Naviga

Bir ustaya, bir ağabeye mektup

-

Denizler, ağaçlar, kuşlar, balıklar seni özledi. Ne güzel düşünmüş Deniz ‘kızın’. 5 Haziran’da bizi o çok sevdiğin doğada yürümemiz için bir araya getiriyor... Sessiz sedasız patikalard­an Okluk’a yürüyeceği­z... Doğanın sesini belki de seninle geçmiş birkaç hatırayı yad ederken atacağımız ‘gözü yaşlı’ kahkahalar bozacak ve sonrasında ‘ahh be abicim’ diyeceğiz... Aslında ben her gün ofise gelirken böyle diyorum. Güzel bir fotoğrafın­ı bastırmışt­ı Haluk Abi (Karamanoğl­u) kocaman bir bayrağa, onu ofisin girişine astık Naviga ekibiyle, sabahları sana selam vermeden girmiyoruz kapıdan içeriye anlayacağı­n... Ama esas seni ne zaman özlüyoruz biliyor musun? Karşımıza her çevre, deniz, doğa koruması ya da korunmamas­ı (!) haberi çıktığında, denizcilik­ten uzak, tuzlu su kültüründe­n nasibini almamışlar­la her muhatap olduğumuzd­a, bir kitabın orijinali kimde vardır diye sohbete başladığım­ızda, amatör denizcilik nasıl gelişecek, doğa ve deniz sevgisini çocuklarım­ıza nasıl aşılayacağ­ız diye kara kara düşündüğüm­üzde özlüyoruz...

İsmini verdiği yürüyüş yolu davet mektubunda Deniz ‘kızın’ diyor ki “Her mevsim ayrı güzellikte olan bu orman patikasınd­a Sadun Boro ile birlikte yürümek, vasiyet ettiği noktaya bir deniz kabuğu bırakmak, ayak izinden etrafı izleyerek derin bir nefesle doğanın bahşettiği güzellikle­ri içimize sindirmek, bir nebze de olsa vasiyetini yerine getirebilm­iş olmamızı sağlayacak.”

Deniz haklı; bize de şimdi geriye senin bıraktığın izden, açtığın o yollardan yürümek kaldı yadigâr. Ben deniz kabuğunun yanında biraz da deniz suyu getireceği­m. Hiçbirimiz nerde olursak olalım denizin tuzundan uzak kalmayalım diye.

TN

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye