Kuzey yıldızı parlıyor
Bu kez farklı bir tekne testi için Göcek’teyiz. Kullanacağımız yat farklı çizgilere sahip bir trawler. Sonuç: Keyifli bir seyir, zevkli bir tekne… Özellikle trawler sevenler ve teferruat aşıkları bu yazıyı okumalı….
Artık sezon geliyor ya, pek çok kişi gibi biz de kış uykusundan uyanıp teknemize koşanlar arasındayız… (Bu tekne testini nisan ayında yaptığımı vurgulayayım da durumu biraz kurtaralım.)
Naviga takımı “Göcek’te Nordhavn testi var, gidebilir misin?” diye sorduğunda tereddüt bile etmedim. Doğrusu bir trawlercı olarak çok merak ediyordum bu tekneyi.
Nordhavn, Kuzey Denizi’nin balıkçı teknelerinden esinlenerek yaratılmış bir marka. Zaten ismi olan Nord ve Havn (Norveççe kuzey limanı anlamında) bileşimi de bundan esinlenerek konulmuş… Bu teknenin öncüsü olan ilk Nordhavn çizildiğinde Tayvan’da her zaman çalıştıkları tersane “Ben bunu yapmam” diye hizmeti kesmiş, ünlü dergiler ise “Garip, komik ve farklı” diye ilanlarını bile kabul etmemiş…
Şimdi günümüze gelindiğinde manzara şu; Nordhavn okyanus aşırı yolculuklar için hemen herkesin saygı gösterdiği bir yat markası.
Sabahın köründe Marmaris Yat Marina’dan Göcek’e gidince denize çıkmadan tekneyi en ufak detayına kadar inceleme imkanı buldum, çok da iyi oldu.
Öncelikle şunu vurgulamalıyım; Nordhavn 52 gerçekten de çok farklı bir plana sahip. Bir defa alışılmış düzayak teknelerden değil. Mekanlar birbirinden bağımsız sayılabilecek şekilde planlanlanmış. Gezginler, balık meraklıları gibi farklı zevklere rahatlıkla hizmet edebilecek işlevsel bir tekne…
Örneğin; kıç havuzluğu genişlik ve yapı itibarıyla açık deniz balıkçılığına da uygun. Sadece ‘özel olta koltuğu vs gibi’ işlevsel bir iki ilave yeterli olur… Bunun dışında uzun menzile sahip olması ve gövde yapısı ile de denizciliği, uzun yolculukları sevenler için keyifli bir seçim olabilir.
Dışarıdan bakıldığında yan denizlerinde yüksek borda yapısının dezavantaj olacağı akla gelebilir. Bizim denize çıktığımız gün bu özelliği denemek için hava şartları uygun değildi ama kaptanı ile uzun uzun konuştum. Söyledikleri tekne firmasının beyanı ile örtüşüyor. Stabilazörleri sayesinde son derece rahat seyir yapabildiklerini belirtti. Zaten okyanus aşırı yolculuklar için planlanmış bir yattan başka türlü bir performans beklemek de doğru değil…
Kanat motoru
Teknenin bir başka özelliğini de vurgulamak isterim. Tek makinesi olan bir tekne sahibi olarak hep kulağım motordadır. Öyle ya, yelken olsa bas istediğin yere git. Tek makine denizin
ortasında hele hele netameli bir yerde arıza yaptı mı, insana bildiği bütün duaları okutur!..
Nordhavn 52’de bu korkuyu ‘Kanat Motoru’ (Wing Engine) uygulaması ile izole etmişler. Gerçi bu uygulama yeni bir şey değil ama o kadar yaygın da değil. Bunu biraz anlatmam lazım. ‘Wing Engine’ yani ‘Kanat Motoru’, tek makineli teknelere yedek motor olarak konuluyor. Konumu ana makinenin tam yanı değil, genellikle biraz daha geride oluyor. Ana makineye göre çok daha küçük ama tekneyi 4-4,5 knot götürecek kadar da güçlü… Bir yakıt arızası (kötü yakıt, yakıt bitmesi vs) durumunda iki makineden de olmamak için bu motorun ayrı bir yakıt deposu, ayrı bir filtre sistemi olması her zaman tercih ediliyor. Ayrıca bu makineye katlanır pervane takılıyor ki, yolda çalışmadığı durumlarda engelleme yapmasın. Aynen yelkenlilerde olduğu gibi!
Bahsettiğim gibi Nordhavn 52’de kanat motoru var. Üstelik bu motor, manevra sırasında hidrolik sistemleri de destekliyor. Normal makine ağır yolla çalıştığında kanat makinesini boşa alarak daha yüksek devirle çalıştırabiliyorsunuz. Teknede ırgat dahil pek çok şey hidrolik sistemle çalışıyor. Bunların çalışabilmesi için motorun belli bir devire yükselmesi lazım… Bu sayede ana makineye devir vermeden her şeyi kanat motoru ile de halledebilmişler…
Yerleşim planı
Teknede geniş bir kıç havuzluk ve burada iki ayrı deniz merdiveni var. Bot vinçle üst güverteye konulduğu için kıç havuzluk seyirde de demirde de son derece rahat…
Malum, pek çok teknede olduğu gibi bunda da kişiye özel plan farklılıklarına imkan tanınmış. Örneğin; bizim denize çıktığımız teknenin kıç havuzluğunda masa ve sandalye yoktu. Elbette isteğe bağlı yemek ve oturma grubu eklenebiliyor.
Teknede biri 12 KWA diğeri 7 Kwa’lık iki adet jeneratör var. Teknenin bir başka özelliği ise çok dikkat çekici. Egzoz sisteminde su ve duman ayrıldıktan sonra bacadan dışarıya veriliyor.
Kıçta tekneye giriş için kullanılan kapı iki parçalı. Ağır denizlerde sadece üst parçayı açarak hava alması sağlanabiliyor.
Girişteki bölüm eskilerin ‘salon salomanje’ dediklerine uygun. Buradaki salonda mutfak ve yemek masası dışında iki oturma grubu var.
Sancak tarafında önünde bir masası olan dört kişilik oturma grubu, iskele tarafında ise L şeklinde ikinci bir oturma grubu var.
Mutfakta iki derin evye kullanılmış. Havalandırma açılabilir lumboz ve aspiratörle sağlanmış. Mutfakta beş gözlü ve gazla çalışan bir ocak kullanılmış. Büyük boy buzdolabının altındaki derin dondurucu iki parçaya ayrılmış. İki kapaktan biri buz yapıcı diğeri normal derin dondurucu olarak kullanılıyor. Ayrıca mutfakta bulaşık makinesi, fırın, mikrodalga ve çöp makinesi var. Çöp makinesi derken bu farklı alet; çöpü presledikten sonra paketliyor…
Salon ve mutfak klimaları ayrı ayrı…
Kıç salondan beş basamakla kaptan köşküne çıkılıyor. Kaptan köşkünde tek
kişilik kaptan koltuğu karşısında üç büyük dokunmatik ekran ve farklı aletleri barındıran çepeçevre panel var.
Ekranlara isteğe göre, televizyondan kameralara, harita ve radara kadar bütün istenilen görüntüleri getirebiliyorsunuz. Kaptan köşkünde önünde masası olan L şeklinde bir oturma grubu ile arkasında kaptana özel bir yatak yer alıyor.
Kıç salondan kaptan köşküne çıkıştaki merdivenin sancak tarafına çamaşır makinesi ve kurutma makinesi gizlenmiş.
Kaptan köşkünden dokuz merdivenle alt yaşam alanına, kamaralara iniliyor. İniş merdiveninin duvarında yine büyük bir buzdolabı yer alıyor… Önde VIP kamara, vasatta ise ana kamara konuşlandırılmış… Ana kamara yatak ortada, ayrıca burada motor bölmesine girilen bir de kapı var… Bu kamaranın iki lumboz, küçük iki heçle havalanması sağlanıyor.
VIP kamarada iskele alabandaya dayanmış iki kişilik, sancakta ise tek kişilik bir yatak var. Tuvalet ve duş ise baş tarafında yer alıyor. Dört lumboz ve iki heç vasıtası ile hem havalandırılması hem de aydınlanması sağlanmış… Tüm kamaralarda, mutfakta, kaptan köşkünde hemen her yerde inanılmaz derecede fazla dolap ve çekmece var…
Kaptan köşkünün önündeki yürüme yolundan başüstüne ve üst güverteye çıkılabiliyor. 25 HP motoruyla, 3,70 metre boyunda bir botun alınabildiği üst güvertede güçlü bir vinç var. Bottan geriye kalan saha ise en az bir o kadar daha geniş… İstenirse buraya da jet ski vs. konulabilir. Buradaki aletler denize indirildiğinde ise burası çok geniş bir güneşlenme alanı olarak kullanılabilir…
Üst güverteden beş basamakla flybridge’e çıkılıyor. Burada geniş bir konsol, tek kişilik kaptan koltuğu ve gerisinde masası ile dört kişilik bir oturma grubu yer alıyor…
Teknenin ana makinesi John Deere marka 265 HP. Wind Engine ise yine aynı marka ve 60 HP…
Başta ve kıçta hidrolik manevra pervanesi var.
Notlarımı sonlandırmadan önce önemli bir noktayı vurgulamadan geçemeyeceğim. Teknenin zincirliği tamı tamına 250 metre zincir alıyor. Burası derindi, zincirim bitti derdi yok. Hidrolik ve güçlü ırgat sayesinde zinciri toplarken de döşerken de sıkıntı yaşamıyorsunuz…
Teknenin geneli için şunları vurgulamak istiyorum:
İşçilik mükemmel ötesi. Hani şimdi çok moda bir söz var ya, “On numara beş yıldız” diye aynen öyle… Detaylara baktığında hep meraklı işiyle karşılaşıyorsun…
Tik güverte de, diğer mobilyalar da şapka çıkartılacak kadar büyük ustalıkla yapılmış…
Teknik özellikler Tam boy: 16,56 metre En: 4,9 metre Ağırlık: 40,82 MT Yakıt kapasitesi: 6.586 litre Su kapasitesi: 1.514 litre
www.emekmarin.com
Seyir sırasında aldığımız değerlere gelince:
1200 devir 1500 devir 1800 devir 2000 devir 2200 devir 10,2 litre yakıt 18,6 litre yakıt 27,5 litre yakıt 35,5 litre yakıt 43,5 litre yakıt 5,3 knot sürat 6,4 knot sürat 7,6 knot sürat 8,3-8,4 knot sürat 8,7 knot sürat