Anlayana rakamlarla Vendee Globe
Açık deniz solo yelken yarışlarının Everest’i olarak adlandırılan Vendee Globe’un sekizincisi tamamlandı. Bu sefer farklı bir bakış açısıyla son açıklanan rakamlar üzerinden bu hikayeyi incelemek istiyorum. Neden derseniz, artık bana bu rakamları anlayabi
Vendee Globe’un parkuru, sporcuları, sponsorları, hikayeleri, yaşanan başarı, hüzün, umut ve kadersizlikleri ile birçok yelken ve maceraperestin gündemini üç aydan uzun süre meşgul ettiğini düşünüyorum. Startın verildiği küçük bir şehir olan Les Sables D’olonne, Atlantik kıyısındaki balıkçı limanlarından. Zamanla turistik bir hal alan 100 bin civarı nüfusa sahip bu şehir, şimdilerde her dört yılda bir Fransa’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden. 2,25 milyon ziyaretçiye futbol sahasında daha küçük olan 15.000 metrekarelik alanda üç hafta boyunca ev sahipliği yapıyor. Finiş veren sporcuların karşılanması sırasında liman girişini akın akın dolduran grubu da henüz hesaba katmadık.
74 gün gibi bir sürede dünya turunu tamamlayan Armel’e Virtual Regatta (sanal yarış) üzerinde 492 bin yelkenseverin eşlik ettiğini de unutmamak gerekiyor. Üç ay boyunca ekranları başındaki bu kitleye 264 bin Facebook, 54 bin Twitter, 23 bin Instagram takipçisini ekleyince yarışın sosyal medya rakamları geçen yarışı %140 katlayarak ikinci bir rekora imza atıyor. Canlı yayınlar ve skipper’lardan gelen günlük video ve resim aktarımlarıyla süslenen internet sitesi sayfa gösterimi 345 milyon; bu görsellerin dağıtıldığı Dailymotion ve Youtube kanalları üzerinden video izleme 71 milyon. Bu rekor rakamlar iletişimcilerin önüne seriliyor.
Toplam 190 ülkeden 2.180 basın mensubunun kayıtlı olduğu basın odasının sonuçları yarışın gücünü ortaya koyduğu gibi sponsorları da fazlasıyla memnun ediyor. Geçen yarışa göre toplam beş kıtada uluslararası 97 kanalda 1.200 saat yayında iki katı, startın 33 kanaldan 120 saat canlı olarak aktarımında ise dört katı büyüme olduğu görülüyor.
Yazılı basın ise yarış hakkında 45 bin konu ve makaleyi kağıda döktü. Uluslararası kıta dağılımında Afrika ve Asya’da geçen yarıştaki görünürlüğe göre %40 oranında azalma yaşanmasına karşılık, Amerika, Yeni Zelanda ve Japonya’dan katılan dört yarışçı sayesinde buralardaki istatistikler %130’luk bir büyüme gösteriyor.
Gönül verdiğimiz spor dalı yelkenin ülkemizdeki yüzünü güldürebilecek istatistikler bunlar. Rakamları incelemeyi, yorumlamayı, hedeflemeyi, ‘dünya markası’ mesajları ile iletişimleri içerisinde kurgulamayı ise işin uzmanlarına bırakıyorum. Gelinen nokta şu ki Avrupa’da yelkenin diğer sporlara göre pozisyonu beşinci sırada. Bu pozisyonu Vendee Globe, La Solitaire du Figaro, La Route du Rhum gibi açık deniz solo yarışlarının yaşattığı macera ve hikayeye borçlu. World Sailing’in olimpiyat oyunlarına açık deniz (offshore) branşını ekleme projelerinden bahsediyoruz. Hedef bu güçlü görünürlükten pay alabilmek. Federasyonumuzu, kulüplerimizi, sporcularımızı, organizatörlerimizi, markalarımızı, medyamızı bu branşın yarattığı nehrin içine atlamaya davet ediyorum.
Yelken yapalım yelkenle büyütelim…