Sağlam kafa sağlam vücut
Denizde, teknede yaşamak çoğumuzun hayallerini süslüyor. Kimimiz emekli olunca teknede yaşayacağım diyor kimimiz beklemiyor, kara hayatından çözüp palamarı basıyor yelkenleri. Mutlu ve huzurlu bir deniz hayatı için en önemli iki şey, sağlam tekne ve sağla
İyi denizciler teknesinin tıkır tıkır işleyen motorunu da, teknesinin hareketli ve sabit aksamını da hiçbir sorun kendini göstermeden düzenli kontrol eder, bakımını yapar. Nedeni basit. Umulmadık zamanda olmadık problemle boğuşmamak. Unutmayın, aynı prensip bedeniniz için de geçerli. Bu yüzden sağlık kontrollerinizi de sezonluk bakım listenize eklemekte fayda var.
Pek çok hastalık var ki uzun zaman sinsice kendini gizler. Kendini gösterdiğinde ise artık tedavisi çok zor bir aşamaya gelmiştir. Malign melanom denen cilt kanserini ele alalım. Güneş maruziyeti ile doğrudan bağlantılı olan bu kanser türü, deneyimli bir göz ve dikkatli muayene ile erken safhada yakalandığında basit bir cerrahi müdahale ile çıkartılıp atılabilir. Ama zaman geçip kanser hücreleri yayılmaya başladıktan sonra tedavi de zahmetli ve sıkıntılı bir hal alır. Şeker ve yüksek tansiyon gibi çok sayıda kronik hastalık da yıllarca fark edilmeden vücuda zarar verebilir. Oysa bu hastalıklar ne kadar erken fark edilip kontrol altına alınırsa uzun dönemli komplikasyonları da o oranda engellenir.
‘Check-up’ kelimesi, bir sağlık problemi kendini göstermeden, kontrol ve tedbir amaçlı yapılan muayene ve testler için kullanılıyor. Bu kontrollerin bir faydası da genel sağlık konuları hakkında doktorla konuşma fırsatı yaratması. Soğuk algınlığı nedeniyle doktorunuza başvurduğunuzu düşünün. Muayeneniz bitti, reçeteniz yazıldı, tam kapıdan çıkarken aklınıza ailenizde sık görülen hastalıklar, bunların sizde de çıkma olasılığı, bu riskleri azaltmak için ne yapmanız gerektiğine kadar bir dizi soru geldi. Salonda bekleyen sizden sonraki hasta saatine bakıyor. Ne demek istediğimi anlıyorsunuz.
Check-up muayenesini yapan doktor belirli bir hastalıktan ziyade mevcut sağlıklı durumun korunmasına odaklanır. Test sonuçları gayet iyi olsa bile sağlıklı halin sürdürülebilmesi için uzak durulması gereken tehlikeler olabilir. Tıpkı deniz yüzeyinin birkaç metre altında sessizce bekleyen sualtı kayalıkları gibi. Birinin deniz haritasına bu kayalıkları işaretlemesi gerekir. Sağlıklı kalabilmeniz için en güvenli rotayı çizebilecek kişi doktorunuzdur.
Peki denizcilerin yaptırması gereken check-up diğerlerinden farklı mıdır? Hangi yaşta hangi kontrollerin yapılması gerektiği üç aşağı beş yukarı bellidir. Kişiye ait ailesel veya çevresel risk faktörleri varsa kontrollerin kapsamı bu risklere göre genişletilebilir. Örneğin yoğun sigara içicisi birine solunum fonksiyon testleri, düşük dozlu akciğer tomografisi gerekebilirken, kalp damar hastalığı riski fazla olan birine efor testi veya koroner damarların durumunu gösteren başka testler eklenebilir. Biz amatör denizciler açısından en önemli riskler görme, işitme, kalp hastalıkları ve güneş/ultraviyole maruziyeti ile ilgili olanlardır. Çünkü deniz yaşantısında ister istemez güneşe maruz kalırız, teknemizi idare ederken görme ve işitme duyularımızın iyi olması gerekir ve denizin ortasında aniden ortaya çıkan bir kalp problemi karadakinden çok daha tehlikeli olabilir.
Lafı sağlığını kaybeden bir korsan fıkrası ile bağlayalım. Korsanın biri bara girmiş. Barmen “Ne bu halin? Ne oldu sana? Seni son gördüğümde sapasağlamdın. Şimdi bir bacağın tahta, bir elin kanca, bir gözün de kapalı” demiş. “Sorma” demiş korsan, “Bir Fransız gemisine saldırıyordum. O sırada ateşlenen bir top mermisi bacağımı biçti, yerine bu tahta parçasını taktılar”. Barmen “Peki elin?” demiş. Korsan, “Bir İngiliz gemisine saldırıyorduk. Alçağın biri kılıçla doğradı. Sevgili emektar elimi son gördüğümde denizin dibine doğru gidiyordu” demiş. “Peki gözüne ne oldu?” demiş barmen. “Güvertede uzanıp şekerleme yapıyordum. Kuş sesleri duydum ve kafamı kaldırdım. O anda martının biri tüm dışkısını suratıma yapıştırdı” demiş korsan. “Nasıl yani? Martı b..uyla göz mü çıkar?” demiş barmen. Korsan, “Kancaya alışmaya çalıştığım günlerdi” demiş bizimki.
Denizli gününüz bol, kaş yaparken göz çıkarttığınız gününüz kıt olsun.