Yükseklerden derinlere
32 yaşındaki Didem Kara, bugüne kadar yüzmeden, sualtı hokeyi ve ragbisine kadar farklı havuz sporlarını denedikten sonra serbest dalışa yönelmiş. Yoğun programını dağların tepesindeki yüksek irtifa antrenmanlarıyla sürdüren sporcu derinlerdeki dereceler
Geçen yıl iki aylık antrenman sonrasında katıldığı Türkiye Serbest Dalış Şampiyonası Küp Apnea’da Türkiye üçüncüsü olan Didem Kara’nın gözü artık yükseklerde. Haksız da sayılmaz. Çünkü o her tür spor dalıyla uğraşan, beslenme eğitimi almış, hayatını aktif yaşama adamış bir idealist. Fiziksel ve zihinsel çalışma programının baş döndüren temposuna sponsor desteğini de ekleyebilirse başarı kaçınılmaz görünüyor.
Sualtı hokeyi, sualtı ragbisi çok yaygın branşlar değil, sizin nasıl ilginizi çekti?
Spor hayatıma atletizm ile başladım ancak bir dönem sakatlandım ve herkese dendiği gibi bana da en zararsız ortam olan su ve yüzme önerildi. Burhan Felek’e yüzme kursu bakmaya gittim ancak antrenörüm Ali Eyüpoğlu “Senden iyi sualtı hokeyi oyuncusu olur” dedi ve beni bayan sualtı hokeyi takımına aldı. Uzun yıllar sualtı hokeyi oynadım ancak yoga eğitmeni ve beslenme danışmanı olmak için yurt dışına gittiğim dönemde sualtından uzak kaldım. Döndüğümde sualtı hokeyi olmadığından sualtı ragbi takımına girdim. Ancak antrenman şekli bana ağır geldi ve sualtını bırakmaktansa 2015 yılında daha dingin olan kısmı yani serbest dalışı tercih ettim.
Denizde ve havuzda mücadele edilen branşlar arasında nasıl farklar var?
Havuzda basınç ile ilgili bir probleminiz olmuyor ancak heyecan yarışlarda hep aynı. Başınızda 3 dakikadan geriye sayan bir hakem ve kural ihlali yapıp yapmadığınızı denetleyen kamera ile
çekim yapan bir başka hakemin varlığı en sakin kişiyi bile etkileyebiliyor. Bu nedenle hem havuz hem de deniz branşları için sadece kondisyonun iyi olması bazen yetmeyebiliyor. Zihinsel açıdan da strese dayanıklı olabilmek gerekiyor. 50 metre olimpik havuzda paletli ya da paletsiz yatay olarak, tek nefes ile uzun mesafeler kat etmeye çalışıyoruz ve paletsiz branş için kurbağa tekniğe, paletli için ise dolfin dediğimiz mono palet ile yunus yüzüş tekniğine odaklanmaya çalışıyorum ve tabii bir de sualtında dönüşleri çalışıyorum. Derinlik için ise basınca uyumunuz yavaş gelişiyor ve derinlik antrenmanını artırdıkça verim alıyorsunuz. Henüz ana sponsorum olmadığı için derinlik antrenmanlarım çok kısıtlı çünkü ekip kuramıyorum. Antrenmansız 2015’te 30 metreye indim ancak bundan sonrası çok daha zor ilerleyecektir. Bu dereceyi artırabilmek amacıyla şu anda ağırlıklı olarak karada nefes ve güç antrenmanları yapabiliyorum.
Kişisel gelişim danışmanı olmak için eğitim aldınız mı?
Üniversitede uluslararası ilişkiler alanında eğitim gördüğüm sırada yüzme antrenörü oldum. Üniversitede okurken eğitimimi bir yıl dondurdum ve Tayland ile Hindistan’da yoga eğitimi aldım. Mezuniyet sonrasında ise NASM (National Academy of Sporst Medicine) bünyesinde Fitness Nutrition Specialization, Corretive Exercise Specialization eğitimleri aldım.
Artvin ve Erzincan’daki yüksek irtifa antrenmanını anlatır mısınız?
Yüksek irtifa 2.500-3.500 metre arasında yapılan antrenmanları temsil ediyor. Verim alabilmek için belirli metrelerde belirli süreler kalmanızı gerektiriyor. 1968 Meksika Olimpiyatları’ndan sonra yüksek irtifada yaşayan sporcuların özellikle dayanıklılık sporlarında daha yüksek performans sağladığı gözlemlenmiş. Bu da yüksek irtifayı bir antrenman alanı olarak kullanmayı gündeme taşımış. Türkiye’de futbol, koşu, bisiklet, dağ ve kayak sporları dışında ilk defa bir serbest dalgıç yüksek irtifa antrenmanı yapıyor diyebilirim. Atmosfer basıncı ve oksijen varlığının az olduğu bir ortamda antrenman yapmak, aerobik kapasitenizi artırır. Bu da oksijen alımının (teneffüsün) kesildiği serbest dalış disiplinindeki ortamda yani sualtında oksijensiz daha fazla performans göstermenizi sağlar.
Serbest dalışta Türkiye sıralamasında şu anda neredesiniz?
Derinlik branşlarında derinlik antrenmanının yerini gerçekten hiçbir şey tutmuyor. Ana sponsorum olursa antrenman yapabilme ve sabit ağırlık paletli branşında ilk üçte olma şansım var. 2015’te küp apnea branşında yani 10 metrede her kenarı 15 metre olan bir kübü döndüğümüz branşta 80 metre ile Türkiye üçüncüsü olmuştum. Hedefim tabii ki Türkiye’nin ilk üçünde daha iyi derecelerle yer alabilmek. İlk üçe girersem bu sene ilk defa Türkiye’de Kaş’ta yer alacak olan Dünya Şampiyonası’nda yarışmaya hak kazanmış olacağım.
Gelecek hedefleriniz için nasıl bir antrenman ve çalışma programınız var, hangi konularda desteğe ihtiyaç duyuyorsunuz?
Sosyal sorumluluk projeleri benim için çok değerli ve 2016 yılındaki tüm katıldığım koşu yarışlarında desteğim Koruncuk İzmir Köyü’nün kurulması için Koruncuk Vakfı’na bağış toplamak için oluyor. Haziran irtifa kampım ise bir başka sosyal sorumluluk projesi ile Avcala European Union Youth Project ile birleşti. Avrupa Birliği projesinin sporcu yüzü oldum. Temmuzda devam edeceğim irtifa kampımda Erzurum Palandöken’in tanıtılmasında da yer alacağım. En yakın zamanda tabii ki derinlik antrenmanları planlıyorum. Ekip, antrenman, malzeme, sağlık, konaklama ve ulaşım masrafları destek duyulan alanlar. Hizmet sponsorlarım olmakla birlikte ana sponsorluk kısmında desteğe ihtiyacım var.
Türkiye’den bu branşta son dönemde iddialı isimler çıktı. Siz bu ilgiyi nasıl yorumluyorsunuz?
Biz hepimiz ODTÜSAS takımının sporcusuyuz ve bize bu yolu açanlar tabii ki Yasemin Dalkılıç ve Cenk Devrim Ulusoy olmuştur. En eski rekortmenler onlardır. Her sporcunun bu sporu tanıtmak için verdiği çabayı ve onlara destek olan markaları takdir ile karşılıyorum. Eski Kültür Bakanı Sevgili Kürşat Tüzmen’in başarı alan birçok ODTÜSAS sporcusu üzerinde, bakan olduğu dönemde ve sonrasında çok büyük desteği olmuştur. Rekorların gerçekleşebilmesi için vizyoner kişilerin sporculara desteğini esirgememesi gerekiyor. Serbest dalış sporcularımızın değişken ağırlık branşında rekor kırmak için özel bir ücreti federasyona yatırmaları gerekiyor. Derin suları olan Dahab, Bahama, Filipinler’de antrenman yapabilmek çok önemli. Alınan her başarı serbest dalışa ve suya olan ilgiyi, sempatiyi artırıyor.