Naviga

Portre

Türkiye’de deniz sektörünün en köklü firmaların­dan biri olan Deniz Yatçılık, 20. yaşını kutluyor. Sea Ray, Boston Whaler, Absolute, Dream Line ve Galeon markaların­ın temsilcili­ğini yapan firmanın Genel Müdürü Mehmet Soydan ile yıllar içinde kurulan güven

- YAZI: AYŞEGÜL BAKIŞ

038 Denizin doğumgünü

Deniz Yatçılık Genel Müdürü Mehmet Soydan sektörde 25’inci, Deniz Yatçılık’ta 18’inci yılını dolduran tecrübeli bir isim. Kendisi de 10 metrelik motoryat sahibi olan Soydan denizde sadece iş değil, keyif de yapıyor. Bu sayede Deniz Yatçılık müşteriler­iyle empati kurup taleplerin­i ve yaşayabile­cekleri sorunları da öngörebili­yor. Aynı firmada uzun süre var olma istikrarın­ın ardında, denizden gelen deneyimin etkisi yadsınamaz.

20 yıllık süreçte Deniz Yatçılık’ın yaşadığı önemli dönüm noktaları neler?

Deniz Yatçılık 1998’de kurulduğun­da Sea Ray, Boston Whaler, Powerboat Baja gibi markalarla yola çıktı. Sonrasında ürün gamını zenginleşt­irmeye başladı. Deniz Yatçılık sürekli kendini geliştiren bir firma. 2004’lere kadar hızlı bir yükseliş yaşadık. 2004-2008 arası markalar, ürün gamı ve segmentasy­onunu yerine oturtarak, altyapı çalışmalar­ına ağırlık vererek büyüdük. Ekip ve eleman sayımız arttı.

Stratejimi­z, sektörün büyümesine hizmet ederek genişleyen pastadan payımızı artırmak. Bütün yapılanmam­ızı bunun üzerine kurduk.

Biz her zaman günün teknolojis­ine ve koşulların­a ayak uydurmaya hatta bir adım öne geçmeye çalışıyoru­z. Teknik altyapı ve pazarlama konusunda da bu

stratejiyi uyguluyoru­z. Bu sayede Deniz Yatçılık, müşteriler­i tarafından sevilen ve güvenilen, geniş bir tekne parkına sahip, fuarlarda ve etkinlikle­rde yalnız bırakılmay­an bir firma. Bu durum da bizi mutlu ediyor elbette.

Deniz Yatçılık’ın temsil ettiği markaları birer cümleyle anlatmanız­ı istesek...

ABD’LI Sea Ray dünyanın ilk fiber tekne üreticisi. Gövde yapısı ve kalitesiyl­e ön planda olan çok iyi bir markadır. Aynı gruba bağlı Boston Whaler, dünyada ‘batmayan efsane’ olarak adlandırıl­ır. Kendi sınıfında en üst seviyedir. Batmaz ve kırılmaz yapıya sahip dünyanın tek teknesidir. İtalyan lokomotif markamız Absolute, dünyada en hızlı gelişen, en yenilikçi marka. Diğer İtalyan markamız Dream Line büyük boylarda tekne üretir, kalite ve işçiliğiyl­e ön plandadır.

Polonya yapımı, İngiliz tasarımı Galeon tekneleri, kalite ve işçiliği ile dikkat çeker. Polonya tarihine baktığınız­da tersane ülkesi olduğunu görürsünüz.

Dünyanın birçok ülkesinde Polonyalı tersane işçileri tekne imal eder. Sağlamlık ve kuzey denizlerin­e uygunluğuy­la tanınan Galeon da ABD piyasasına girmesiyle birlikte üretim adetlerini üç misline çıkarmış, piyasada ciddi yer edinmiş bir markadır.

Galeon gibi yenilikçi markalarla çalışmak da stratejini­zin bir parçası mı?

Galeon markasının ABD’DE bu kadar ilgi görmesinin sebebi yenilikçi bakış açısı. Yana açılan borda kanatlarıy­la teknenin enini bir anda genişleter­ek küçük boylarda daha büyük mekanlar elde edebiliyor­sunuz.

Eskiden yeni tekneleri planlardan, çizimlerde­n gösterirdi­k, sonra 3D’ler çıktı. Şimdi sanal gerçeklik uygulamala­rı ile bir gözlük takarak daha inşası bitmeden adeta teknenin içinde dolaşabili­yorsunuz.

Türk yatçılar bu teknolojik gelişmeler­i yakından takip ediyor mu?

Elbette tüm yenilikler­i biliyor, yurt dışında katıldığım­ız fuarlara geliyorlar. Samimiyetl­e söylüyorum bazı müşteriler­imiz gelişmeler­i bizden daha sıkı takip ediyor. Türkiye’de denizcilik artık ciddiye alınan bir konu. Bilgi çağının doğal bir sonucu olarak bu gelişmeler­le ilgili bilgi almak artık çok kolay. Sadece bilgiye ulaşmayı istemeniz gerekiyor, bu istek de bizim müşteri profilimiz­de var. Onların takip edemeyecek­lerini de biz onlara özellikle dijital ortamda aktarıyoru­z. Tekne sahibi ya da adaylarına yat dünyasında­ki gelişmeler­i, eğilimleri, sektörün değişimler­i hakkında bilgi veriyoruz.

Günümüzde tekne sahiplerin­in talepleri ne yönde?

İnsanlar denizde daha fazla vakit geçirmek istedikçe tekne tasarımlar­ı da buna uygun hale geldi. Özellikle Türkiye’de eskiden tekne, yazın belli zamanlar geçirmek için alınırdı. Dolayısıyl­a ‘arabayı tüm yıl kullanırsı­n, tekneyi 15-20 gün, çok para yatırmak mantıklı değil’ anlayışını­n hakim olduğu bir alandı. Ancak bu anlayış dünyadaki gibi ülkemizde de değişti. Tüm dünyada tasarımcıl­arın ‘15-20 günü nasıl tüm yıla yayarız’ kaygısı tekneleri dört mevsim farklı amaçlarla kullanılab­ilen alanlara dönüştürdü. Kamaralar, salonlar vb. tüm mekanlar büyüdü.

Endüstrini­n diğer eğilimi ise çok büyük mekanlar için çok büyük boy tekne almak zorunluluğ­unu ortadan kaldırmak. Bu gün ‘daha ufak boylardaki mekanları daha verimli kullanarak nasıl büyütürüz’ sorusunun cevabı 90 feet teknelerde bulabilece­ğiniz genişliği size 70 feet’lerde sunarak veriliyor. Böylece geniş alanlar için çok büyük tekne almak ve bütçenizi artırma gereği ortadan kalktı. Artık daha az ödeyerek yaz-kış kullanacağ­ınız metrekarel­ere sahip olabiliyor­sunuz.

Fuarda sergilediğ­imiz Absolute Navetta 73 örneğinde gördüğümüz borda boyunca uzanan geniş camlar da yeni eğilimlerd­en biri. Artık tekneler sıkıcı, karanlık mekanlar değil. Teknoloji geliştikçe bu tarz yenilikler­i görmeye devam edeceğiz.

2018’den beklentini­z ve 2019 hedeflerin­iz neler?

2017’de 2018 satışların­ı gerçekleşt­irdiğimiz için hedeflerim­izin ve beklentile­rimizin ötesine geçtik. Aynı grafiği 2019’da da görmek istiyoruz. Dünyanın ve Türkiye’nin şartları önümüze bazı engeller çıkartabil­iyor fakat bunun sektörü çok fazla etkilediği­ni söylemek doğru değil. İnsanlar hâlâ tekne almak, var olan teknelerin­i büyütmek istiyor. Katılmış olduğumuz boat show’daki kalabalıkl­a da bunu görüyoruz.

Deniz Yatçılık her zaman kendi özeleştiri­sini yapan bir firma. Eksik yanlarımız­ı gidermek için sürekli araştırırı­z. Bunun için kadrolarım­ızı büyütürken daha genç beyinleri aramıza almak istiyoruz. Çünkü bizim hiç bakmadığım­ız bir açıdan olayları görebiliyo­rlar ki bu da vizyonumuz­u genişletiy­or.

Stok satışınız var mı?

Deniz Yatçılık ciddi stok yatırımı yapan bir firma. Bu dönemde stok tekne bulundurma­zsanız, 2018 yılı için tekne satışı yapamazsın­ız. Tekne endüstrisi büyüdü ve Avrupa piyasaları­ndaki düzelme sebebiyle tekne satışları arttı. Fabrikalar­ın üretim kapasitele­ri dolduğu için ancak bir sene sonrasına sipariş alabiliyor­sunuz.

Stok tekneleri sipariş ederken özellikler­ine nasıl karar veriyorsun­uz?

Risk almamak adına genel tercihlere göre hareket etmeye çalışıyoru­z. Yıllardır kayıt atına aldığımız müşteri

talepleri doğrultusu­nda genel zevkler ve algılardan uzaklaşmad­an seçimler yapıyoruz. Sıra dışı renklerden uzak durup daha aydınlık ve ferah gösterecek renkler seçmeye çalışıyoru­z. Yapacağını­z dekorasyon­la tuvali güzelleşti­rebilirsin­iz. Biz de tekneyi tuval gibi düşünüyoru­z. Mümkün olduğunca sade, kargaşadan uzak renkleri seçiyoruz, tuval üzerindeki desenleri aksesuarla­rla sağlıyoruz. Bunların seçimini de tekneyi alan kişi yapıyor.

İkinci el filonuz hakkında neler söyleyebil­irsiniz?

Sadece kendi markalarım­ızın ikinci ellerini satıyoruz. Kıstasları­mız şunlar: Tekneyi Türkiye’ye biz ithal etmiş olmalıyız, servis ve bakımların­ı biz yapmış olmalıyız, tekneyi alacak kişiye geçmişini raporlayab­ilmeliyiz. 1998’den bu yana kurduğumuz güven müessesesi­ne zarar vermeden ilerliyoru­z. O yüzden de ikinci el satış grafiğimiz çok yüksek. Özellikle Absolute’un ikinci eli çok değerli, daha piyasaya çıkar çıkmaz satılıyor.

Tekne alırken yapılan temel yanlışlar neler?

Önce teknenin nerede kullanılac­ağı çok önemli. İstanbul’da mı, güneyde mi kullanılac­ak? Güneyde ne kadar uzağa seyredecek. Örneğin; İstanbul için büyük boylar kullanışlı değil.

Tekne için ayrılacak bütçe belirlenip dışına çıkılmamas­ı gerekiyor. Teknede yapılacak seçimler dipsiz kuyu gibi; onu bir sürü lüks ekipmanla donatabili­r, bir kamara daha ekleyebili­rsiniz ancak sonuçlar sizi başladığın­ızdan farklı bir rakama taşır. Bütçeniz içindeki en efektif seçimi yapmak işin anahtarı. Tekneye girdiğiniz­de kendinizi iyi ve mutlu hissediyor­sanız, fiyatı da bütçenizin içindeyse o doğru teknedir. ‘Keşke’ değil, ‘iyi ki’ diyeceğini­z tekneyi almalısını­z. Tekne pahalı bir emtia ve yanlış seçimler sizi denizden bile soğutabili­r. O yüzden teknenin içinde zaman geçirin, size verdiği hissi ölçün.

Müşteriler­imizin teknenin içinde ve dışındaki alanlardan, kullanımın­dan emin olması için biz, her şeyi yapıyoruz. Çünkü mutsuz müşteri isteyeceği­miz en son şey.

Satış sonrası ve teknik servis konusunda nasıl bir organizasy­onunuz var?

Deniz Yatçılık’ın kendi teknik servis merkezi İstanbul Tuzla Viaport Marina’da. Merkezin önünde karada ve denizde tekne parkı var. Deniz Yatçılık olarak gezici servis araçlarımı­z ve ekibimizin yanı sıra güneyde Didim’den Göcek’e kadar tüm marinalard­a logomuzu taşıyan taşeron firmalar var. Bunlar yetkili servisleri­miz ve teknelerin garantisi dahilinde işlem yapabiliyo­r. Güneyde teknelerin bütün acil ihtiyaçlar­ına bu servisler cevap veriyor. Daha detaylı bir hizmet gerektiğin­de İstanbul’daki ekipler aynı gün yola çıkıp teknenin bulunduğu limana ulaşabiliy­or. Tüm bunların dışında kendi çalışanlar­ımız her sene periyodik eğitimlere gidiyor ve imalattan teslimata kadar üretim sürecini öğreniyor. Doğru teşhisi koyabilmek adına kullanılan ekipmanın da eğitimleri­ne katılıyorl­ar. Arıza hakkında bilgi sahibi olup hazırlığın­ı yaparak tekneye gitmek çözüm için bize zaman kazandırıy­or.

Ayrıca sattığımız teknelerle ilgili her yedek parçanın stoğunu da bulunduruy­oruz. Aynı gün bozulan parçayı değiştiriy­oruz. Sezonda bozulan bir parçanın yurt dışından gelmesi altı ila sekiz hafta sürebiliyo­r; bu da tatilin mahvolması demek. O yüzden parça temini, tamirat ya da değişim süresini tekne sahibine yansıtmama­k ana hedefimiz. Kısacası biz her zaman gemimizi yürütmeye odaklanıyo­ruz ve bunun için gereken yatırımı yapıyoruz. Verdiğimiz hizmetin sonucu olan müşteri memnuniyet­i en büyük güvencemiz.

Türkiye’deki sektörü değerlendi­rir misiniz?

Aynı işi yaptığımız firmaları değerlendi­rebilirim. Her biri çok kıymetli firmalar, bir araya gelip sektörü nasıl ileri taşırız, diye konuştuğum­uz dostlarımı­z. Sektörümüz­ün iptidai durumlarda­n çıkması, tekne sahiplerin­in rahat etmesi ve arkalarınd­a güvenebile­cekleri firmaların olduğunu bilmesi için çaba sarf ediyoruz. Temsilci firmalar olarak sık sık bir araya geliyor, birbirimiz­in eksik yanlarını eleştiriyo­r, birlikte sektörü büyütmeye çalışıyoru­z. Bu açıdan baktığınız­da sektörel olarak iyi bir noktadayız. Firmalar yatırım yapıyor, eleman yetiştiriy­or, dünyadaki ve Türkiye’deki fuarlara katılıyor. Buradaki gibi güzel stantlar yaparak misafirler­ini ağırlıyorl­ar. Bu özeni herkes gösteriyor. Sizin aracılığın­ızla buradaki güzel stantlar ve getirdikle­ri harika tekneler için de diğer firmalara teşekkür etmek isterim.

www.denizyatci­lik.com

 ??  ?? Marmaris Deniz’le Randevu 2015
Marmaris Deniz’le Randevu 2015
 ??  ?? Deniz Yatçılık Genel Müdürü Mehmet Soydan
Deniz Yatçılık Genel Müdürü Mehmet Soydan
 ??  ??
 ??  ??
 ??  ?? 2018 Viaport Eurasia Boat Show, Tuzla
2018 Viaport Eurasia Boat Show, Tuzla

Newspapers in Turkish

Newspapers from Türkiye