? Kışlık sorular Fatih Muslu cevaplıyor:
Demir atmadan önce hem teknede hem de denizde neleri kontrol etmem gerekiyor? Bir kontrol listesi var mı? Şeref Altınok Teknik Kurul’da kimler var? Aklınıza takılan bir soru mu var? Hemen gönderin okuyucu@navigamagazin.com adresine, Teknik Kurul üyelerimi
Demirleme, tekne ve mürettabatının güvenliği söz konusu olduğu için şüphesiz denizciliğin en önemli konularından birisidir. Bu konuda kitaplar yazılmıştır ve her kaptan yetkin hale gelene kadar araştırma yapmalı ve tecrübe kazanmalıdır. Konu burada anlatılamayacak kadar uzun olduğu için kısaca sorunuza cevap olabilecek belli başlı kontrol noktalarından bahsedebilirim. Öncelikle teknedeki hazırlıklardan bahsetmek gerekir. Zincir, zincirlikteki yerinde neta şekilde durmalıdır. Dolanmış bir zincir ırgattan geçerken sıkışıp sizi zor durumda bırakabilir. Demirleme yerine gelirken bazı denizcilerin yaptığı gibi botu teknenin arkasından çekerek gelmişsek; botun halatını mutlaka kısaltmalı mümkünse teknenin yanına kısa bir halatla bağlamalıyız yoksa geri manevra sırasında botun halatı dümen palasına veya pervaneye dolaşacaktır. Bu çok sık yapılan bir hata olduğu için botu teknenin arkasından çekiyorsak, mutlaka demirleme öncesi bu kontrolü yapmalıyız. Daha sonraki aşama bilgi toplama aşamasıdır. Demir yeri hakkında öncesinde harita ve pilot kitaplardan, vardıktan sonra ise demir yerinde dolaşarak derinlik göstergesinden ve çevreden bilgi toplamalıyız. Bununla birlikte rüzgârın, akıntının, deniz dibinin ve diğer teknelerin durumları göz önüne alınıp demir yerini seçmeliyiz. Bilgileri toplayıp kararımızı verdikten sonra
ırgat kontrolü kokpitten yapılıyor olsa bile başüstünde biri mutlaka çıpa, zincir ve ırgatın durumunu gözlemliyor olmalıdır. Seçtiğimiz demir yerine rüzgâraltından yanaşıp tekne durma noktasına geldiğinde çıpayı suya indirmeye başlamalıyız ve derinliğin bir buçuk-iki katı zincir bırakmadan teknenin geri gitmesine müsaade etmemeliyiz. Demirleme manevrası bittiğinde ırgatın akülerden harcadığı elektriğin telafisi için motor bir süre daha çalışır durumda bırakılmalıdır. Bu esnada çevreden alacağımız kerterizleri sık sık kontrol edip demir tarayıp taramadığımızı kontrol edebiliriz. Acil bir durum karşısında özellikle gece demir almak gerekirse koydan çıkış için pusula yönü ve diğer çevresel etkenleri dikkate alıp gerektiğinde uygulamak üzere hatırlamalıyız. Teknenin yükünü ırgatın üzerinden almak için bosa tutmayı da unutmamamız gerekir. Her zaman pruvanızın neta olması dileklerimizle.
zamanlarda kullanılan GPS kartının bu şartlar düşünülerek üretilmemesinden, her zaman keskin ve doğru pozisyon sağlayamamasıdır. Bunun yanında gün ışığında, chartplotter’da görebileceğiniz detayları göremeyebilirsiniz. Su geçirmez bir tablet almadıysanız bunu bir kılıf içerisinde kullanmalısınız ve tabii bu da görüş ve kullanımda kısıtlamaları yanında getirir. Sabitlenmemiş bir tablet teknede düşüp hasara uğrar, kullanılmaz hale gelebilir, hatta denize bile düşebilir. Bu sebeplerle tabletleri sabitlemek mantıklı bir çözüm gibi dursa da dokunmatik ekranı rüzgârlı, dalgalı bir denizde zıplayan, yuvarlanan teknede kullanmak çok zordur. Sabit düğmeli bir chartplotter denizli havalarda çok daha kolay kullanılır. Denizdeki önceliğimiz güvenlik olmalı. Bu sebeple benim için chartplotter tablet karşılaştırmasında, her zaman chartplotter teknede önceliğimdir. Sadece güneşli, sakin havalarda seyir yapmayı planlasanız bile bir anda kendinizi 20-30 knot esen bir rüzgârlı denizde bulduğunuzu farz edin. Güverte su içerisinde, tekne dalgalardan aşağı düşüyor ve teknedeki insanların hayatının sizin doğru navigasyon yapmanıza bağlı. Tablete mi yoksa chartplotter’a mı güvenirsiniz? Chartplotter’lar bu gibi, hatta çok daha sert şartlarda güvenilir bir şekilde çalışmak üzere üretilmiştir. Bu sebeple chartplotter yanında tabletleri ikinci bir yedek ekran olarak kullanmak doğru olur.