Trapani (Sicilya)-olbia (Sardunya) 230 deniz mili
Göcek’ten teknem Mira (Hallberg Rassy 54) ile başladığım seyahat Sicilya limanlarının ardından Sardunya* kıyılarında devam ediyor. İtalya-İspanya geçişinde ise beklenmedik kaza ile alnıma bir çıpa kazınmaz mı? Bu işaretle beraber Mira ile Barselona’ya dem
Saat 08:00’de palamarları çözüp Olbia, Sardunya etabına başladık. Yaklaşık 30 saatlik yolumuz var. Yönümüz kuzeykuzeybatı. Güney-güneybatıdan 5-6 deniz mili esen hafif rüzgâr ve 1-1,5 metre güneybatı dalgaları ile sallan yuvarlan motor seyrindeyiz. Bütün gece yağan yağmurdan sonra şimdi hava kapalı ama soğuk değil.
Sıyırtı oltamızı yol arkadaşım Jimmy yine denize saldı, şimdiye kadar bir türlü tekneye almayı beceremediği üç kocaman balık (biri mahi mahi, ikisi ton balığı idi) sonrası her defasında kopan misinayı Dyneema iple değiştirdik. Balık büyük olunca kaloma verip balığı yormadan tekneye almak esastır ama Jimmy heyecanlı, aceleden ani stop yapıp her defasında hüsran yaşattı bize.
18 Kasım gecesi vardiyalarımızı altışar saat olarak düzenledik, 20:0002:00 ve 02:00-08:00. İlk nöbet benim. Gece güney-güneybatıdan esen rüzgâr ile kısmi yelken, çoğu motor ile sakin
daha 40 deniz mili vardı ve dalgalar biraz azalmıştı. Saat 12:40’ta Olbia’ya vardık ve marinaların dışında şehir merkezine çok yakın bir yere aborda olarak bağlandık, yerimiz harika üstelik de bedava.
Olbia, kuzeydoğu Sardunya’da havaalanı olan bir yer. Oldukça enteresan bir şekilde şehre giriş kanalının her iki yanında binlerce midye şamandırası var. Her şamandırada 10-15 metre boyunda kalınca halat sarkıtılıyor. Su derinliği de 10-20 metre arası değişiyor. Bir süre sonra oluşmaya başlayan midyeler zamanla büyüyüp serpiliyor ve usta aşçıların elinde müthiş lezzetlere dönüşüyor. Olbia, özellikle organik, sağlıklı gıda ve midye çi likleri, balık, zeytin, şarap ve el sanatları bakımından zengin bir yer. Gallura Bölgesi’nde organik tarım, deniz ticareti ve turizmi, genelde tüm Sicilya’ya yayılmış balıkçılık ve şarapçılık, ülkenin önemli gelir kaynakları.
Vikipedi’den edindiğimiz bilgilere göre; Olbia, Sardunya Adası’nın kuzeydoğusundaki ticaret merkezleri ve besin endüstrisi sanayilerinin bulunduğu başlıca deniz tatili merkezlerinden biri olan Costa Esmeralda turistik bölgesinde. Çok eski antik bir şehir. Arkeolojik kalıntılara göre Fenikeliler tarafından kurulduğu anlaşılmış. Ama şehrin isminin Antik Grek asıllı olmasından dolayı Grek kolonicilerin de bu eski şehirde yerleştikleri tahmin ediliyor. Kartacalılar ardından M.Ö 236’da tüm Sardunya ile birlikte antik Romalılar eline geçmiş. Olbia Antik Roma döneminde önemli bir deniz limanı olmuş. 11-12. yüzyılda yapılmış San Simplicoa Katedrali Romenesk mimari tarzında inşa edilmiş. Milli Arkeoloji Müzesi görülmesi gereken önemli turistik binalarından. 14. yüzyılda Sardunya kıyıları Osmanlı-mağrip ve Hristiyan-malta korsanlarının cirit attıkları kıyılar olmuş. 1553’te Olbia, Turgut Reis tarafından ele geçirilmiş ve talan edilmiş. Sahilde yaşayanlar adanın içlerine göçmüş ve sahil yerleşkeleri büyük nüfus çöküşüne sahne olmuş. Hatta 17. yüzyılın sonunda Olbia nüfusunun sadece 240 kişi olduğu belgelenmiş.
İkinci Dünya Savaşı’nda Olbia Limanı ve şehri, müttefiklerin bombardımanın maruz kalmış; şehrin yeni belediye sarayı yerle bir olmuş ve şehirde birçok sivil ölmüş. 1960’lı yıllarda şehrin yakınlarındaki plajlar, Costa Esmeralda olarak isimlendirilerek büyük turist çekmeye başlayınca şehir ekonomik ve demografik olarak birden büyümeye başlamış.
İtalya’da her yerde olduğu gibi 12:0016:00 arası siesta zamanı ve açık bir yer bulmak çok zor. Bir süre dolaştıktan sonra nihayet açık bulduğumuz bir restoranda yerel şarap eşliğinde öğle yemeğimizi yedik ve şehir turu yaptık.