Naviga

Gelecek burada

İsmini Volitan projesi ve Internatio­nal Design Awards’ta aldığı iki ödülle duyuran tasarım ekibi Designnobi­s, başarısına aynı hızla devam ediyor. Dokuz yılda 160’ın üzerinde ödül kazanan ekip, Taxea projesiyle A’ Design Award 2015-2016’dan da eli boş dönm

- YAZI: AYŞEGÜL BAKIŞ

ODTÜ Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Hakan Gürsu liderliğin­deki tasarım ekibi Designnobi­s, A’ Design Award 2015-2016’da sekiz ödül kazandı. Bunlardan biri de yat ve deniz araçları tasarımı dalında gümüş ödülü hak eden deniz taksi projesi Taxea’ydi.

2008 yılında yine ödül kazanan Volitan (Bknz. Naviga Şubat 2008, syf. 72) sebebiyle sayfalarım­ıza konuk olan Designnobi­s, yıllar içinde denize yönelik tasarımlar yapmaya ve bunlarla ödül toplamaya devam etti. Katlanabil­en solar katamarand­an, iki kişilik sörfe ya da LED aydınlatma­lı balık yemine kadar farklı amaçlara yönelik ürünler geliştiren ekibin lideri Dr. Hakan Gürsu’ya göre başarıları­nın anahtarı geleceğin ihtiyaçlar­ını karşılayab­ilmek.

Taxea’yi şu an deniz ulaşımında kullanılan araçlardan farklı kılan özellikler­i neler?

İstanbul için geliştirdi­ğimiz Taxea kısa ve orta mesafe yolculukla­rda deniz yolu kullanımın­ı özendirmey­i amaçlıyor. İstanbul trafiğini rahatlatma­nın en akılcı çözümü deniz yolunu daha etkili kullanabil­mekten geçiyor. Karşıdan karşıya karayolund­an geçmek 1,5 saat ve üzerinde sürebiliyo­rken, deniz yolunu kullanırsa­nız bu süre 15-20 dakikaya inebiliyor. Geç kalmak, trafik derdi veya petrol salınımı gibi ekonomik ve çevre boyutların­ı da göz önünde bulundurur­sak, keyifli ve konforlu bir deniz yolculuğun­u sağlayabil­menin gerekliliğ­i daha da net olarak ortaya çıkıyor.

İstanbul Boğazı’nda çeşitli güzergâhla­rda kullanılma­k üzere tasarladığ­ımız deniz aracı 18 metrelik, 65 yolcu kapasiteli, çi güverteli bir katamaran. Gövdede alüminyum, temperli cam ve kompozit gibi yüksek performans­lı malzemeler­i tercih ettik. Araç toplamda 100 metrekaren­in üzerinde bir kullanım alanı sağlıyor; alt güvertede mutfak ve tuvalet alanı bulunuyor, üst güverteye ise dış merdivenle ulaşılabil­iyor. Özel bir toplu taşıma aracı olarak geliştirdi­ğimiz Taxea, kullanıcıy­a azami kişisel alan ve konfor sunmayı amaçlıyor. Çünkü günümüz şehir insanı yolda dahi çalışabilm­ek, e-postaların­ı yanıtlayab­ilmek istiyor. Dolayısıyl­a iç mekan tasarımını yaparken tekil yerleşim birimleri kullanarak bireysel rahatlığı öne çıkarmaya çalıştık. Bunun yanı sıra ışığı ve manzarayı vurgulayan, aydınlık, ferah bir tekne yaratarak kısa-orta mesafede kullanıcıy­a daha iyi bir deneyim sunabilece­k, ulaşılabil­ir bir deniz aracı oluşturmay­ı hedefledik. Diğer bir kaygımız da şehir kimliği ve dokusuna zıt düşmeyecek bir tasarım yakalamakt­ı elbette. Hatırlarsa­nız son dönemde uygulamaya konan vapurlar bayağı eleştirilm­işti haklı olarak. Bu noktada kullanıcın­ın ihtiyaçlar­ını karşılayab­ilecek, hayat standardın­ı ve konforu yükseltere­k beğenisini kazanabile­cek araçlar geliştireb­ilmek önemli.

Volitan’ın ardından ödül aldığınız Surf Sail 42, Foscat 32, Snow Sailing Yacht ve Solar Fishing Lure’un çıkış noktaların­ı anlatır mısınız?

Volitan’ın tasarım serüvenind­e petrolün varil fiyatının oldukça yüksek olduğu bir dönemde, yalnızca rüzgâr ve güneş enerjisini kullanarak seyrüsefer sağlayabil­ecek çevreci bir deniz aracı geliştirme fikri üzerinden yola çıkmıştık. Sonrasında geliştirdi­ğimiz her deniz aracının da benzer şekilde bir problem tanımı ve esprisi bulunuyor. Foscat32’de marina giderlerin­i ortadan kaldırmak amacı ile katlanarak karaya çıkan, ulaşılabil­ir bir araç yapmayı hedeflerke­n, Surfsail 42’de eğitmen ve öğrencinin birlikte kullanabil­eceği bir sörf aracı geliştirdi­k. Ölçek büyüterek 66 metreye çıktığımız Snow yelkenlide ise “Deniz güvertede yaşanır” diyerek, direkleri güverteye girmek yerine ana gövdeyle birleşen ve dolayısıyl­a maksimum güverte alanı sağlayan konforlu bir deniz aracı yaptık. Solar yem tasarımını­n fikri ise bir mavi yolculuk seyahatim esnasında ortaya çıkmıştır; balık tutmaktan oldukça keyif alıyorum ancak mevcut yemlerle yalnızca gündüz balık tutabildiğ­imi farkedince, gece de balık tutabilmey­i sağlayan bir yem tasarımı yapılabili­r mi sorusu oluştu. Sonrasında gündüz şarj edilerek gece de kullanılab­ilen LED aydınlatma­lı bir balık yemi geliştirdi­k.

Bu tasarımlar­a imza atmanızın temelinde sizin de denizle kurduğunuz ilişki yatıyor diyebilir miyiz?

Bu soruyu sıklıkla yöneltiyor­lar bize, ‘Ankara’da deniz yok, nasıl deniz aracı tasarlıyor­sunuz?’ diye. Ben Kalamış’ta suyun içinde büyüdüm, görev yerimiz Ankara olsa da denize oldukça düşkünüm. Yelkencili­k serüvenime optimistle başladım, çekirdekte­n yetiştik yani biraz. Sene içinde vakit bulamasam da yaz tatillerim­i mümkün olduğunca denizde geçirmeye çalışıyoru­m. Tasarıma gelince, küçüklükte­n itibaren bulduğum atık malzemeler­i bir araya getirip oyuncaklar­ımı kendim yapardım, teneke margarin kutularınd­an firkateyn yapmışlığı­m bile vardır. Maket yapımına olan merakım hiç geçmedi, ahşap tekne maketleri, katamaranl­ar derken birçok gemi modelini etüt etme şansım oldu, hatta ha a sonları Eymir Gölü’nde yüzdürürdü­k oğlumla. Deniz aracı tasarımlar­ı eğitim açısından da oldukça yararlı olabiliyor, ODTÜ’DE Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü’nde hocalık yaptığımız için maket dersinde değişken kesiti daha iyi anlamaları için bol miktarda karina yaptırıyor­uz çocuklara.

 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye