İki fuar bereketiyle gelir mi?
Türkiye’de yatçılık sektörü büyüdükçe tekne fuarlarının yeri ve organizasyonu rekabet düzeyi yüksek bir ‘çatışma’ konusu oldu. Denizdeki fuar için Haliç, Ataköy, Kalamış, Pendik, Tuzla arasında bir süredir devam eden gelgitin dalgaları, bu yıl karaya sıçr
CNR Avrasya Boat Show 10-18 Şubat 2018 tarihleri arasında her zamanki yerinde CNR Expo’da gerçekleştirilecek. O daha bitmeden 17 Şubat’ta Boat Show Tuzla Viaport Marina’da kapılarını açacak. Marinanın kara alanında yapılacak bu fuar da 25 Şubat’a kadar devam edecek.
Katılımcılar, ziyaretçiler ve fuar organizatörleri bakımından hareketli bir şubat yaklaşıyor. Herkesin dilinde aynı soru: Siz hangi fuara katılıyorsunuz? Katılımcıların bazıları kendisini ikisine birden katılmak zorunda hissederken, bir kısmı da tek fuarı tercih ediyor. Katılım masrafları ve İstanbul’un iki ayrı ucuna yetişecek ekip kurmanın zorluğu pek çok firmayı kaygılandırıyor. Ziyaretçilerin durumu ise daha farklı. Onlar da adeta şaşkınlar. Özellikle şehir dışından gelecek olanlar, ne zaman gelip iki fuarı birden gezebileceklerini, hangi markayı hangi fuarda bulabileceklerini sorgulamakla meşguller.
Şubat ayında İstanbul’da bir hafta sonu çakışacak şekilde iki kara fuarı düzenlenmesi en son 2007’de denenmişti. 11 yıl sonra bu yıl yine aynı senaryoyla karşı karşıyayız. Bu tablonun sonuçlarını hep beraber yaşayıp göreceğiz ve umarız bu kez kalıcı dersler çıkaracağız. Sektörümüzün büyümesi hepimizi sevindiriyor. Bu tip ‘çakışmaları’ sektörün büyüme sancıları olarak görüp en kısa zamanda herkes için bereketli bir sonuca ulaşmasını diliyoruz.
İstanbul’da neredeyse aynı tarih aralığında neden iki fuar var?
Sektörün tüm paydaşlarını çatısı altında bulunduran ve sektörün meşru temsilcisi olan DENTUR (Deniz Endüstrisini ve Denizciliği Geliştirme Derneği), fuar organizasyonları konusunda da sektörün temsilciliğini yapıyor. Son 10 yıldır sektör fuarlarımız ve özellikle şubat ayında kapalı mekanda gerçekleşen fuarımız DENTUR aracılığıyla organize ediliyor.
Dernek, üyelerinin çıkarlarını korumak, fuarı geniş kitlelere ulaştırmak ve en üst kalitede bir fuar ortaya koymak için çok detaylı şartnameler hazırlayarak Türkiye’deki kalburüstü fuar organizasyon firmalarıyla iletişime geçiyor, teklifleri
topluyor. Daha sonra bu teklifler sektör temsilcilerinin yer aldığı, çok şeffaf ve demokratik bir yapıya sahip dernek komiteleri ve yönetim kurulunda değerlendirilip bir karara varılıyor. Seçilen organizatör firmayla da üç senelik anlaşmalar yapılıyor ki sektör uzun vadede önünü görebilsin.
Uzun yıllardır süreç böyle işliyor ve sektörün de bu uygulamadan çok fayda gördüğü yadsınamaz bir gerçek. Daha önce de fuar organizatör partnerlerinin sektörü zorlayan keyfi davranış ve talepleri karşısında hep birlikte duruldu ve gerek organizatör gerekse lokasyonlarla ilgili değişimler oldu. Fakat tüm bu değişiklikler hep sektörün fikir birliği ve mutabakatı ile yapıldı.
Bu yıl ise bazı sektör firmaları bu yapı dışında ve münferit bir şekilde hareket ederek, kısa dönemli şahsi menfaatlerini, uzun dönemli sektör menfaatinin üstünde tutarak DENTUR’UN aracılığıyla organize edilen fuar dışında yeni bir organizatör ile Tuzla’da bir fuar yapmaya karar verdiler.
Daha önce de benzer durumlar yaşanmıştı, sizce hangi dersleri çıkarmalıydık ama olmadı?
Sektörü yıllardır temsil eden kurumların dışında ve endüstri paydaşlarının fikir birliği olmadan yapılan girişimlerin en çok sektör imajını zedelediğini daha önce de gördük. Buna rağmen serbest piyasa koşullarında bir veya birkaç üyenin münferit hareketini engellemeye çalışmak gerçekçi değil. Ama bundan dolayı bütün sektörün zarar göreceği de kesin. Unutmayalım ki, birkaç firmanın çıkarına daha uygun olan fuar, tüm sektörün çıkarlarına uygun olmayabilir. Bugün sektörün fuar organizasyon firmalarına karşı tüm edinimleri birlikte hareket etmekle kazanıldı.
Fuar firmaları için karşısında bir sektör derneği olmadan düzenlenen bir fuar ‘löp et’ olarak tabir edilir. Fuar organizatörlerinin katılımcılara farklı şartlar uygulaması eşitsizlik ve adaletsizlik yaratır. Birkaç katılımcının kazancı, büyük bir çoğunluğun kaybı olmaktadır.
Rekabetçi bir serbest piyasa ortamında iddiası olan bir organizatör firma ortaya çıkıp ben boat show yapacağım diyebilir. Zaten DENTUR da bu sebeple üç senede bir aday olan tüm organizatörlere şartname ve çalışma koşullarını yolluyor. Ve teklif verenler arasından bir seçim yapıyor. Ama hâlihazırda bir anlaşma ve fuar organizasyon partneri varken sektörü bölerek ikinci bir fuar yapmak sektörün ciddiyetine ve kolektif pazarlık gücüne gölge düşüren bir olay.
Dernek olarak bir hata yaptığımızı söylemek insafsızlık olur. Mesailerini hiçbir çıkar gözetmeden harcayan yönetim kurulu ve ayrıca fuar organizasyonu için çalışan fuarlar organizasyon komitesi her sene yapılan anketler ile fuar sonrası gerçekleşen değerlendirme toplantılarıyla sektörün nabzını tutmakta müşteri memnuniyetleri ya da memnuniyetsizliklerini irdelemektedir. Bütün bunlara rağmen derneğimiz dışında gerçekleşen münferit bir oluşum sonucu bölünme oluştu.
Bu tarz çakışmaların önüne nasıl geçilmeli?
Bu bir zihniyet meselesidir. Sektör firmaları kısa dönemli kendi çıkarlarını sektörün çıkarı üzerinde görmemeli ve uzun dönemli düşünmelidirler. Eleştirdikleri noktalar varsa sektör çatı derneğinin yönetiminde rol alıp eleştirdikleri noktaları düzeltmek için ellerini taşın altına koymalılar. Kolektif bilincin bir parçası olmalılar.
İki fuarın nitelik ve nicelik bakımından nasıl farkları olacak sizce?
DENTUR olarak hazırladığımız şartnameye göre düzenlenen bir fuar olmasının yanında, CNR, İstanbul’un merkezinde, en kolay ulaşılan noktasında, metro ve Avrupa’nın en yoğun havaalanından yürüme mesafesinde, fiziki şartları fuar organizasyonları için düzenlenmiş ve en önemlisi hedef kitleye en yakın olan lokasyonda. Diğer fuar ise hem coğrafi hem de algı olarak İstanbul’un en uzak noktasında.
CNR, Türkiye’nin en büyük fuar alanı ve tesislerine sahip yılın 365 günü fuar ile yatıp kalkan bir firma. Diğer fuar ise kapalı fuar düzenleme konusunda hiçbir kalıcı fiziki yapısı olmayan ve fuar odaklı olmayan bir firma tarafından düzenleniyor.
Kapalı bir alanda bugün itibari ile 1.242 adet marka ve 141 adet katılımcı ile net 22.500 metrekare için sözleşme imzalayan bu katılımcı firmaların aslında %90’ı showroom sahibi firmalar. Aslında kısıtlı showroom alanı olan firmalar için tercihini Tuzla’dan yana yaptıkları taktirde oldukça riskli bir tercihe imza atmış olacakları da bir gerçektir.
CNR, halen sektörün tüm paydaşlarının yer aldığı, sektörün daha geniş temsil edildiği, metrekare ve katılımcı firma sayısı olarak diğer fuardan kat be kat daha büyük durumda. Diğer fuarda sadece tekne ithalatçısı birkaç firma yer alacak. Ürün ve sunum çeşitliliği açısından çok daha kısır bir noktada.
DENTUR’UN önümüzdeki sene fuarlar için hedefi nedir, sektörü birleştirmek adına bir atılımınız olacak mı?
Bu sene CNR ile imzalanan üç senelik anlaşma sona eriyor. Dolayısıyla, 2018 yılı içerisinde bir kere daha tüm organizatör firmalardan teklifler toplanacak ve 2019-2021 fuarları için bir partner ve bir yol haritası belirlenecek. DENTUR bu teklifleri hiçbir ayrım yapmadan tüm üyeleriyle paylaşacak. Daha önce izlediğimiz tüm süreci şeffaf ve katılıma açık olarak tekrar işleteceğiz. Biz yine sektörün hedef ve çıkarlarına en uygun kararı yine sektörle birlikte vereceğimizi düşünüyoruz