Yelken riskli bir spor mu?
Clipper Round the World Yarışı’nda geçen ay bir yelkencinin hayatını kaybetmesi, yelken sporunun ne kadar güvenli olduğu sorusunu akla getirdi.
Clipper Round the World Yarışı’nın dokuzuncu etabında 40 yaşında bir yelkenci hayatını kaybetti. Sarah Young, Ichor Coal teknesinde yarışıyordu. Yarış organizasyonu tarafından yapılan resmi açıklamaya göre, olayın gerçekleştiği sırada rüzgâr 35-40 knot arasında esiyordu ve Sarah ana yelkene camadana vurmuş, kokpiti neta etmekle uğraşıyordu. Teknenin girdiği bir dalga Sarah’yı vardavela tellerine savurdu. Hemen ardından gelen ikinci bir dalga da tellerin arasından kayıp denize düşmesine neden oldu. Kendini tekneye bağlayarak emniyete almamıştı. Olay saat 22:27’de gerçekleşti ama teknenin dönüp onu bulması ve tekrar güverteye çıkartması saat 23:44’ü buldu. Ekip Sarah’ya ilk yardım uyguladı, tekrar canlandırmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Sarah, Londra’da zengin ve üst düzey kişilere hizmet veren bir firmanın sahibiydi. Hayatı macera peşinde koşarak geçmişti. Nepal’de dağcılık yapmış, Kuzey Borneo’da bir yıl kalmış, İskelet Sahili’ni (Namibya) boydan boya yürüyerek geçmişti.
Bu talihsiz olay, Sir Robin KnoxJohnston tarafından kurulan ve bugüne kadar 4.000 kişinin katıldığı Clipper Yarışı tarihinde yaşanmış ikinci ölümcül kaza. Teknenin karaya ulaşması uzun zaman alacağı ve soğuk depo imkanı olmadığı için Sarah’nın cenazesi denize gömüldü... Denizde öleni denize gömme geleneği, tarihin derinliklerinden gelen bir yöntem. Özellikle uzun deniz seyahatleri yapanlar kullanmış. Vikingler, ölen reislerini gemisine bindirip alevler içinde son yolculuğuna göndermişler.
Cenazeyi denize gömmek bir ihtiyaçtan doğmuş olsa da bazı kültürler bu yönteme mesafeli durmuşlar. Bunların başında Yahudiler ve bazı Müslümanlar var. Bazı Müslüman denizciler cenazeyi kefenledikten sonra iki kalasın arasına sıkıca bağlanıp denize bırakırmış. Böylece deniz yüzeyinde kalan ceset rüzgârın ve akıntıların yardımıyla bir sahile vurursa, orada yaşayan bir Müslüman cenazeyi bulup İslami usullere göre toprağa verebilir diye düşünürlermiş. Yahudi inancına göre de cenazenin mutlaka toprağa gömülmesi gerekiyor çünkü cenaze toprağa verilmeden önce yas dönemi başlamıyor. Bu yüzden denizde veya gölde kaybolmuş, hatta bir denizaltının içinde okyanusun binlerce metre altında kalmış bile olsa, cenazelerini bulup çıkartmak için ellerinden geleni yapıyorlar.
Sarah Young’ın başına gelen üzücü olay yelken sporunun ne kadar güvenli olduğu sorusunu akla getiriyor. Bu konuda yapılmış en kapsamlı araştırma, saygın bir tıp dergisi olan Wilderness and Enviromental Medicine’da geçen ay yayınlandı. Araştırmacılar Sahil Güvenlik kayıtlarını temel almışlar. Amerika’da ölümle, denizde kaybolmayla, yaralanmayla (basit ilk yardım ile tedavi edilemeyen) veya 2.000 dolardan fazla maddi hasarla sonuçlanan her tekne kazasında, ‘tekne kaza raporu’ adında bir belge doldurarak Sahil Güvenlik’e bildirmek gerekiyor. Ayrıca Washington’daki Sahil Güvenlik Komutanlığı basına yansımış ama raporlanmamış olayları da takip ediyor. Böylece ABD’DE gerçekleşen her önemli tekne kazası kayda geçmiş oluyor. 20002011 yılları arasında Sahil Güvenlik tarafından kayda alınan olayları analiz eden araştırmacılar şaşırtıcı sonuçlara ulaşmış. Sonuçlara göre yelken sporu milyonda 1,19 ölüm oranı ile alp disiplini kayak ve snowboard’dan (milyonda 1,06) daha tehlikeli. 2000-2011 döneminde toplam 271 ölüm ve 841 yaralanma olayı gerçekleşmiş. Ölümle sonuçlanan kazaların %41’i denize düşme, %29’u alabora olma, %7’si batma, %5’si çarpışma ile; ölümcül olmayan yaralanmaların ise %30’u çarpışma, %27’si alabora olma, %9’u denize düşme ile ortaya çıkmış.
Araştırmacılar kaza şeklinin ötesinde, kazanın ortaya çıkmasında rol oynayan faktörleri de analiz etmişler ve bunları basit tedbirlerle önlenebilir ve önlenemez faktörler şeklinde kabaca iki ana gruba ayırmışlar. Ölümcül olmayan yaralanmalarda, önlenebilir faktörler sırasıyla dikkatsizlik ( %22) ve acemilik ( %11), önlenemeyen faktörler de kötü hava şartları ( %20) ve ekipman/makina arızaları ( %8). Ölümcül kazalarda ise önlenebilir faktörler alkol kullanımı ( %12), acemilik ( %8), dikkatsizlik ( %7), önlenemez faktörler kötü hava şartları ( %19) ve şiddetli akıntı, gelgit gibi tehlikeli deniz şartları ( %9).
Araştırmacılar son olarak tıbbi ölüm nedenlerini incelemiş. Bunlar arasında boğulma %73 ile birinci sırada. Boğulanların %81’inin can yeleği giymemiş olması da son derece dikkat çekici. Bir başka dikkat çekici nokta, beklenmedik sağlık problemlerinin (kalp krizi, beyin kanaması, vs) veya teknenin gövdesinin kırılması gibi öngörülmesi ve önlenmesi gerçekten zor faktörlerin %1’in altında kalması.