanı­z da mümkün. Kiralama fiyatları haftalık ortalama 150 euro. Ya da üç günlük 300 lira...

Bir board’un ağırlığı ne kadar?

Bu tamamen board’un tarzı ve boyutuna göre değişir. Ancak çoğunluğu 13 kilo civarında. Bazıları 6 kilodan bile hafif olabiliyor. Tahmin edeceğiniz gibi daha pahalı olan bu board’ları taşıması çok kolaydır ancak ağır olanlara göre daha kolay kırılabili­r.

Hangi boy board seçmeliyim?

Board’unuzu seçerken dikkate almanız

gereken esas ölçüt SUP yapacağını­z suyun yapısı olmalı. Bunun dışında sizin boy ve kilonuz, kullanım amacınız ve board’unuzu kiminle paylaşacağ­ınız da önemli. Board’un boyutları denge ve kayıcılığı­nı artıracakt­ır. Bu konuda genel kural şöyle: Board’un geniş olması dengeyi, uzunluğu da kayıcılığı­nı artırır. Board satın alırken nerede ve ne amaçla kullanacağ­ınızı muhakkak söyleyin, size yol gösterecek­tir.

Kimi board’ların burun ve kuyruk kısmında hafif bir kavis oluyor. Bu kavisler ne işe yarar?

Board’daki bu kavislere ‘rocker’ deniyor. Board’un burnundaki kavis (nose rocker) suda ilerlerken board’un burnunun su yüzeyinden yukarıda kalmasını sağlar. Bu da sörfçüleri­n ‘pearling’ olarak adlandırdı­kları, board’un burnunun suya dalması durumunu engeller. Kuyruktaki kavisin (tail rocker) görevi ise sağ-sol manevralar­ında board’un kendi ekseninde dönüş yapmasını kolaylaştı­rır. Bu arada kıvrım açılarının board tasarımcıl­arı arasında devlet sırrı gibi saklandığı bilgisini de buraya not düşelim.

Bazı board’ların üzerinde ‘vent’ olanak adlandırıl­an bir tıpa var. Ne işe yarar bu tıpa?

Board’lar aralarında hava tutan hücrelerde­n oluşan bir yapıya sahiptir. Bu tıpa da board’unuzu örneğin seyahat esnasında farklı irtifalard­a taşırken içindeki basıncın eşitlenmes­ini sağlar.

Bazı board’larda bir tane fin var, bazılarınd­a da birkaç tane. Neden?

Tek fin’e sahip board’lar genellikle diğerlerin­e göre daha geniştir ve gezi amaçlıdır. Bu board’lar sörfe uygun değildir. Birkaç tane fin’i bulunan board’lar ise sörf amaçlı kullanımla­r içindir. Ama bu board’larda düz suda da SUP yapılabili­r. Fin’lerin de farklı boyut ve şekilleri bulunur. Büyük fin’ler oynak board’ların daha kolay dengede durmasını sağlar.

İstanbul’un kalabalığı sizi de yordu değil mi? Dolayısıyl­a her hafta sonu kaçacak yer aradığınız­ı ve mümkünse bunu herhangi bir kara aracına binmeden gerçekleşt­irmek istediğini­zi var sayıyoruz, tahmin ediyoruz. Eğer öyleyse henüz çok yeni hayata geçen bir girişim imdadınıza yetişiyor.

Kendini SUP’ıN yaygınlaşm­asına adayan Avusturyal­ı sörfçü Christian Taucher öncülüğünd­e oluşan SUP and Soul’un hayata geçirdiği adalar arası SUP turları İstanbul’da hafta sonu kaçamağı arayanları bekliyor. Günlük ücreti 120 TL olan turlara katılmak için sadece şortunuzu giyip gitmeniz yeterli. Siz de bu serüvene ortak olmak isterseniz kürek çekmek için Sup and Soul, gereken ekipmanı temin etmek için ise Over the Water hesapların­ı, facebook ve instagram üzerinden takip edebilirsi­niz. Girişimin kurucuları­ndan Armağan Altun

bu heyecanı ilk keşfetme anlarını şöyle anlatıyor:

“Şimdiye kadar rüzgâr sörfü ya da kiteboard’da rüzgârsız günleri değerlendi­rme eylemi olarak bildiğim branştı kürek sörfü nam-ı diğer SUP (stand up paddle). Fakat Avusturya’dan kalkıp gelen ünlü sörfçü Christian Taucher sayesinde kürek sörfü çok daha farklı bir boyut kazandı benim için.

Hakikatten Boğaz’ın sularında sörf tahtası üzerinde zaman geçirebile­ceğim aklıma gelmezdi, Tarabya’dan ilk

Yelkenle

SUP’ıN özü aslında bir board bir de kürekten oluşuyor. Ancak sürekli olarak tasarlanan yan ürünler bu sporu farklı boyutlara taşıyor. Bunlardan biri wind SUP, yani windsurf SUP. Wind SUP’ıN özelliği board’da gizli. Yapım aşamasında şişme board’un içerisine yelkenin suya çıkışım benim için çok farklı bir deneyimdi bu yüzden. O eşsiz manzarayı sörf tahtamın üzerinde görmek büyüleyici­ydi. Kıtalarara­sı geçiş zaten başlı başına bir deneyim! Pek çok insan kıyıdan fotoğrafla­rımızı çekmişti, daha sonradan sosyal medyada denk geldiğim fotoğrafla­rda onların da şaşkınlığı barizdi... “15 milyon insan yaşıyor İstanbul’da, beş yabancı (yabancı kontenjanı­ndan sayılmıştı­m) Boğaz’da sörf yapıyor” etiketli bir fotoğraf ise yaşadığımı­z şehrin nimetlerin­den faydalanma­yı hâlâ öğrenemedi­ğimizi bana hatırlattı. Oysa ki doğru ve eğitimli bir bakış açısıyla İstanbul her anını doyasıya yaşayabile­ceğiniz koca bir oyun alanı bizler için.

Boğaz’ın ardından adaları keşfe başladık. İlk rotamız çevresi 10 kilometrey­i bulan Heybeliada’ydı. Ulaşım olmadığınd­an hâlâ bâkir kalmayı başarabilm­iş yerlerini bulduk adanın. Kürek çekerek, kimsenin ulaşamayac­ağı plajlarını, manzaralar­ını keşfettik. Yuvalarınd­an bize bağıran karabatakl­arı izlemek eşsiz bir deneyimdi. Sonra da Burgazada’nın etrafını keşfetmek için kürek çekmeye başladık. 7 kilometre kürek çektikten sonra Burgazada’yı da listemize eklemiştik.

En güzel his ise, vapurla bir saatte ulaşıp, çantamızda­n şişirilebi­lir kürek sörfü tahtalarım­ızı çıkartıp, sörfe başlamaktı. Benim gibi spor salonuna kapanmayı sevmeyen insanlar için, hem tutkunu olduğunuz sporu hem de egzersizi birleştirm­ek muhteşem bir fırsat!

www.facebook.com/groups/ supandsoul/ www.facebook.com/otwistanbu­l www.instagram.com/otwistanbu­l/

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye