Madem almıyoruz, kiralayalım o zaman
Herkes tekne sahibi olmuyor, belki de olamıyor... Bunun sebebi, ister nakit ister vakit olsun gelinen nokta aynı. Sonuçta engin maviye gönül veren herkes, fuarlara koşup kampanyaları kovalayıp marina indirimlerini takip etmiyor. Hatta bir kısım denizcinin bu sıraladıklarım umurlarında bile değil. Onlar sadece rotalarıyla, teknelerin durumu ve haftalık kiralama koşullarıyla ilgileniyor ve şartların elverişliliğine göre kendilerini denizin kucağına atıyorlar. Denizcilik sektörünün içinde artık ciddi bir paya sahip olan ‘charter' filosu da böylelikle her geçen yıl büyümeye devam ediyor.
Son yıllarda biz de özellikle bahar sayılarında kiralama yapan firmalarla ilgili konular işlemeye çaba sarf ettik. Amacımız teknesi olmayanların kaptanlı ya da kaptansız kiralama yapmasını sağlamak, cesareti olmayanları hareketlendirmek ve onları aileleriyle birlikte denizdeki yaşama özendirmekti... Sanırım bunu da başardık... Hatta geçen yıl bu hedefimize inanan bazı charter firmaları Naviga okurlarına özel indirimler yaparak bize arka çıktı ve biz de şubat fuarında standımıza gelenler arasında bunun geri dönüşünü gördük. Yine fuarda bize en çok yöneltilen sorulardan biri 2017'de charter dosyasının dergide olup olmayacağıydı... Elbette yapacaktık, sözümüzü tuttuk ve bu sayı baharı kucaklarken charter için kafanızda oluşan soruları silmeye çalıştık.
Aslında kiralama yapanlar sadece bir gün almanın hayalini kurdukları tekneyi deneyenler ya da zamanı kısıtlı olduğu için tekne sahibi olmayı ‘elverişli' bulmayanlar değil. Örneğin; geçen yaz biz, Naviga ekibi olarak, Sakız'ı gezmek istedik. Bunun için kendi teknemizi Akyarlar'dan yukarıya götürmek yerine Teos Marina'dan kiraladığımız tekne ile gitmeyi tercih ettik. Sonuçta vakit, deniz üzerinde de nakit.
Şu günlerde, Türk Bayrağı'na geçiş kanunu sayesinde charter firmalarının elinde bulunan teknelerin büyük çoğunluğu bayrak değişimine gitti. Böylelikle Türk vatandaşlarının yabancı bayraklı tekne kiralamalarında yaşanan bürokratik uğraşlar da mazide kalmış oldu.
Deniz üzerinde olmak ruhunuza, karada bir otel plajında şezlong kapmaktan çok daha iyi gelecektir. Düşünün bir kere; her odası deniz manzaralı bir yerde uyanıyorsunuz ve yüzünüzü her sabah denizde yıkıyorsunuz... Daha büyük yaşama sevinci olabilir mi? Denizin tuzundan uzak kalmayın.
TN