Güverteden bakınca

Bir yıl önce beş kişi bir araya gelip yemek pişirip keyif yapmış ve bu keyfi Facebook’ta paylaşmıştık. “Niye bizi de çağırmadınız” diye çok sayıda mesaj alınca bu yıl 2. Gourmet Voyage buluşması düzenledik. Bu lezzet şenliğini 40 kişi ile sınırladık ama k

Lezzet tutkunlarının Gourmet Voyage buluşması

Serenity teknesinin sahibi Güneş Karaçetin, benim gibi mutfağa meraklı bir arkadaşımız. Eli de lezzetli. Geçen yıl ekim ayında Orhaniye’de beş kişilik grup bir araya gelip, Güneş’in teknede yemekler yaptık. Osman Mısırlı’nın teknesinde de yedik. O gece Turgay Noyan, Osman Mısırlı, Ali Boratav, Güneş Karaçetin ve ben buluştuğumuzda bu etkinliğin adını da (Geleneksel) Hisarönü Körfezi Gurme Festivali diye isimlendirdik. Hatta bu geleneksel sözü aramızda epeyi bir espri konusu oldu. O akşamki buluşmayı ve yaptığımız yemekleri Güneş Karaçetin Facebook’ta paylaşınca çok sayıda kişiden ‘niye bize haber vermediniz’ sitemi aldık. Bunun üzerine, bu yıl için de bir organizasyon yapmaya karar verdik. Adını da 2. Hisarönü Gourme Voyage buluşması koyduk.

Facebook’tan ve Denizciler Grubu’nun whatsapp hesabından duyurduk, katılımı da 40 kişi ile sınırlamak istedik. Sonuçta Güneş ve ben tekne mutfağında yemek yapacaktık ve sayı da 40 kişiyi geçmemeliydi. Turgut Koyu’nda Ella Yacht Club, bizim buluşmaya ev sahipliği yaptı ve teknenin yanı sıra Ella’nın mutfağını da kullanma imkanına sahip olduk. Böylece gelen talepleri geri çeviremedik. 40 kişilik sayı 65’e yükseldi.

Güneş ve ben, bir tadım mönüsü hazırladık, Ella Yacht Club da, tadım mönüsü ile doyulmazsa diye arkasından kuzu tandır, keşkek, iç pilav ve salata

servisi yaptı. Bu etkinlik için gelen 15 tekneye iki gün ücretsiz bağlama, elektrik, su servisi verdi.

Bizim hazırladığımız deniz ürünlü tadım mönüsünde kullandığımız malzemeleri, karides, kalamar, balık ve ahtapotları, bu bölgenin müthiş lezzet sunan lokantaları, Selimiye’den Sardunya Restoran, Kuzbükü’nden Neighbours Restoran, Söğüt’ten Octopus Restoran ve Ella Yacht Club tedarik etti.

Bizim hazırladığımız tadım mönüsünün malzemelerini temin eden dört lokantaya da teşekkür ederiz. Bu tadım mönüsünü ücretsiz sunduk. Ancak bir rakam koymak gerekiyordu. Onun için de kişi başı 50 lira da kuzu tandır keşkek, iç pilav ve salata bedeli olarak Ella Yacht Club için tahsil edildi.

Bu Gourmet Voyage buluşmasına 35 yıllık sevgili dostum, yemek yazarı ve TV programcısı Mehmet Yaşin ile birlikte televizyonda yemek programı yapan Teoman Hünal’ı da onur konukları olarak davet ettik. Sağ olsunlar, davetimizi kırmadılar geldiler. Bu etkinliğimizi gazetede yazdılar, Bein Gourme kanalında da yayınladılar.

Gelelim hazırladığımız tadım mönüsüne…

Başlangıç olarak ben, rahmetli Sadun Boro’nun bana öğrettiği usulle ahtapot salata yaptım. Çiğ levrek marin ve ahtapot salatayı, cevizli avakado püresi yatağında servis ettik.

İkinci tabak biraz farklı bir makarna oldu. Güneş Karaçetin’in teknesinde ilginç bir makarna makinesi var. Makinenin haznesine un koyuyorsun. Biraz su ve yumurta ekliyorsun. 6 dakika sonra makarna hazır çıkıyor. Makarnanın kaliteli olması için normal un değil, makarnalık sert irmik unu bulduk. Makarna hamuru için de su yerine portakal suyu kullandık. Portakal suyu ile hazırlanmış makarnayı, karides ve somon füme sosu ile servis ettik.

Üçüncü olarak Güneş Karaçetin, wok tavada muhtelif baharatlarla yavru kalamar pişirdi ve bunları servis ettik.

Dördüncü tabak… İzmir’den getirttiğim enginarlarla beğendi yapıp enginar beğendi yatağında, balık ve sebze suyunda pişirdiğim levrek buğulamayı servis ettik.

Beşinci olarak Güneş Karaçetin çok değişik bir çorba pişirdi. Hindistan cevizi

sütünde, körili ve zencefilli karidesli çorba…

Tatlı olarak da, keçi boynuzu unu ve keçiboynuzu pekmezi ile muhallebi yapıp servis ettik.

Katılanların yüz ifadelerinden anladığımız kadarıyla herkes memnundu. Tadım mönüsü olduğu için her porsiyon küçüktü. Arkasından odun ateşinde altı saat boyunca pişen kuzu ön koldan tandır, keşkek ve iç pilav servisi de bu ziyafeti tamamladı.

Seneye bu buluşmanın üçüncüsünü yapar mıyız, bu buluşmalar geleneksel hale gelir mi, bilemem. Belki format değişebilir. Sezon sonuna doğru değil de, sezon ortasında yapılabilir. Bir seferde beş altı çeşit tadım yerine birkaç gün tekneyle gezerek, her gün bir lezzetin ön plana çıktığı ralli şeklinde düzenlenebilir.

Örneğin bir rota tespit edilir. Bu rota üzerinde yer alan lokantalarda buluşulur. Çeşitli mezeler lokantadan temin edilir. Her gün farklı bir ana yemek Gourme Voyage ekibi tarafından pişirilir. Hiçbir lokantanın olmadığı bir koyda, ralliye katılan tüm tekneler arasında bir lezzet yarışması düzenlenebilir. Final günü canlı müzik organize edilebilir. Bu konuyla ilgili olarak Güneş Karaçetin Facebook’ta bir sayfa açacak. Orada interaktif bir şekilde önerileri tartışmaya açacağız. Üzerine bir de Naviga’nın tescilli markalarından Deniz Yemekleri Festivali’ni ekledik mi hep birlikte ağız tadıyla yemekleri yapar, yeriz...