Fırtına esnasında
Sert havada düşmanımız rüzgâr mı, dalgalar mı yoksa tedbirsizlikle cahillik mi? Teknenin içinde ve dışında neler yapabileceğimizi ve olası senaryoları gelin birlikte değerlendirelim.
Çok yüksek havada, fırtınada seyir yapmak deyince herkesin aklına ilk gelen rüzgârın gücü olur. Rüzgârın şiddeti elbette önemlidir ancak asıl olan dalgaların boyu, yüksekliği, kırılıp kırılmamaları ve yönleridir. Zira rüzgâr 50-60 knot'lara ulaştığında özellikle rüzgârı başa yakın bölgelerden alırken her ne kadar seyir zor olsa da, dalgalar büyümedikçe tekneyi kontrol altında tutmak -göreceli olarak- çok zor değildir.
Rüzgâr şiddetinin diğer bir yıkıcı etkisi de çok ani gelen yüksek rüzgârlarda görülür, yelkeninizi hatta direğinizi bir anda kaybedebilirsiniz, rüzgârın en yıkıcı etkisi ise büyüttüğü devasa dalgalarla olur.
Bu tip havalardaki seyirlerde ilk önce kişisel güvenliğimizi düşünmeliyiz. Unutmayın tekneler bizlerden daha güçlü nesnelerdir. Her şeyden önce can yeleğinizi ve güvenlik kemerinizi takın. Bunun bir şaka olmadığını hatırlayın ve fırtınada uzun süre kalabilme ihtimali karşısında, en ufak bir riskiniz varsa bile deniz tutmasına karşı ilaç alın. Fırtınada seyir yapabilmek için güce ihtiyacınız olduğunu da aklınızdan çıkartmayın.
Teknedekileri beklenen rüzgâr, dalgaların yönü ve şiddeti konusunda bilgilendirin.
Teknedeki herkesi can yelekleri, güvenlik kemerleri, ilk yardım çantası, acil durum çantası ve can salının yeri ile kullanımı konusunda bilgilendirin.
Teknedeki tüm heç ve lumbozları kapatın.
Sintinenin hep kuru kalmasını sağlayın. Gerekiyorsa belli aralıklarla sintine pompasını çalıştırın.
Demirinizi demir locasına sabitlemek için fazladan bir düzeneğiniz yoksa demirinizi zincirliğe indirin.
Güvertedeki tüm özel eşya ve ekipmanın iyice sabitlendiğinden emin olun.
Salon ve kamaralardaki tüm eşyaların iyice sabitlendiğinden emin olun.
Haritanızda fırtına öncesi son mevkinizi, saati ve yönünüzü işleyin.
Alternatif güvenli limanlara uzaklığınızı ve kerterizlerini not alın.
Telsizde 16. kanalın açık ve sesinin duyulabilir seviyede olduğunu kontrol edin.
Sığ sulardan sakının
Ağır hava koşulları tehdit eder ya da başlarsa, ilk akla gelen yelkenleri indirip motor yardımıyla en yakın limana sığınmaktır. Eğer güvenli olarak limana ulaşıp bağlanabilecek zamanınız varsa bu davranış, en güvenli ve doğru hareket olur. Ancak şunu unutmayın; dalgalar sığ sulara, dar kanal ya da körfez girişlerine ulaştığında yükselir, dikleşerek kırılmaya başlar ve açık denizlerden çok daha tehlikeli bir hâl almaya başlar. Bu tip kırılan dik dalgaların olduğu yerde tekneyi kontrol etmek çok zorlaşır. Motorunuzda çıkabilecek bir arızayla beraber (ki yüksek sallantılı darbeli ortamda çalkalanan yakıtınızla beraber arıza riski artar) rüzgâr ve dalgalar sizi kıyı hattına sürükleyebilir. Eski kaptanlarımızın da söylediği gibi “Açıklarda selamet vardır.”
Seyir taktikleri
Dalgalara asla paralel seyretmeyin, dalgaları tam bordadan almayın. Zira kırılan bir dalga sizi alabora
edebilir. Rotanız dalgalara paralel bir seyri gerektiriyorsa, dalgalara 45’er derecelik açılarla zikzak yaparak ilerleyin. Teknenizin hızını düşürün ve dalgalardan daha hızlı seyretmeyin. Hızlı seyir teknenizin çok fazla baş-kıç yapmasına ve teknenizin tasarımına göre dümen palanızın veya pervanenizin sudan çıkmasına dolayısıyla kontrolsüz kalmasına sebep olabilir.
Camadan
Rüzgâr yükselmeye başlar başlamaz ya da şiddetleneceğini anlar anlamaz yelkenlerinize camadan vurun. Hatta hiç üşenmeden şüpheli gördüğünüz her zaman camadan vurun, en fazla 3 dakikanızı alacaktır. Unutmayın rüzgârın şiddeti arttığında camadan vurmak gerçekten çok zor olacaktır. 40 knot’lık rüzgârda cenovayı sarıp küçültmek büyük efor ister. Dalgalardan dolayı yalpa yapan teknede havuzlukta ayakta durmakta zorlanırken ana yelkene camadan vurduğunuzu hayal edebiliyor musunuz? Belki de rüzgâr korktuğunuz kadar artmayacak ve ‘boşuna camadan vurdum’ diyeceksiniz ancak birkaç seferden birinde bile yüksek hava tahmininiz tutsa yelkenlerinizi, teknenizi, en önemlisi canınızı garantiye almanın yanında harcamış olduğunuz zamanın esamesi bile okunmaz. Geniş apaz ve pupa seyirleri özellikle havanın şiddeti konusunda aldatıcı olur. Rüzgârın ne kadar şiddetlendiğini, dalgaların ne kadar büyüdüğünü algılamakta gecikirseniz, ihtiyacınız olduğunda camadan vurmak için rüzgâra (ve dolayısıyla dalgalara karşı) döndüğünüzde ortaya çıkan sert tablo sizi şaşırtabilir.
Fırtına yelkenleri
Açık denizlerde seyir yapan denizciler ve fırtınada da yoluna devam etmek isteyen yarışçılar, cenova yerine kullanılan fırtına floğu ve ana yelken yerine kullanılan ‘trysail’ yelkenlerini teknelerinde muhafaza eder. Bunlar standart yelken kumaşlarına göre çok daha dayanıklı kumaşlardan imal edilen çok küçük metrekareli yelkenlerdir. Bu yelkenleri bir süre önce satın almış ve kullanmamışsanız, ihtiyacınız olmadan önce mutlaka takın ve deneyin.
Deniz demiri kullanarak hızınızı düşürün
Açık deniz seyri yapan teknelerde mutlaka bulundurulması gereken diğer bir ekipman da deniz demiridir. Deniz demiri paraşüte benzen bir tasarımda olup suyun altında tam da paraşüt gibi çalışır ve teknenizin rüzgârdan ve dalgalardan sürüklenirken hızını düşürmek, alabora olmayı engellemek, dalgaları doğru açıdan karşılamak için işe yarar. Kısa süreli yükselen fırtınalardan ziyade uzun periyotlu ciddi fırtınaları atlatmada kullanılır. Zira kullanımı biraz zaman alabilir.
Faça flok
Eski ve geçerli diğer bir fırtına atlatma taktiği de faça floktur. Ana yelken ve cenovanın sıkı orsa ayarı gibi kasık olarak korunup ters istikametlerden rüzgâr aldıkları durumdur. Camadan vurulmuş cenova ve ana yelkeniniz de kendi teknenizde test edip gerektiğinde hızlıca alabileceğiniz bir tedbirdir. Teknenizi rüzgâra yakın bir açıda tutarak dalgalara karşı dengeli ve güvenli bir pozisyonda kalabilmenizi sağlar. Faça flok pozisyonunda tekne rüzgâraltına doğru kontrollü bir kayma gerçekleştirir. Faça flok pozisyonunda iken havuzlukta kalmak zorunda da değilsiniz. Havanın şiddetinin havuzlukta size pes ettirdiği zamanlarda teknenizi faça flok yapıp içeri girebilir, uyuyabilir, yeniden enerjinizi toplayabilirsiniz.
Kuru direkle dalgaları kıçtan almak
Özellikle çok yüksek dalgaların oluştuğu durumlarda, (ülkemizde Karadeniz’de poyraz fırtınalarında ve Akdeniz’de lodos fırtınalarında oluşabiliyor) yelkenleri tamamen indirerek kuru direkle dalgaları pupadan alarak bir nevi sörf yaparak yol alma tekniğidir. Bu taktik çok iyi bir dümen hakimiyeti gerektirir. Zira eğer tekneyi dalgaya 90˚ açı ile tutamazsanız kıçtan vuran dalga, teknenin kıçını çevirip dalganın bordadan vurmasına neden olabilir, bu da alabora olmanızla sonuçlanabilir.
Hem dalgaların kıçtan üzerimize devrilmesini önlemek hem de dalga çukurunda teknenin başının tamamen suya gömülmesini engellemek için tekneyi yavaşlatmak gerekir. Deniz demirinin diğer bir alternatifi de teknenin kıçından uzatılacak uzun kalın halatlardır. Ama unutmayın en önemli tedbir meteorolojiyi iyi takip etmek ve riskli havalarda denize çıkmamak, bir limanda kalmaktır.