Bir balık krallığı Raja Ampat
Son yıllarda Endonezya’nın özellikle ülkemiz dalıcıları arasında yıldızı parlayan bölgesi Raja Ampat’ın suya girer girmez hemen dikkat çeken özelliği, çevredeki balık bolluğu. Her dalışta büyük balık sürüleri ile karşılaşmak bir sualtı fotoğrafçısı için p
Endonezya’ya birçok defa gittim. Çünkü dalışı seven, sualtında fotoğraf çeken bir dalgıcın Endonezya’nın herhangi bir bölgesine mutlaka yolu düşer; düşmelidir de. Mercan resiflerindeki tür zenginliği, renkli deniz yaşamı, ülkedeki kültürel çeşitlilik en popüler dalış ülkesi olarak Endonezya’yı ilk sıralara çıkarır. Hatta bence yeri birinciliktir. Ancak öylesine geniş alana yayılmış ki Endonezya denince Avrupa’nın bir ucundan diğer ucuna kadar kocaman bir ülkeyi göz önüne getirmek gerekir. Ayrıca dünyada deniz ile ilişkisi olan hiçbir ülke, sınırları içinde bu kadar üst düzey ve birbirinden farklı habitatı olan dalış bölgelerini barındırmaz. O nedenle bu ülkede dalış yapan biri, Endonezya demek yerine, dalışa gittiği yer için Bali, Komodo, Lembeh, Bunaken, Wakatobi ve adı sayılabilecek onlarca yerin adını verir ama “Endonezya’ya dalışa gittim” demez.
Gidilen dalış bölgesi zaten dünyanın en tanınan ve her sualtıcı için bilinen bir yerdir. Örneğin; ‘Komodo’ denilince mantaların, ‘Lembeh’ denilince boyları 1 santimetreye bile ulaşmayan canlıların makro fotoğraflarının çekileceğini bütün sualtıcılar, sualtı fotoğrafçıları bilir. Bu adı geçen tüm bölgelerin yanında Endonezya’nın son yıllarda, özellikle ülkemiz dalıcıları arasında yıldızı parlayan bir bölgesi daha var; Raja Ampat.
‘Raja Ampat’ ya da ‘Dört Krallar’ olarak bilinen en büyük adalar olan Misool, Salawati, Batanta ve Waigeo adaları
görüntüler. Akya, baraküda, tatlı dudak balıkları, yarasa balıkları baş roldeki türler. Bölgenin bulunduğu konum Hint ve Pasifik arasındaki suların karşılıklı geçiş yaptığı yer. Karşılıklı güçlü akıntılar, iki okyanusun suları ile taşınan değerli besinleri bu bölgede biriktiriyor. Bu balıklar için olduğu kadar, mercanlar için de besleyici su şartlarını oluşturuyor. Böyle balık bolluğunun olduğu bir yerde resiflerin en büyük yırtıcıları olan pelajik yaşam süren resif köpekbalığı türleri etrafta nedense pek görülmüyor. Ama buna karşılık Raja Ampat denizlerinde gözlerin pek alışık olmadığı iki köpekbalığı türü resiflerde bu açığı kapatıyor. Bunlardan biri sadece gece görülebilen yürüyen köpekbalığı ( Walking shark), diğeri de değil köpekbalığı bir balığa bile zor benzeyen saçaklı halı köpekbalığı ( Tasselled wobbegong shark).
Saçaklı halı köpekbalığından başlayalım. Gerçekten de dış görünümü, köpekbalığını hiç andırmıyor. Hatta gözleri alışık olmayan biri onun değil balık, canlı olduğunu bile çok zor fark eder. Bu balık bulunduğu yerde son derece kamufle olmuş şekilde, genellikle mercan kayalıklarının altında özellikle gündüzleri hareketsiz öylece bekler. Öyle hareketsiz durur ki yanında, hatta tam ağzının önünde durulsa bile hareketsizliğini hiç bozmaz. Ancak bu onun avlanma pozisyonudur. Eğer onun mönüsünde olan bir balık, mürekkep balığı ya da ıstakoz bu kadar yaklaşırsa onu büyük bir hızla kapar ve yutar. Geceleri ise daha hareketliler. Avının kendisine yaklaşmasını beklemek yerine geceleri, gündüzün tersine onu kendisi arar. Ancak hareketsiz ve zararsız gibi görülen bu balık, 180 santimetreye yaklaşan boyuyla potansiyel bir tehlikedir ve dalgıçları ısırmak için atak yaptığı rapor edilmiştir. Yeni Gine Adası ile Avustralya’nın kuzey kıyıları yaşam alanıdır. Bu nedenle Endonezya’nın diğer bölgelerinde görülmez.
Yürüyen köpekbalığının ise dış görünüşü değil ama hikayesi diğerinden daha ilginç. Yakın zamanda keşfedilmiş bir türü Raja Ampat denizlerinde yaşıyor. Aslında en fazla 65 santimetreye ulaşan boyuyla insanlar için son derece zararsız bir tür. Sadece geceleri ortaya çıkıyor ve dipte avlarını arıyor. Ancak bunu yüzerek değil, ön göğüs yüzgeçlerini ayak gibi kullanıp adeta yürüyerek yapıyor.
Raja Ampat’ta Endonezya’nın en büyük doğal parklarından biri oluşturularak bölge koruma altına alınmış. Bu parkta dalış yapılabilmesi için de 250 dolar tutarında bir ek vergi ödenmesi zorunlu. Bu geniş bölgeye bir dalış planlanacaksa bunu haftalık (bazen on günlük) tekne gezileri şeklinde (Liveaboard) yapmak daha doğru olur. Çünkü dalış bölgeleri bazen bütün gece yol alınarak ulaşılabilecek şekilde birbirinden uzak.
Resiflerindeki rengarenk mercanları, objektiflere sığamayacak kadar büyük balık sürüleri, dünyanın başka bölgelerinde görülmeyen köpekbalıkları, kıyılarındaki mangrov ormanlarıyla cennetin yeryüzüne yansıması gibidir Raja Ampat. En azından biz dalgıçlar için…