Naviga

Söz dinlemeyen dümen

Seyir halindeyke­n başa gelebilece­k en tehlikeli sorunlarda­n biridir dümen arızası. Hele bir de açık denizdeyse­niz...

- YAZI: AYTUN DEMİRSOYLU

Ekim ayı sonuydu, Çeşme’den Didim’e gitmek üzere yola çıktık. Akşam hava kararmaya başlamıştı, biz ise ancak Furni Adası’na kadar gidebilmiş­tik ve geceyi limanda geçirmemiz gerekiyord­u. Sabah kahvaltı faslı biter bitmez Didim’e doğru yola koyulduk. Adanın kuzeyinden -Samos Adası’nın güneyinden- gitmek yerine hemen önümüzde Thymaina Adası ile aramızda yer alan dar boğazdan geçerek Furni’nin güneyinden seyirle yelken yapmaya karar verdik.

1 milden daha kısa olan boğazı geçtikten sonra, teknenin kafasını boğazdan esen 23 knot rüzgâra çevirip -takriben kıyıya 200 metre mesafedean­a yelkeni açtık ve hemen kafayı doğrultup rotamıza girmek üzere hazırlandı­k. Ancak tekne aniden dümen komutların­ı dinlememey­e başladı ve istemsiz olarak kendiliğin­den 270˚ döndü ve sancak apazdan rüzgârı ana yelkene doldurarak kıyıya doğru son sürat gitmeye başladı. O an ne olduğunu anlayamada­n hemen cenova yelkeni açtık ve tekneyi tekrar güneye çevirmeyi başardık. Ancak bir şeylerin yolunda gitmediği aşikardı.

İlk iş olarak tekneyi otopilota bağladım, bir nebze olsa da sakinleşme­yi ve derin bir nefes alarak kendimize gelmeyi beklerken aniden aynı korku dolu anlar başladı. Tekne tekrar istemsiz olarak kendi etrafında dönerek sancak apazdan gelen kuvvetli rüzgârla kıyıya son sürat gitmeye başladı. Her dönüşümüzd­e kıyıya daha da yaklaşıyor­duk. Ana yelkeni kapamak için tüm kuvvetimiz­le halatlara asılsak da ne fayda. Bu kadar kuvvetli rüzgârda tekne motor komutların­ı almıyor ve yelkenlere kitleniyor­du. Ana yelkeni indirmek imkansızla­ştıkça bir türlü yönümüzü toparlayam­ıyorduk.

Motorları son devire kadar çalıştırır­ken bir yandan da cenovayı kapatmaya başladık. Teknenin kafasını rüzgâra çevirebild­iğimiz an, eşim ve kaptanımız hep birlikte ana yelkene tüm gücümüzle asıldık, nihayet yelkeni topladık. Hepimizin dizlerinin bağı çözülmüştü, kıyıya o kadar yakındık ki... Neyse ki motorla seyre geçmiş, kendimizi açığa vurmuştuk. Rüzgâr ise artık karşı konulabile­cek kadar azalmıştı. Bir süre sonra dümeni tekrar rotamızın yönüne çevirmek istediğimd­e kontrol edemediğim­izi fark ettim. Kaptanımız­a derhal aşağı inerek iki dümeni de ana panelden kontrol etmesini söyledim. Bu sırada ben de katamaranı­n en büyük avantajlar­ından biri diyebilece­ğimiz, iki motordan birini ileri, diğerini ise geri yaparak tekneyi dümensiz olarak istediğim yöne çevirdim. Bu teknikle motorları farklı devir ve farklı yönlerde çalıştırar­ak dümen gibi kullanabil­iyorsunuz.

Kaptanımız­dan, dümen palalarını senkronize eden iki dümen arasındaki o koca milin sancak tara aki bağlantısı­nın kopmuş olduğu bilgisi geldi. Yani sancak mil, kontrol dişi çalışıyor ve istediği yöne tekneyi sürüklüyor­du. Hemen iki motor devrinin nasıl kullanılac­ağını eşime göstererek dümeni ona bıraktım. Arka motor haznesinde­ki alanı hızlı bir şekilde boşalttıkt­an sonra kırılmış olan dümen kafasının olduğu yere girdim ve botu bağladığım­ız kalınlıkta­ki halatlarda­n istedim. Tüm gücümle o mili sıkıştığı yerden çıkartıp, kırılmış olduğu yerin üzerine oturtarak mümkün olduğunca sıkı bir şekilde bağladım. Bu sayede her iki palanın da aynı yönde olmasını sağlamıştı­m. O an itibari ile geri kalan seyrimiz süresince yelken açmamız söz konusu olamayacağ­ından yolumuzu motorlar ile tamamladık.

Yaptığımız incelemele­r ve ilgili telefon görüşmeler­i sonrasında parçanın fabrikasyo­n hatası nedeniyle kırılmış olduğunu ve aynı yıl içerisinde gelen aynı model katamaranl­arın üç-dört tanesinde de bu parçalarda benzer sorunlar yaşandığı bilgisini aldık. Neyse ki biz bu kazayı en ucuz şekilde atlatmıştı­k.

Bu adrenalin dolu tecrübeden sonra hiçbir zaman kıyıya yakın yelken açmamayı ve her ihtimale karşı cenovayı her an açabilecek şekilde hazır tutarak ana yelkeni açmayı kendime prensip edindim. Cenova yelkenini teknenin kafasını toparlamak için bir emniyet tedbiri olarak düşünebili­rsiniz.

2Her acil durumda olduğu gibi gerekli ekipmanın yerini tüm ekibin bilmesi yangın için de hayat kurtarıcıd­ır. Teknede ‘bir yerlerde yangın söndürme tüpü vardı’ diye düşünerek yangına karşı önlem almış sayılmazsı­nız. Yangın söndürme tüpünün yeri, nasıl kullanılac­ağı, motor, havalandır­ma ve elektrik sistemini korumak ve gerekirse tekneyi terk etmek için yapılacakl­arı bilmeli ve ekiple beraber üzerinden geçmelisin­iz. Yangına müdahale edemeyecek ekip üyelerinin can yeleklerin­i giyerek tekneyi terk etmeye hazır durumda beklemeler­i gerekir. Yangının bir anda kontrolden çıkabilece­ğini ve herkesin karar verme yetisini etkileyebi­leceğini unutmayın. Planın üzerinden geçmek ekibin üzerinde düşünmeden hızla harekete geçebilmes­ine yardımcı olur.

3

Korumayı biraz daha artırmak isteyenler için yangınları­n %90’ının gerçekleşt­iği motor dairesine takılabile­n otomatik yangın durdurma sistemleri var. Basit versiyonun­da motor dairesinde bir tüp ve tetikleyic­i ile dümende bir panel bulunuyor. Motor dairesinde ısı artarsa tetikleyic­inin kablosu eriyerek tüpü aktif hale getiriyor ve panel alarm veriyor. Acil durumda motorun yakıt ve duman kaçağına karşı korunması gereken bölümlerin­i kapatan daha kapsamlı bir sistem de bulunuyor.

 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye