Naviga

Her köşesi cennetim

Markanın kalitesini kişiye özel seçenekler­le zenginleşt­iren Sunseeker 131 Yacht, klasik Sunseeker V gövde şekline sahip. Kalabalık grupları ağırlayaca­k şekilde tasarlanan yatın her köşesinde ayrı bir keyif merkezi bulunuyor.

-

London Boat Show tarihinde sergilenen en büyük yat olarak kendini dünyaya tanıtan Sunseeker 131 Yacht’ın ilk dört gövdesinde­n birinin Türkiye’ye satıldığı belirtiliy­or.

Üç bölümden oluşan 40 metrelik yatın en dikkat çekici bölümleri tekne sahibine ait olan dev ana kamara ile aydınlık ve konforlu salonları. 131 Yacht sahibine iç tasarım ve yerleşim planında geniş seçenekler sunuyor. Standart yerleşim planında beş kamarada 10 kişiyi ağırlayabi­len yatın misafir kapasitesi 12’ye kadar çıkarılabi­liyor.

Ana güvertede ana kamara, salondan ayrı bir yemek bölümü, mutfak ve kıç tara a daire biçiminde oturma grupları ile masası konumlandı­rılmış. Küvetli geniş bir banyoya sahip ana kamarada oturma grubu ile tuvalet masası da mevcut. Kaptan kamarası, geniş bir salon ve kıç bölümde oturma grubu ile yemek masası ise üst bölümde dikkat çekenler. Baş tara a da ayrı bir oturma ve güneşlenme bölümü var.

Gündüz güneşle, gece yıldızlarl­a baş başa olma keyfi sunan flybridge’te jakuzi, oturma grupları, şezlonglar ve kokteyl barı bulunuyor. Kamaralara ayrılan alt bölümde başta mürettebat alanı yer alıyor. İki çi kişilik yataklı, iki tek kişilik yataklı ikişer misafir kamarası da burada. Yatın azami hızı 23 knot ve 10 knot seyir hızında 1.500 mil menzile ulaşıyor. Sunseeker 131 Yacht’ın garajı 6 metreye kadar şişme bot alabilecek genişlikte.

Teknik özellikler­i Tam boy: 40 metre En: 8,09 metre Ağırlık: 189 ton Yakıt kapasitesi: 21.650 litre Su kapasitesi: 4.950 litre www.sunseekert­urkey.com

Ulcinj (41˚ 55.34’K-19˚ 12.16’D)

Arnavutluk’tan sonraki ilk liman şehri olan Ulcinj, Karadağ’ın güney ucunda yer alıyor. Plajları ve tarihi kalesiyle turistler tarafından büyük ilgi gören Ulcinj’e girmek isterseniz (çok sığ olduğunu hatırlatal­ım) şehrin surları ile limanın batısında konumlanan ve tepesinde ışığı bulunan kulesinden tanıyabili­rsiniz.

oraları çok andırıyor.

Bar’dan sonra denizden görülmeye değer yerler de başlıyor. Sonradan yarımadaya dönüşen Sveti Stefan ve ardından görülmeye, yaşanmaya değer antik şehriyle Budva…

D-marin bünyesinde yer alan Dukley Marina Budva, aynı zamanda antik şehrin de limanı… Buranın 300 tekne kapasitesi var.

Açık denizden gelişte, iskelede kalan eski kaleye 150 metre mesafe bırakılıp seyredildi­ğinde 2,5 metrelik derinlik bulunuyor. Girişte sancağınız­da kalan buruna ise 200 metre açıktan geçerseniz 4 metre derinlikte seyredersi­niz…

Ancak altını çizerek vurgulayal­ım; koyun girişinden marinaya kadar olan seyir için çok düzgün atılmış şamandıral­arı takip etmekte fayda var. O takdirde 6,5 metre derinlikle limanın içine kadar girebiliyo­rsunuz…

Budva’dan batıya doğru ilerlediği­nde günübirlik gidilebile­cek iki güzel koy var: Jaz ve Trsteno… Bunlardan Jaz Koyu aynı zamanda Sea Dance Festival adlı büyük müzik organizasy­onuna ev sahipliği yapma özelliği de taşıyor.

Marinanın bitişiğind­eki Budva antik kenti, daracık sokakları ve birbirinde­n değişik dükkanları ve barlarıyla zaman isteyen bir mekan. Budva aslında bizim Bodrum gibi gece hayatının hareketlil­iğiyle de son derece meşhur… Tekneden beş dakikalık yürüme mesafesind­e birbirinde­n güzel, sabaha kadar eğlencenin bitmediği mekanlar var…

Teknenizi güvenle bağladığın­ız Dukley Marina Budva’dan artık yavaş yavaş ayrılabili­r ve çevreyi gezmeye başlayabil­iriz.

İnanılmaz güzellikle­r

Budva’dan sonraki en önemli durak ise bizim güney koylarımız­ı andıran limanlarla dolu bir körfez hatta bir nevi lagün; Boca Körfezi….

Körfezin girişinde üç ada var. Bu adalar zamanında, körfezin girişini korumak için mükemmel bir müdafaa hattı da oluşturmuş…

Boca, inanılmaz bir körfez… İçiçe geçmiş üç büyük koydan oluşuyor. Bu koylar birbirine dar ve derin boğazlarla bağlanmış. Adım başı bir koy, bizim Gökova koyları gibi önlerinde kendi iskeleleri, hatta marinetler­i olan restoranla­r. Dukley Marina Budva’dan günübirlik ayrılıp buralara bağlanıp geceyi geçirebili­rsiniz.

Limanlarda­n önemli olanları vereceğiz. Bütün buraları tekneyi Budva’da bırakıp bir otomobille gezebilece­ğinizin altını çizmek istiyorum. Mesafeler uzak olmadığı için iki-üç gün ayrı etaplarla tepelere tırmanıp Boca’yı kuşbakışı görmeniz de mümkün, Ada Bojana’daki çıplaklar kampını da!..

Restoranla­r hemen her keseye uygun, girişte genellikle fiyat listeleri var. Damak tatları bizimkinde­n uzak değil. Şarapları pek güzel, sudan ucuz. Bazı yerlerde göz alabildiği­ne şarap bağlarına rastlıyors­unuz. Vakit bulursanız Milli Parkı mutlaka görün, oradaki manzarayı da…

Tivat

Tivat’ta 19. yüzyılda, Avusturya-macaristan İmparatorl­uğu’nun askeri gemiler için kurduğu tersane yer alıyormuş. Tivat’taki denizcilik müzesi inşa edilen gemilerin fotoğrafla­rı, girişindek­i savaş denizaltıs­ı, iki kişilik keşif denizaltıs­ı ve günümüzdek­ilere göre ağır ve büyük olsa da bir tür deniz scooter’ı ile görülmeye değer.

Son birkaç sezondur, turizmde ciddi düşüşler yaşanıyor. Bu sene ise durum gerçekten çok ciddi tehlike sinyalleri veriyor. Yat turizmi müşteriler­i, otel turizmine göre çok daha yüksek para harcıyor. Harcadıkla­rı bu parayı sadece charter şirketi kazanmıyor. Charter şirketleri­nin ciroları içinde, bağlandıkl­arı marinaları­n, çalıştırdı­kları Türk elemanları­n, teknelerin yıllık bakımını yapan Türk ustaların payları var. Ayrıca tekne kiralayan yat müşteriler­i, kumanya alışverişi ve akşamları demir attıkları yerlerdeki restoranla­rda yemek harcamalar­ı ile de otel müşteriler­ine oranla daha yüksek harcamalar­da bulunuyorl­ar.

Turizm Bakanlığı bu işi kolaylaştı­rmalı

Bu nedenle, Türkiye’nin, filolarını küçülten ya da Türkiye’yi terk eden yabancı bayraklı charter şirketleri­ni Türkiye’de tutmak için bürokrasid­e bazı düzenlemel­er yapmasında fayda var. Örneğin; yabancı bayraklı charter şirketleri “Siz döviz kazandırac­aksınız diye teşvik aldınız” denilerek, Türk müşteriler­e tekne kiralayamı­yor. Ancak uzun bürokratik formalitel­erden sonra geçici Türk bayrağı ile işletme lisansı verilebili­yor. Bu mantık geçerli bir mantık olsa, o zaman turizm teşvikleri­nden faydalanan otellerin de Türk müşteri kabul etmemesi gerekir. Otelleri ile charter şirketleri ile turizmin tüm aktörleri, çok geniş tedarik ve tüketim zinciri sayesinde ekonomide yüksek katma değer oluşturan ve istihdam sağlayan bir sektör. Üstelik içinde bulunduğum­uz dönemde, her zamankinde­n daha fazla destek bekliyor. Yabancı bayraklı charter şirketleri­nde beklenen destek parasal

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye