Naviga

Geçmişi olan tekne

Yazarlarım­ızdan Dr. Özgür Deniz Tezcan’ın teknesi Melmoth II, denizde geçirdiği 50 yıla rağmen hâlâ genç, bakımlı, tertemiz. Hikayeleri ve ona verdiği emekle Melmoth Ii’ye bağlanan doktorumuz­a göre ondan güzeli, ondan özeli yok.

- YAZI: AYŞEGÜL BAKIŞ

034 Yarım asırlık kahraman

Naviga Yayınları’nın en çok ilgi gören kitapların­dan Amatör Denizciler için Pratik Sağlık Rehberi’nin yazarı Koç Üniversite­si Hastanesi doktorları­ndan Özgür Deniz Tezcan’ın 9,40 metre boyunda, 2,95 metre genişliğin­deki sac teknesi Melmoth II, fotoğrafla­rıyla bile gönlümüzü çelmeyi başarmıştı. 50 yaşını geçtiğini öğrenince fırsat bu fırsat deyip doktorla bir araya geldik.

7,5 tonluk Melmoth Ii’de içeri girince sancakta navigasyon, iskelede mutfak var. Ortada masanın iki yanında iki bank-yatak var. Bunlardan biri iki kişilik yatak haline geliyor. Baş tarafa doğru ilerleyinc­e bir tarafta tuvalet, bir tarafta da dolap-vestiyer gibi bir bölüm yer alıyor. Başta da iki kişilik yatak var. Kıçta sancak tarafta tüp gibi bir kamara ve buzdolabı bulunuyor. Burası Tezcan çiftinin depolama alanı daha çok. Hollandalı teknenin mazotlu bir sobası olması da pek şaşırtıcı değil. Sahibi Melmoth Ii’yi anlatmayı çok seviyor, o yüzden geri kalanını da ondan dinleyelim.

Melmoth II ile nasıl karşılaştı­nız?

2010 yılıydı, o zamanlar polyester yelkenli bir teknem vardı. Şarköy’de onarımını yapıyordum. Melmoth II geldi ve benim teknenin yanına yanaştı. Dümeninde yetmiş yaşlarında­ki Gerard ve yanında eşi Brigitte vardı. Bağlanmala­rına yardım ettim, merhabalaş­tık sonra işlerime devam ettim.

Aradan birkaç saat geçince beni kahve içmeye teknelerin­e çağırdılar. Melmoth’ta sohbet ettik, hikayeleri­ni anlattılar, Gerard Avusturyal­ı bir emekli mühendis.

1967’de Hollanda’da yapılmış bu tekneyi bir arkadaşı satın almış ve dünya turuna hazırlanıy­ormuş. Gerard da o sırada malulen emekli olmuş. Arkadaşı dünya seyahatine beraber çıkmayı teklif etmiş. Gerard da Hollanda’ya gitmiş, orada bir ay hazırlık yapmışlar. Konservele­ri yerleştirm­eye kadar her şeyi tamamlamış­lar. Yola çıkmaların­a bir hafta kala bir sabah arkadaşı marinaya gelip “Ben vazgeçtim. İstersen tekneyi sana satayım” demiş. Ucuz da bir fiyat söylemiş. Gerard da Brigitte’yi aramış. O da onay verince Melmoth oth Ii’yi almışlar ve “Hadi o zaman an biz dünya seyahatine çıkalım” m” demişler. İki çocukları varmış, onlar ve bir de navigasyon­dan anlayan arkadaşlar­ıyla birlikte Hollanda’dan dünya seyahatine başlamışla­r. İngiliz Kanalı’nda iyi bir dayak yiyince navigasyon­u bildiğini iddia eden arkadaşlar­ının n pek de navigasyon bilmediğin­i anlamışlar. Güneye doğru inerken Cebelitarı­k ebelitarık önlerinde Akdeniz’e girmeye eye karar vermişler. Böylece dünya a turu, Akdeniz turuna dönüşmüş. Yıllarca ca Akdeniz’den çıkmamışla­r. En çok da Ege’de gezmişler. Sadun Boro’nun Vira Demir’ini açıp baktığımız­da onu ezbere söyleyecek kadar Ege’yi öğrenmişle­r. Volos Körfezi’ne gelmiş ve çok sevmişler, Kuzey Sporadlar ve Skyros Adası en sevdikleri yerler olmuş.

17 yıldır İstanbul’a gitmek istiyorlar­mış ama bir türlü fırsat olmamış. Tekneleri normalde Volos’ta duruyormuş. Çanakkale’den geçmiş ve Şarköy’e gelmişler. Bana İstanbul’da hangi marinada kalmaların­ı tavsiye edeceğimi sordular. Sırayla Fenerbahçe’yi, Ataköy’ü aradık, yer yoktu. Gerard biraz inatçı bir adamdır. “Ben gider, bir limanın ortasına demir atarım, yer bulmak zorunda kalırlar” dedi. Ertesi gün biraz daha muhabbet ilerledi, eşim Bilgen’le de tanıştılar. O zaman Amerikan Hastanesi’nde acil serviste çalışıyoru­m. Nöbetim oldukça İstanbul’a gidip nöbetlerin arasındaki boşluklard­a tekneye dönüyordum. O konuşmanın ertesi günü İstanbul’a gidecektim, ondan sonra da 10 günlük iznim vardı. Gerard ve Briggitte’ye İstanbul’da bizim evde misafir etmeyi teklif ettim. Önce şaşırdılar, sonra çok sevinerek kabul ettiler. 10 gün bizim evde kaldılar, İstanbul’u gezdiler, sonra da iznim bittiğinde onları Şarköy’e geri götürdüm.

Gerard “Beraber denize çıkalım, Melmoth’u tanıyın, çok ilginç sistemler vardır, belki size de ilham kaynağı olur” dedi. Bayağı sert bir havada birkaç saat seyir yaptık. Yetmişlik denizci gençler (!) yelken açtılar, bayağı sert hava olmasına rağmen ne onlar ne tekne gık demedi. Teknenin o havada 1,5-2 metrelik dalgalarda bana mısın demeden yürüyordu. Çok hoşuma gitti, Bilgen’e dönüp “İlerde bu tekneyi satmayı düşünürler­se alalım mı?” dedim. Bilgen’in de hoşuna gitmiş. Dönüşte teknelerin­e talip olduğumuzu onlara da söyledik.

Sizinki ilk seyirde aşk olmuş galiba...

Öyle de denebilir. Kış ortasında Gerard’dan e-posta geldi, tekneyi satmayı düşünmedik­lerini yazmış ama

paylaşmayı teklif etmişti: “Tekne sizde kalsın, yarısının parasını ödeyin, biz yılda bir ay kullanalım. Bakım ücretlerin­i de siz karşılayın” dediler. Hemen kabul ettik. Eski teknemizi sattık ve Melmoth’u aldık. O zamanlar teknede Sabb diye tek silindirli iki litrelik enteresan bir motor vardı. Gerard “Bu motorla idare edemeyebil­irsin, bunu değiştirel­im” dedi. Motoru Yunanistan’da değiştirdi­k ve 25 Beta marka motor taktık. 2011 sonbaharın­da tekneyi Gerard’la beraber İstanbul’a getirdik. Bir süre İstanbul’da kaldı, arada Volos’a götürdük. İki yıl sonra Gerard “Artık biz tekneyi kullanamay­acağız” deyince Melmoth tamamen bizim oldu.

Melmoth II hangi tersanede inşa edilmiş?

Hollandalı meşhur Vripack Tersanesi’nde yapılmış. Vripack ck bugün kocaman motoryatla­r ve yelkenlile­r enliler inşa ediyor biliyorsun­uz. Melmoth da bu tersaneyi meşhur eden Dick Boon imzalı Argonaut 940 modeli. Onun bir de motoryat kardeşi varmış; Aquanaut. Argonaut 940’tan 200 kadar üretilmiş. Bu kadar iyi durumda olan bir tek Melmoth var. İnternette bakıyorum bir tekne daha çıkıyor ama onun durumu bayağı harap. Vripack tersanesi kendi internet sitesinin captain’s corner sayfasında yıllarca Melmoth’un hikayesini yayınladı. İnternet sitesi yenileninc­e bu sayfayı da kaldırdıla­r ama tersane ile hâlâ yazışıyoru­z, hal hatır soruyoruz.

Aldıktan sonra motor dışında neleri değiştirdi­niz?

Hiçbir değişiklik yapmadık aslında. Var olanı korumaya çalıştık. Güvertede Treadmaste­r kaplama vardı ve eskimişti. Onu Seacork marka kaplamayla değiştirdi­k. İçerdeki döşemeler yıpranmışt­ı, onları ve halıyı yeniledik. Değişik bir vernik sistemi (Coelan) uyguladık. Onun dışında bir değişiklik yapmadık.

Gerard ve Brigitte her yaz teknede yaşadıklar­ı ve Gerard mühendis olduğu için denizde yaşamayı kolaylaştı­ran ve tam Melmoth’a uyan küçüklü büyüklü birçok güzel uygulama yapmıştı, pek değiştirec­ek bir şey yoktu. Mükemmel durumdaydı. Aldığımızd­a Bilgen’le “Bu tekneyi bu halde tutabilirs­ek bizim için büyük başarı” demiştik, sanırım başardık.

Sac olduğu için farklı bir bakım gerektiriy­or mu?

Bakımında bazı incelikler var. Sürekli elinizin üstünde olması lazım. Saca bakmayı öğrenmek gerekiyord­u. Gerard’la tekneyi ortak kullandığı­mız iki yıl, benim için çıraklık dönemi gibi oldu. Bana bakımını öğretti. Şu anda da Gerard’ın bıraktığı kondisyond­a, hatta bazı yerleri daha iyi durumda.

Sac tekne olduğu için boyasında bir çatlak ya da kırık olduğunda hemen paslanmaya başlıyor. O yüzden hemen o noktaya müdahale ediyorum. Temizleyip epoksi astarla yama yapıyorum. Böylece sacı koruyorum. Yılda bir kere karaya çıkıyor, altının zehirlisi yapılıyor. Gerisi her teknede olan bakımlar...

Melmoth II ile nerelere gittiniz?

Kuzey Sporadlara gittik, oraları öğrendik iyice ve çok da sevdik. Hayalimiz teknede 20 gün, bir ay gibi bir zaman geçirmek ama şimdilik işlerden ve çocukların okullarınd­an vakit bulamıyoru­z. Adalara gidiyoruz, marina açıklarınd­a yelken yapıp dönüyoruz.

Değiştirse­k de biraz daha modern bir tekneye geçsek dediğiniz oluyor mu?

Ne kadar emek verirseniz o kadar bağlanıyor­sunuz o yüzden teknemizi değiştirme­yi hiç düşünmüyor­uz. Sert havada da kendimizi güvede hissediyor­uz. Farklı olması hoşumuza gidiyor. Marinada baktığımda diğer teknelerin hepsi aynıymış gibi geliyor artık.

Teknenin en sevdiğiniz yanı?

Melmoth’u anlatmayı çok seviyorum. Teknenin her yerinde bir hikaye var. Gerard’dan dinledikle­rimle de birçok hikaye biriktirdi­m. Onu hâlâ iyi durumda tutabiliyo­r olmak hoşuma gidiyor.

 ??  ?? Bilgen-özgür Deniz Tezcan
Bilgen-özgür Deniz Tezcan
 ??  ?? Gerard Fröhlich
Gerard Fröhlich
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? Brigitte-gerard Fröhlich
Brigitte-gerard Fröhlich

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye