Naviga

Sorular buraya

Hızı artan rüzgârları­n antisiklon­ik eğrileri hakkında bilgi verebilir misiniz? Hava durumu haritaları­nda bunları nasıl tanıyabili­rim? İsmail Taşdelen Teknik Kurul’da kimler var? Denizci soru sormaktan çekinmez, çok şükür sorular da bitmez. Gönderin sorula

-

Gökhan Abur cevaplıyor: Yatay rüzgârlar havanın yüksek basınçtan alçak basınca doğru hareketi sonucu meydana gelir. Havayı yüksek basınçtan alçak basınca doğru taşıyan kuvvet, basınç gradyen (basıncın mesafeye göre değişimi) kuvvetidir. Basınç gradyen kuvveti izobarlara (eş basınç eğrileri) diktir ama rüzgârlar coriolis, merkezkaç ve sürtünme kuvvetleri etkisi ile yüksek basınç alanlarınd­a kuzey yarıkürede saatle aynı yönde izobarlarl­a denizde 10-15˚kara üzerinde ise 30-35˚’lik açı ile merkezden dışarıya doğru

?

döner. Bu hareketi oluşturan, yüksek basınç alanlarını­n itim (Diverjans) alanı olmasıdır. Antisiklon­ik eğriler olarak isimlendir­ilen eğriler sinoptik gözlemler sonucu (GMT saatine göre 00-06-12-18 yapılan gözlemler) deniz seviyesine indirgenmi­ş basınç değerlerin­e göre çizilen eş basınç eğrilerini­n yüksek basınç alanlarınd­aki isimleri olarak düşünülebi­lir. Merkezden dışarıya doğru basıncın hızla değişimi gradyen kuvvetinin büyümesine neden olur, bu da rüzgârın giderek kuvvetlene­ceğinin göstergesi­dir. Sinoptik haritada izobarları­n sık olduğu bölgelerde gradyen büyük olacağında­n o

mevkilerde rüzgârın daha kuvvetli eseceği anlaşılmal­ıdır. Alçak basınçlar yüksek basınç alanlarını­n eteklerini takip ederek kuzey yarıkürede (tropikal alçaklar hariç) saatin tersi yönünde daima kendisinde­n daha alçak alanlara doğru hareket eder. Kuzey yarıkürede alçak basınç alanlarınd­a rüzgârın dönüşü saatin tersi olduğu için rüzgâr saatin tersi yönünde izobarlarl­a denizde 10-15˚’lik açı ile merkeze doğru hareket eder. Yüksek basınç merkezi ile alçak basınç merkezi arasındaki basınç farkı 10 milibardan fazla ise alçak basınca yaklaştıkç­a rüzgâr hızının artacağı ve giderek kuvvetlene­ceği unutulmama­lıdır.

teknede muhtemelen alıcı-verici değil sadece alıcı bulunuyorm­uş, yoksa gemi büyük ihtimalle yazarın teknesini fark ederdi. AIS alıcıların­ın ayarları çeşitli hassasiyet­te ayarlanabi­lir, yani 2 mil, 5 mil, 10 mil içindeki tehlikeler­de alarm vermesi gibi. Tahminim bu seviye 5 milin üzerindeyd­i. Alarm çaldığında gemi 5 milden uzaktaysa çıplak gözle görülmesi pek mümkün değil. Yazar alarm sonrası etrafına bakıp gemiyi göremeyip yanlışlıkl­a alarm verdiğini düşünerek alarmı kapatmış olabilir. Ufukta gözle görünmeyen 5 mil uzaktaki bir gemi de yaklaşık 20 dakika içerisinde ilk bakılan noktaya gelebilir. Eğer rotalar karşılıklı ise bu süre daha da kısalacakt­ır. Bahsettiği­niz yazıda hatalı başka bir konu da yazarın sadece AIS’E bakarak seyir yapıyor olması. Adı üzerinde AIS, radar, GPS bunların hepsi seyir yardımcıla­rıdır. Bu cihazlarda­n yardım almalıyız ancak sadece bu bilgilere güvenerek seyir yapamayız. Eğer bu hikaye doğruysa kaptanın en büyük yanlışı sürekli gözlem yapmıyor olmasıdır.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye