Piri Reis’in ayak izleri
Piri Reis’in, Venedik Dükü’nden Kanuni Sultan Süleyman’a yollanan bir ültimatom mektubu ile Venedik’ten gönderildiğini biliyor muydunuz? Belgesel yapımcısı ve yönetmeni Gülşah Çeliker uzun yıllardır yaptığı araştırmalarla Piri Reis’in kayıp, bilinmeyen yı
Il Nemico Intimo/İçimdeki Düşman* Persona Non Grata/İstenmeyen Adam**
Piri Reis’in çok iyi bir korsan kaptan olarak, deniz ilmine hakim ve dünya tarihine adını yazdırmış önemli bir kartograf olduğunu hepimiz az çok biliyoruz. Bu dönem aynı zamanda, Osmanlı İmparatorluğu’nun zirve ve Akdeniz hakimiyeti dönemi olduğu için Kemal Reis, Barbaros Hayrettin Paşa, Turgut Reis gibi dönem korsan kaptanları ile yetişmiş ve onların çok üstünde kendini geliştirmiş bir denizciydi…
Ancak Piri Reis’in meşhur dünya haritaları 1513 ve 1528’i yaptıktan ve dünyaca meşhur Kitab-ı Bahriye’sini 1520-1521 yılları arasında tamamladıktan sonra Gelibolu’da biraz inzivaya çekildiği söylenir. Osmanlı Donanması ile Moton, Koron, Midilli ve Rodos’un fethine ve Preveze Savaşı’na da (1538) katıldığı bilinmektedir.
İtalya’daki araştırmalarım neticesinde; Piri Reis’in 1528-1538 arasında ve özellikle 1538-1546 arasında İtalya’da hatta Venedik’te kaldığını tahmin ediyoruz. Zira bu konudaki en önemli belgeye, değerli Profesör Doktor Maria Pia Pedani ile ulaşmış bulunmaktayım.
Prof. Dr. Pedani ile tanışmamız; İstanbul’da donanmanın düzenlediği, bir sempozyum vasıtasıyla oldu. Daha sonra kendisini 2008 yılında, ‘Piri Reis Dünya Haritacısı Belgeseli’ için Kültür Bakanlığı’ndan destek aldığımda ve İtalya’ya, Venedik’e ilk defa gittiğimde, bir röportaj yapmak için ziyaret etmiştim. 2010 yılında İtalya’ya gittiğimde Venedik’te organize ettikleri bir bilimsel toplantı davetlerine katıldım ve Arsenal Araştırma Merkezini (Centro Studi Arsenale) ilk defa ziyaret ettim. 2013 yılında, tam da Piri Reis’in 1513 dünya haritasının 500. Yılı’nda, Prof. Pedani ile ikinci kez röportaj yapmak üzere gittiğimde beni bir büyük sürpriz bekliyordu!
Venedik Devlet Arşivleri’nde (Archivo Stato) bulunan ve Venedik Dükü tarafından Kanuni Sultan Süleyman’a gönderilen mektup, Piri Reis ile ilgiliydi! Bu adeta İtalya’da yaşadığım süre boyunca, dönem tarihi profesörleri ile dostluk kurmanın ve dirsek temasında olmanın bana bir ödülüydü! O akşam hocanın doktora öğrencisi olan Türk arkadaşımın evine gittiğimde ise beni bekleyen ikinci sürpriz daha da şaşırttı! Zira bu mektubun olduğu devlet arşivi defterlerinin sayfaları arkadaşımda da mevcuttu ve onları çevirmek üzere kopyalamıştı! O gün benim için bir milat olmuştu ve Piri Reis’in resmi ayak izini İtalya’da yakalamıştım. Bu Türkiye’de hiçbir araştırmacının bilmediği ve girmediği bir konuydu! Piri Reis bir süre Venedik’te yaşayarak korsanlık faaliyetlerinde bulunmuş hatta onları bir tehdit olacak kadar ürkütmüş ve tabii ki haritaları için istihbarat toplama
çalışmalarında da bulunduğundan büyük rahatsızlık yaratmıştı.
1546 tarihli, Venedik Dükü tarafından, İstanbul’daki Venedik Balyozu (elçisi) eliyle Kanuni Sultan Süleyman’a gönderilen bu son derece resmi ültimatom mektubu ile Piri Reis, Venedik için adeta bir savaş tehdidi ve istenmeyen adam olarak bir emirle kovulmuştu!
Bu bulgu, Piri Reis belgeseli için araştırmamı çok farklı bir yere doğru sürükledi; Piri Reis’in kayıp İtalya yılları ve hayatı… Nitekim, bu süreçte Roma’da yaşarken benim de İtalya’da bulunma sebebimi açıklayan bir resmi evrak adeta kucağıma düşmüştü. Tıpkı Balzac’ın dediği gibi: Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir.
Venedik ve İstanbul arasındaki 14. ve 15. yüzyıldan itibaren güçlenerek devam eden ticari ilişkiler, Doğu ve Batı malının takas edildiği, adeta bir ticari koridor haline geldi. Bu sıkı bağ, tüm Avrupa’da ticaret ağında canlanmayı da getirdi. Zira doğu malını Venedik’e Türk tüccarlar getiriyordu. Amcası Kemal Reis ile birlikte defalarca Venedik ve etrafındaki limanlara, adalara gelen Piri Reis, kuşkusuz Venedik’i de oldukça iyi tanıyordu, hatta dostlukları vardı.
Bu çerçevede, Piri Reis’in kayıp İtalya, Venedik yıllarını ve faaliyetlerini araştırmak üzere bana 2010 yılında özel bir mektup ile Arsenal Araştırma Merkezi’nde çalışma ofisi veren Başkan Prof. Pasquale Ventrice’ye bir teklif sunmayı da düşünüyorum. Zira bu şekilde, Piri Reis’in hayatında ve deniz tarihinde bilinmeyen bir dönem daha gün yüzüne çıkacak ve belki de iki ülke ve Akdeniz tarihinde başka araştırmaların da önü açılmış olacak.
Gülşah Çeliker kimdir?
Üniversite eğitimini İstanbul ve lisansüstü eğitimini İngiltere’de yapan yapımcı, yönetmen Gülşah Çeliker’in Sabiha Gökçen belgeseli ardından hazırladığı Gizemli Kaptan Piri Reis ise bir drama belgesel ve küresel film projesi. Gizemli Kaptan Piri Reis, Osmanlı arşivlerinden gizli Vatikan arşivlerine, Venedik, İspanyol hatta Portekiz deniz arşivlerine olağanüstü bir küresel çalışmayla öne çıkarak bir drama belgesel olarak hazırlanıyor!